Tunuslu Fathia Hazem: Şiddete karşı kadın dayanışması sınırları aşmalı

Dünyada kadına yönelik şiddetin arttığına değinen Tunuslu Fathia Hazem, “Gerici politikalara direnmek için tüm desteğin birbirimizi ve saflarımızı güçlendirmek olduğuna inanıyoruz” dedi.

ZOUHOUR MECHERGUI

Tunus- Suriye, Gazze, Sudan, Yemen, Afganistan başta olmak üzere birçok ülkede yoğun savaşlar yaşanıyor. Bu savaşların ise hedefinde kadınlar ve kazanımları var. Savaş politikaları kadına yönelik şiddetin artmasında temel etken. Erkek egemen zihniyetin çıkardığı savaşlara karşı ise kadınlar, örgütlü ve her zamankinden daha büyük bir direniş içine girmenin zorunluluğunu belirtiyor.

Tunus Demokratik Kadınlar Derneği Üyesi Fathia Hazem, erkek egemen zihniyete karşı kadınların yürüttüğü mücadeleyi anlatarak, kadın dayanışmasının tüm sınırları aşması gerektiğinin altını çizdi.

Her bir kadının yaşadığı sorunların tüm kadınların asıl meselesi olduğunu kaydeden Fathia Hazem, "Kadın mücadelesi sınırları aşıp, İran, Lübnan, Suriye, Sudan, Filistin ve kadınların şiddete maruz kaldığı diğer ülkelere ulaşması gerekiyor. Gerçek dayanışma ötekileştirilen, köylü ve işçi kadınlarla olmalı. Bu kesimdeki kadınlar her türlü sömürü altında yaşıyorlar” dedi.

‘Filistinli kadınların yaşadıklarını duyurmak istiyoruz’

Tunus’ta tarım alanlarında çalışan kadınların koşullarını anlatan Fathia Hazem, kadınların her gün ‘ölüm kamyonları’ ile çalışma alanlarına gittiklerini ifade ederek, “Bölgedeki kadınlar olarak kendi aramızda dayanışma olmadan kadınların statüsünü geliştiremeyiz. Tunus Demokratik Kadınlar Derneği olarak Filistinli kadınları desteklemek için de birkaç kez bir araya geldik. Filistinli kadınların yaşadığı acıları dünyaya duyurmak istiyoruz. Kadınların bir bütünen soykırıma ve katliamlara karşı seslerini yükseltmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

‘Dünyanın tüm ülkelerinde şiddet sona ermeli’

İranlı kadınlarla da dayanışma içinde olduklarını kaydeden Fathia Hazem, “Çünkü kadın mücadelesinin bir olduğuna ve kadınları kamu işlerinden dışlayan neoliberal ve gerici politikalara direnmek için tüm desteğin birbirimizi güçlendirmek ve saflarımızı güçlendirmek olduğuna inanıyoruz. Erk zihniyeti ortadan kaldırmalıyız ve dünyanın tüm ülkelerinde şiddet sona ermeli. Ayrıca kadınlar olarak haklarımızı yasal güvenceye almak için çalışmalarımızı sürdürmeliyiz” diye belirtti. 

‘Çözüm demokrasinin uygulanmasında’

Tunus’ta içerik üreticileri de dahil birçok kişinin tutuklanmasına tepki gösteren Fathia Hazem, “Hiç bilmedikleri, en ufak bilgilerinin olmadığı kanunların mağduru olup hapse atılıyorlar. Hükümet bu savunmasız grupları cezaevlerine atmak yerine eğitici programlar geliştirmesi gerekiyor. Çözüm demokrasinin uygulanmasında, zihinlerin aydınlatılmasında, okullar, enstitüler, üniversiteler ve kültürel kurumlar dahil devlet kurumlarının geliştirilmesindedir” diye kaydetti.

Tunus’ta 2017 yılında kadına yönelik şiddetle mücadeleye ilişkin çıkarılan 58 sayılı kanunun genel olarak ilerici olduğunu dile getiren Fathia Hazem, söz konusu kanunun kadınların hayatındaki pek çok durumu değiştirdiğini söyledi. Kanundan önce tecavüze maruz kalan kadınların tecavüz faili ile evlendirilmesi yönünde mahkeme kararlarının alındığını hatırlatan Fathia Hazem, “Bu büyük bir kurumsal suçtur. Şiddete karşı mücadele etmek ve tecavüze uğrayan kadının tecavüz failiyle evlendirilmesini engellemek için 58 sayılı kanunu çıkarmak için biz kadınlar, dernekler ve kuruluşlar çok çalıştık” sözlerine yer verdi.

‘Hükümet harekete geçmeli’

Kadına yönelik bir bütçenin olmamasını eleştiren Fathia Hazem, şöyle konuştu: “Bütçenin olmayışı nedeniyle yasayı uygulama konusunda bir irade eksikliği var. Daha önce Aile ve Kadın Bakanlığı’na bu kanunun bütçesi sorulduğunda 'hiçbir şey' cevabını vermişti. Bu cevaptan ayrıca mevzuatın hayata geçirilmesi yönündeki siyasi isteğin eksikliğini de anlayalım. Hakimlerin de bazen suçluyu işlediği suça göre sorumlu tutmaması ve ona karşı hoşgörülü davranması cezasızlık olgusunu artırıyor ve bu da şiddeti teşvik etmekten başka bir işe yaramıyor. Cezasızlık bir yılda yaklaşık olarak 30 kadın katliamına yol açtı. Hükümetin harekete geçmesi ve katliamlara son vermesi gerekiyor.”

‘Net bir strateji geliştirilmeli’

58 sayılı kanunun uygulanmasını isteyen Fathia Hazem, “Faillerin cezalandırılmasının yanı sıra hükümet tarafından şiddete karşı net bir strateji geliştirilmesi gerekiyor. Şiddetin sona ermesi için dengeli bir neslin yetiştirilmesi çok önemli. Kadınlar şiddete karşı seslerini yükseltmeli ve suskunluk duvarını yıkmalı. Şiddete maruz kalan kadınların yalnız olmadığını belirtmeli ve hakları konusunda bilinçlendirme programlarını hayata geçirmeliyiz. Tunus hükümeti, sorumluluklarını yerine getirmeli ve gerekli bütçeyi ayırmalı” diyerek sözlerini noktaladı.