Yangın raporu: Havadan müdahale geç oldu
Amed Kent Koruma ve Dayanışma Platformu’nun Amed ve Mêrdîn arasında çıkan yangına ilişkin hazırladığı raporda havadan müdahalenin geç yapıldığına dikkat çekilerek, yangının 55 bin dekar alanı etkilediği vurgulandı.
Haber Merkezi- Mêrdîn’in Şemrex (Mazıdağı) ile Amed'in Çinar ilçesi arasında dün gece saatlerinde çıkan yangında 13 kişi yaşamını yitirdi, çok sayıda hayvan öldü. Yangının ilk kritik saatlerinde hiçbir bakandan herhangi bir açıklama gelmezken, helikopter ihtiyacına rağmen havadan yangına müdahale edilmedi. Sabah saatlerinde ise sönen alanların üzerinde helikopterler dolaştı.
Yangın bölgesinde incelemelerde bulunan Amed Kent Koruma ve Dayanışma Platformu, hazırladığı raporu dijital medyada kamuoyuyla paylaştı. Hem canlıların hem de ekolojinin büyük ölçüde zarar gördüğünün belirtildiği raporda, “Diyarbakır ili Çınar ilçesi Köksalan Kırsal Mahallesi’nde fırtına ve rüzgarın şiddetiyle Yazçiçeği, Bağrık ve Ağaçsever mahallelerini etkileyen yangın, Mardin ili Şemrex ilçesi Yücebağ, Şenyuva ve Yetkinler mahallelerindeki ormanlık ve yerleşim alanlarını önemli ölçüde etkiledi” denildi.
‘Yangın 55 bin dekar alanı etkiledi’
Yangının sebepleri ve yarattığı tahribatı tespit etmek amacıyla platformun bileşenlerinden alanında uzman kişi ve kurumlardan oluşan bir heyetle yerinde inceleme ve tespitlerde bulunulduğunun belirtildiği raporda, şunlar aktarıldı:
“Yerinde yapılan incelemelerde, 55 bin dekar alanın etkilendiği, bunun 20 bin dekardan fazlasının ekili tarım alanı olduğu, 13 insanın yaşamını yitirdiği, 5'i ağır olmak üzere çok sayıda yaralının bulunduğu, 504 hayvanın can verdiği, 214'ünün kesime yönlendirildiği, 100’ün üzerinde tedavisi devam eden hayvanın bulunduğu tespit edilmiştir. Yangınının 55 bin dekar alanda etkili olduğu göz önüne alındığında, tahribatın, ekolojik yıkım boyutunun çok büyük olduğu ve yangın alanında bulunan insan dışı varlıklar için bir yok oluş gerçekleştiği açıktır.”
‘Havadan müdahaleye geç kalındı’
Heyetin gözlemleri ve köy sakinleriyle yapılan görüşmelere de yer verilen raporda, yangının elektrik tellerinin çarpışması neticesinde oluşan kıvılcımın ekili alanlara yansıması ile oluşmuş olabileceği kanısına varıldığı vurgulandı. Raporda şu tespitler yer aldı:
“Köy sakinleriyle yapılan görüşmelerde, elektrik direklerinin 1987 yılında kurulduğu, 37 yıllık süreç içerisinde bakım ve onarım çalışmasının yapılmadığı, olağan dışı durumlar karşısında oluşabilecek zararlara dair gerekli önlemlerin alınmadığı, afet süreçleriyle ilgili herhangi bir bilgilendirme ve hazırlık çalışmasının yapılmadığı bildirilmiştir. Coğrafi koşullar itibariyle bölgenin tepelerden oluşmasından kaynaklı karadan müdahalenin zor olması gözetildiğinde, havadan müdahalenin acil bir şekilde gerçekleşmesi gerekirken geç kalındığından oluşan zararın etkilerinin ağırlaşmasına sebebiyet verildiği görülmüştür.”
‘Afet Bölgesi ilan edilmeli’
Raporda acilen yapılması gerekenler şöyle sıralandı:
“* Yangından etkilenen bölgenin Afet Bölgesi ilan edilmesi,
* Tüm yetkililerin etkin bir soruşturma yürüterek, sorumluların tespiti ve cezalandırılmasına yönelik yargı sürecini yürütmesi,
* Yangından etkilenen yurttaşlara ilişkin hasar tespiti ile birlikte zararların karşılanmasına yönelik yetkililerin gerekli çalışmaları yapmaya davet edilmesi gerekmektedir.”