Yemen’de eğitim sisteminde kriz: Kitlesel eylemler düzenleniyor
Yemen’de devam eden iç savaş eğitim sisteminde de büyük bir çöküntüye yol açarken, öğretmenler ve öğrenciler bu durumdan fazlasıyla etkilendi. Öğretmenler maaşlarının kesintiye uğraması ve düşürülmesinden kaynaklı kitlesel eylemler düzenliyor.

RANİA ABDULLAH
Yemen- Yemen'de 2014’ten bu yana devam eden çatışmalar özelde kadınların ve çocukların yaşamlarını olumsuz etkiliyor. Ülkedeki alt yapı, hizmet kurumları, yaşam alanları ve eğitim sistemi başta olmak üzere gözle görülür bir biçimde çöktü. Bu durum hem öğrencileri hem de öğretmenleri olumsuz etkiledi.
Öğretmen Huda Ahmed, eğitim sisteminde yaşanan sorunları sıraladı. Öğretmenlik mesleğinde 35 yılını geçiren Huda Ahmed'in bugün aldığı maaş sadece 40 dolar. Bu miktar en basit ihtiyaçları bile karşılamaya yetmiyor. Huda Ahmed’in kira gideri, aldığı maaşın iki katına çıkmış durumda. Huda Ahmed, “Öğrencilere ders verebilmek için okula aç gidiyorum. Ay sonunda ise bu maaşla ne yapacağımı şaşırıyorum” dedi.
30 yılı aşkın süredir eğitim sektöründe çalışan öğretmenlerin maaşı 50 doları geçmiyor. 2011 yılında öğretmenliğe başlayanların maaşı ise 20 doların altında. Bunun temel nedeni yerel para biriminin değer kaybı; çünkü şu anda 1 ABD doları 2 bin 500 Yemen Riyali'ne denk geliyor. Bu maaş düşüşleri, Yemen’in güneybatısında yer alan Taiz ve güneydeki Aden şehirlerindeki öğretmenleri ders vermeyi bırakmaya ve haklarını aramak için protestolara yöneltti.
‘Ne yiyecek ne de ilaç alabiliyoruz’
Taiz Eğitim Müdürlüğü'nde çalışan Ümmü’l-Melik Vasıl, yaşadığı ekonomik sorunları şu sözlerle anlattı: “Sokağa çıktığımızda lüks istemedik. Ekonomik koşullar herkes için çok zor, özellikle de öğretmenler için. Ne yiyecek ne de ilaç alabiliyoruz. Hükümete koşullarımızı iyileştirmesi için çağrıda bulunduk.”
Ümmü’l-Melik Vasıl şehrin gelirlerini yetkililerin paylaştığını belirterek, şöyle konuştu: “Biz durumu düzeltmek için çağrıda bulunduğumuzda ise ‘kaynak yok, bütçe yok’ gibi bahaneler ürettiler. Protestoların başından beri taleplerimiz aynı: Maşların döviz kuru dikkate alınarak yeniden yapılandırılması ve 2016-2017 yıllarına ait ödenmemiş maaşların ödenmesi. İstediğimiz şeyler çok temel haklar ama ne yazık ki oyalama ile karşı karşıyayız.”
Öğretmen Necle el-Hindi ise taleplerinin tamamen hak temelli olduğuna vurgu yaparak, “Maaşlarımızın hayat pahalılığına göre düzenlenmesini istiyoruz. Benim maaşım 38 dolara bile ulaşmıyor” şeklinde konuştu.
Maaşının tamamını her ay düzenli aldığı ilaçlara harcadığını söyleyen Necle el-Hindi, “Bütün maaşımı eczaneye veriyorum. Çocuklarımın masraflarını bile bu parayla karşılayamıyorum” dedi. Necle El Hindi sözlerine şöyle devam etti: “İş bırakma eylemi yaptığımızda çok kişi bizi suçladı. Oysa taleplerimiz temel haklar. Ancak ne yazık ki karşılığında yalnızca iftiraya uğradık, hatta tehdit edildik.”
Öğrenciler sınavlara hazır değil
Eğitimdeki ihmal ve öğretmen taleplerinin görmezden gelinmesi, öğrencileri büyük ölçüde mağdur etti. Aden ve Taiz vilayetlerindeki öğretmenlerin 4 ay boyunca ders vermeyi bırakmasına rağmen Eğitim Bakanlığı çözüm üretmedi. Eğitime dönüş ise öğrencilerin başarısını daha da düşürdü. Bu durum özellikle lise son sınıf öğrencileri için büyük kayba yol açtı.
Eğitim Bakanlığı, lise son sınıf (hem edebiyat hem bilim bölümü) sınavlarının 4–25 Mayıs tarihleri arasında yapılacağını duyurdu. Bu karar, öğrencilerin büyük tepkisine neden oldu. Çünkü 3 aydan fazla bir süre eğitim alamadılar ve sınavlara hazır değiller. Taiz Eğitim Müdürlüğü, devlet okullarını eğitime devam etmeye zorlayarak, greve devam eden okullara karşı sert önlemler alınacağını bildirdi. Geçici çözüm olarak ise sınavlardan önceki bir ayda öğrencilere telafi dersi verilmesini önerdi.
Lise son sınıf öğrencisi Sara Ahmed, şunları söyledi: “Yaşadıklarımız büyük bir hayal kırıklığıydı. Eğitim yeniden başladığında, kaçırdığımız dersleri telafi etmek için sürenin uzatılacağını ummuştuk. Ama süremiz çok kısa oldu ve sınavların çoğu ikinci dönem konularından geldi. Bu krizin bedelini ödemek zorunda değiliz.”
‘Eğitim deneyimi olmayan gönüllüler öğrencilere ne verebilir?’
Öğretmen Amani Kaid, tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Eğitim müdürlüğünün devlet okullarında eğitime yeniden başlanması yönündeki kararı, öğretmenlerin meşru taleplerine karşı alınmış keyfi ve düşüncesiz bir karar. Eğitim yeniden başladığında, birçok öğretmen grevlerine devam etti. Yetkililer öğretmenlerin durumunu iyileştirmek yerine, okullara gönüllü öğretmenler gönderdi. Bu ise tam bir felaket. Eğitim deneyimi olmayan bir gönüllü, öğrencilere ne verebilir ki?”
Son olarak konuşan Huda Şercabi ise, Eğitim Müdürlüğü’nün aldığı kararlardan duyduğu rahatsızlığı şöyle ifade etti: “Çocuklarımız yeterli ve kaliteli bir eğitim alamadı. Şimdi ise lise diploması sınavlarına neredeyse hiçbir akademik birikimleri olmadan giriyorlar.”