‘Ulusal Kadın Konferansı somut adımlar için bir platform işlevi görecek’

Önümüzdeki günlerde tüm kadın kesimlerini kapsayan ulusal bir kadın konferansı düzenlemeyi hedeflediklerini belirten Suhair Sanouh, “Konferans sahada çözüm önerileri, somut adımlar ve olumlu sonuçlar geliştirmek için bir platform işlevi görecek” dedi.

NUR EL-EHMED

Rakka- Suriye Kadın Meclisi, kadınların yeni Suriye anayasasının yazım sürecinden dışlanmasını kınayarak, Suriyeli kadınların yıllardır verdikleri mücadelenin meyvelerini toplamayı hak ettiğini ve anayasa yapım sürecine katılmanın onlar için en temel hak olduğunu vurguladı. Bu yılın başında Şam'da düzenlenen ve yeni Suriye anayasasının açıklandığı ulusal konferans, kadınların katılımı ve adil temsiliyetinin sağlanmaması nedeniyle, birçok isim ve kadın aktivist tarafından tepkiyle karşılandı. Kadınlar, anayasal sürecin dışlayıcı niteliğini eleştirerek, eşit temsiliyetin ve toplumsal cinsiyet adaletinin göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını çizdi.

‘Kadınlar öncü rol oynadılar’

Konuyla ilgili ajansımıza değerlendirmelerde bulunan Suriye Kadın Meclisi Koordinasyon Üyesi Suhair Sanouh, “Suriyeli kadınlar, krizin patlak vermesinden bu yana en ağır bedelleri ödeyen kesimlerden biri oldular. Savaşın ve beraberinde getirdiği zorla yerinden edilme, can kayıpları ve birçok diğer trajik sonucun doğrudan mağduru oldular. Ancak tüm bu zorluklara rağmen, yılmadan mücadele ettiler, direndiler ve her alanda öncülük üstlendiler. Kadınlar, karar alma mekanizmalarında, siyasi sahnede ve birçok toplumsal girişimde aktif roller üstlenerek önemli katkılarda bulundular. Dış ülkelerle ilişkileri güçlendirerek, iç barışın sağlanması ve kan dökülmesinin durdurulması çabalarında öncü bir rol oynadılar” dedi.

‘Kadınların temsil edilmemesi büyük eksiklik’

Özgürlük talebiyle düzenlenen protesto ve gösterilerin ön saflarında yer alan Suriyeli kadınların yaptığı fedakârlıkları vurgulamanın büyük önem taşıdığını dile getiren Suhair Sanouh, “Bu mücadeleleri sonucunda, zulme, tacize ve hatta ölüm tehditlerine maruz kaldılar. Eski Esad rejiminin çöküşünün ardından binlerce kadının hapishanelerde tutulması, yaşanan baskının ve bedelinin en somut göstergesidir” ifadelerinde bulundu.

Yeni anayasanın taslağının hazırlandığı Şam’daki ulusal konferansta kadınların yeterince temsil edilmemesinin büyük bir eksiklik olduğuna dikkat çeken Suhair Sanouh, sözlerine şöyle devam etti:

“Oysa kadınlar, bu kriz boyunca büyük acılar çekti, ciddi fedakârlıklarda bulundu ve bu nedenle önümüzdeki dönemde daha görünür, güçlü ve etkili bir temsiliyeti hak ediyorlar. Onlar güçlüdür ve Suriye’yi daha parlak bir geleceğe taşımada kilit bir rol üstlenmeye layıktırlar. Kuzey ve Doğu Suriye'deki kadınların deneyimi de örnek alınması gereken başarılı bir modeldir. Bu bölgelerdeki kadınlar, daha önce asla erişme şansı bulamadıkları pek çok değerli kazanım elde ettiler. Bu kazanımların etkisi yalnızca bölgeyle sınırlı kalmadı, dünyanın dört bir yanında binlerce kadına ilham verdi ve benzer mücadeleleri başlatmalarına vesile oldu. Bu nedenle, söz konusu deneyimin Suriye'nin tüm şehirlerine aktarılması hayati önem taşımaktadır. Suriyeli kadınların bu deneyimi bizzat yaşamaları ve içselleştirmeleri gerekmektedir. Zira birçok kadın hem akademik hem de pratik açıdan yüksek yeterlilik ve deneyime sahiptir. Bu birikim, savaşın yıkıcı etkileriyle sarsılan Suriye'nin yeniden inşasında ve toplumsal dokusunun canlandırılmasında mutlaka değerlendirilmelidir. Kadınların kişisel ve sosyal statü yasalarında ve idari yapılarda etkin katılımı anayasal güvence altına alınmalıdır, çünkü kadınlar, bu süreçlerin ayrılmaz ve vazgeçilmez bir parçasıdır."

‘Kadınlara alan açıyoruz’

Suriye Kadın Meclisi'nin, kurulduğu günden bu yana Suriye’deki kadınlarla ilişkilerini güçlendirmek ve kalıcı hale getirmek amacıyla yoğun çalışmalar yürüttüğünü belirten Suhair Sanouh, Esad rejimi döneminde bu çalışmaların ciddi biçimde kısıtlandığını ve kadınlarla bağların yeniden güçlendirilmesinin büyük önem taşıdığını vurguladı. Suhair Sanouh, “Bugün koşullar değişti. Suriye’nin birçok kentinde ofisler açmayı ve aktif hale gelmeyi başardık. Meclisimiz, artık tüm Suriyeli kadınlar için bir platform ve aynı zamanda bir merkez konumuna geldi. Kadınların yeni Suriye’nin inşasında nasıl rol alabilecekleri, anayasa yazım sürecine nasıl katılmaları gerektiği konularını ele almak üzere çok sayıda toplantı ve diyalog semineri düzenliyoruz. Bu etkinliklerde, kadınların fikirlerini, katkılarını ve önerilerini dile getirmeleri için alan açıyoruz” diye belirtti.

‘Birlik güçlü bir şekilde ortaya çıkıyor’

Suriyeli kadınlar olarak, Esad rejiminin kontrolü döneminde kadınların yıllarca maruz kaldığı dışlanma ve siyasi arenadan itilme senaryosunun tekrarını istemediklerini kaydeden Suhair Sanouh, “Bugün, Suriyeli kadınların saflarını birleştirmek ve onları desteklemek için çalışan kadın örgütleri sayesinde, kadınların birliği ve dayanışması güçlü bir şekilde ortaya çıkıyor. Her Suriyeli kadın, haklarını ve sorumluluklarını bilmelidir. Ayrıca, haklarının güvence altına alınabilmesi için sosyal, kültürel ve siyasi adaletin sağlanması gerekmektedir” diye kaydetti.

‘Barış içinde bir geleceğe ulaşmanın zamanı geldi’

Suhair Sanouh, gelecek planlarıyla ilgili olarak şunları belirtti:

"Önümüzdeki günlerde, farklı akademik düzeylerden kadın ve insan hakları aktivistlerinin yanı sıra tüm kadın kesimlerini kapsayan ulusal bir kadın konferansı düzenlemeyi hedefliyoruz. Bu konferans, sahada çözüm önerileri, somut adımlar ve olumlu sonuçlar geliştirmek için bir platform işlevi görecek. Aynı zamanda kadınları, Suriye tarihinin bu kritik aşamasına dahil etmek amacıyla fikir toplama süreci yürüteceğiz. Tüm Suriyeli erkekler ve kadınlar için taşıdığımız güven ve sorumluluğu yerine getirmeyi umut ediyoruz. Suriye halkı, yıllardır savaş, yıkım ve yerinden edilme nedeniyle büyük acılar yaşadı ve bu acılar, daha da ağır bir şekilde kadınların omuzlarına yüklendi. Bu nedenle, Suriye'nin özgürlüğe ve demokrasiye kavuşmasının, güvenlik ve barış içinde bir geleceğe ulaşmasının zamanı gelmiştir. Bu ancak tüm toplumsal kesimlerin, mezheplerin ve bireylerin birliği ve dayanışmasıyla mümkün olacaktır."