Türk devletinin Mexmûr’a yönelik saldırılarına karşı mücadele çağrısı
Mexmûr Kampı’nın BM ve Irak hükümetinin sorumluluğunda olmasına rağmen her gün Türk devletinin saldırılarına maruz kaldığına dikkat çeken Qîmet Kilinç, Kürt halkına mücadele çağrısında bulundu.
NÛPELDA DENİZ
Mexmûr- 90'lı yıllarda Türk devletinin baskıları nedeniyle Irak'a göç eden ve uzun bir yolculuğun ardından Şehîd Rüstem Cûdî (Mexmûr) Mülteci Kampı’na yerleşen Kürt halkı, Türk devletinin KDP iş birliğiyle her türlü saldırısına maruz kalıyor. Türk devleti 6 gün içinde 2 kez Mexmûr halkına hava saldırısı gerçekleştirdi. 10 Eylül'de Barış Anneleri’nin evine düzenlenen saldırıda 3 anne yaralanırken, maddi hasar meydana geldi. Dün (16 Eylül) Türk devleti bir hava saldırısı daha gerçekleştirdi ve bu kez bir ailenin bahçesini bombaladı. Saldırıda şans eseri yaşamını yitiren ve yaralanan olmadı. Mexmûr Mülteci Kampı İştar Koordinasyon Kurulu Üyesi Qîmet Kilinç, Türk devletinin kampa yönelik saldırılarını ajansımıza anlattı.
‘Türk devletinin saldırıları sürekli yaşanıyor’
Qîmet Kilinç, konuşmasının başında, 2017 yılından bu yana sürekli olarak Türk devletinin saldırılarına maruz kaldıklarını belirterek, " Birleşmiş Milletler çatısı altında ve Irak hükümetinin koruması altında bir kamp olmamıza rağmen Türk devletinin saldırıları sürekli yaşanıyor. Türk devleti, Önder Apo şahsında Kürt halkını ve Önder Apo'nun düşünce ve felsefesiyle örgütlenen halkı yok etmek istiyor. Herkes Mexmûr Kampı'nın siyasi mülteciler ve siviller için bir kamp olduğunu biliyor. Mexmûr halkı Türk devletinin baskıları nedeniyle Irak'a göç etti. Bizler Mexmûr halkı olarak siyasi kimliğimizden dolayı göç ettik ve yaşamımızı bu temelde sürdürüyoruz. Mexmûr halkı olarak kendimizi koruyoruz" ifadelerinde bulundu.
‘Sessizlik iş birliğinin göstergesidir’
Birleşmiş Milletler (BM) ve Irak heyetinin kampın içinde olmasına ve sayım çalışmalarına devam etmesine rağmen saldırıların devam ettiğini söyleyen Qîmet Kilinç, “Türk devleti barış için çalışma yürüten Barış Anneleri’nin evini hedef aldı. Her saldırı sonucunda çocuklar, kadınlar ve toplum etkilenmektedir. Bize yönelik saldırılar, Türk devletinin KDP ve Irak hükümeti iş birliğiyle kirli anlaşması sonucu gerçekleşti. Kamp insanları olarak her gün özel bir savaşla karşı karşıyayız. Bu KDP ve Irak ile iş birliği içinde yapıldı. İnsanların ve mültecilerin haklarını korumakla sorumlu insan hakları örgütleri ve Birleşmiş Milletler, yaşanan saldırılar karşısında suskun kalıyor. Bu sessizlik onların iş birliğinin bir göstergesidir” diye belirtti.
‘Halkı saldırılara karşı tavır almaya çağırıyoruz’
Qîmet Kilinç, KDP ve Irak hükümetinin kendi çıkarları doğrultusunda Türk devletiyle iş birliği yaptığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti: "Türk devleti KDP'nin iş birliğiyle Güney Kürdistan topraklarının tamamı işgal ediyor. KDP ve Irak hükümeti kendi çıkarları için Türk devletiyle iş birliği yaparak Kürt halkını yok etmeyi amaçlıyor. Güney Kürdistan halkını saldırılara karşı tavır almaya çağırıyoruz. İnsan haklarına ve uluslararası kuruluşlara görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz. ‘Mexmûr halkını koruyoruz’ diyen Irak hükümeti, hava sahasını Türk uçaklarına açıyor. Türk devletini ve işgalci güçleri kınıyoruz."
Qîmet Kilinç, konuşmasının sonunda Kürt halkını saldırılara karşı mücadele etmeye çağırarak, "Kürt halkı olarak birlik olup saldırılara karşı mücadelemizi yükseltmeliyiz. Tüm saldırılara rağmen davamızdan vazgeçmeyeceğiz ve özgürlük arayışımızı sürdüreceğiz" dedi.