Yemen'de çocuklar kayıp bir gerçeklik ile bilinmeyen bir gelecek arasında
Yemen'de çatışmalar, savaş, yerinden edilme ve tüm bunların sonuçlarıyla karşı karşıya kalan çocuklar, en büyük zararı görüyor.
RANİA ABDULLAH
Yemen- Yemen özellikle son yıllarda güvenlik ve açlık nedeniyle insanların adeta yaşam hakkından mahrum bırakıldığı yerlerden biri. En büyük yerinden edilmenin yaşandığı bu topraklarda en büyük zararı görenler ise yine kadınlar ve çocuklar.
Çocuklar yerinden edilme sırasında sadece güvenliklerini kaybetmekle kalmadı, aynı zamanda birçok baskıya ve hayatlarının sonuna kadar taşıyacakları tehlikeli olaylarla yüz yüze kaldı. Yaşananların hepsi çocuklarda sağlık, eğitim ve güvenlik açısından ciddi sonuçları doğurdu.
Çocuklarıyla kaçmak zorunda kaldı
Savaş, Sahar Abdullah'ı 2016 yılında Yemen'in güneybatısındaki Taiz şehrinden başkentin güneyindeki İbb şehrine göç etmek zorunda bıraktı. Kurduğu hayalleri geride bırakarak çocuklarını bekleyen bilinmeyen bir gelecekle karşı karşıya kaldı. "Çocuklarımı ve diğerlerini çevreleyen her şey onların zihinlerini ve ruhlarını da mahvediyor. Üç çocuğumu Ensar Allah'ın kontrolü altındaki bölgelerdeki yaz merkezlerinde onlara öğretilen zehirli fikirlerden elimden geldiğince korumaya çalışıyorum" derken, çocuklarını koruma çabasının yaşananlar karşısında denizde nokta gibi kaldığını belirtiyor. Ona göre Husiler, mezhepçi fikirlerini olabildiğince yaymaya çalışıyor ve çocukları “cihat” adı altında savaş cephelerine katılmaya çağırıyor.
Farklı eğitimler veriliyor
Öğretmen Fatima Ali de çocuklarla sık temasta olan biri. Fatima Ali, farklı bölgelerde çocuklara farklı eğitimlerin verildiğini belirterek, tehlikeli fikirlerin yayılmaya çalışıldığını anlatıyor. Yemen Çocuk Hakları Yasası'nın 92’nci Maddesi’nde çocukların edebiyat, sanat ve bilimin çeşitli alanlarındaki kültürel ihtiyaçlarının karşılanmasının devletin güvence altına alacağı belirtiliyor. Arap ve Yemen mirasından ilham alarak modern bilimsel ve kültürel gelişmelerden faydalanabilecekleri kaydediliyor ama durum böyle değil.
Çocuklarını korumak için…
Üç çocuk annesi Samah Ali ise çocuklarının sokakta oynamasının güvenliklerini tehlikeye attığını söyleyerek boş zamanlarını akıllı telefonlarla geçirmelerine izin vermek zorunda kaldığını anlatıyor. Samah Ali, “Çocukların akıllı telefonlarla uzun süre vakit geçirdiğini biliyorum. Bu durum onların sağlığını ve konsantrasyonunu büyük ölçüde etkiliyor ancak daha iyi bir seçeneğim yok çünkü çocuklara ayrılmış yerlerin olmaması bizi bu duruma düşürüyor. Ebeveynler olarak çocuklarımızın kaybolmaması için sağlıksız yöntemlere başvuruyoruz” diye konuşuyor. Samah Ali, çocukların izledikleri şiddet içeren sahnelerin kişiliklerine yansıdığını düşünüyor.
Ülkede her ne kadar Yemen Çocuk Hakları Kanunu'nun 102’nci Maddesi’nde çocuklar için medya kuruluşlarında yayınlar yapılması istense de bu mümkün olmuyor.
Özel programlar geliştirilmeli
Gazeteci Aya Kaled ise, çocuklara yönelik eğlence etkinlikleri ve parklar oluşturulmasının önemine vurgu yapıyor. “Yaz tatilinde çocuklar sokaklarda tutuluyor ve bombalamalar nedeniyle tehlikeye maruz kalıyor. Onlara ahlaklarını bozan kötü arkadaşlar eşlik edebilir veya savaş cephelerine katılabilirler" diye konuşan Aya Kaled, çocuklar için alanlar oluşturulması gerektiğini söylüyor.
Aya Kaled, çocuklara öyle ya da böyle zarar verecek ve gelecekte onları etkileyecek diğer içeriklerin kurbanı olmamaları için çocuklara yönelik özel programlar oluşturulması gerektiğine dikkat çekiyor ve “Çocuklarda biçimsel algılama ya da sistematik planlama aşaması olarak adlandırılan ikinci, üçüncü ve dördüncü aşamalar vardır. Bu aşamalarda alıcı bilgiyi çevresinden alır. İster görsel, ister işitsel, ister çizilmiş nesneler, isterse konuşma olsun, yani bilgi depolama ve toplama aşamasındadırlar ve şu anda sosyal medyada yayınlananlar yaşlarına uygun değil” şeklinde konuşuyor.
‘Denetim ve değerlendirme eksikliğinin olduğunu görüyoruz’
Aya Kaled “Çocuk programlarında ne yazık ki yanlış ve ideolojik sunulan içerikler var. İçerikleri incelediğimizde dayanılmaz derecede açık olan gizli siyasi mesajların olduğunu, denetim ve değerlendirme eksikliğinin olduğunu görüyoruz. Çocuğa gösterilen içeriğin zarar vermesi, onu elektronik oyunlara yöneltiyor, bu da aslında ona inatçılık da dahil olmak üzere çok şiddetli davranışlar kazandırıyor. Çığlık atmak ya da belli bir açıya çekilmesini sağlamak, zamanla çocukta otizm geliştirmesine neden olur. Sıklıkla şiddet sahneleri gören bazı çocuklar hiperaktif hale geliyor” diyor.