ZOUHOUR MECHERGUI

Tunus- Tunus’ta, meclisin ikinci kanadı olarak görev yapacak olan “Yerel ve Bölgesel Ulusal Konseyi” seçimlerinin ilk turu 24 Aralık 2023’te, ikinci turu ise 4 Şubat 2024 tarihinde gerçekleştirildi. Katılımın düşük olduğu her iki turda da cinsiyet eşitliğinden uzak bir tablo ortaya çıktı.

Ajansımıza seçim sonuçlarını değerlendiren Tunus Akdeniz Merkezi Program Direktörü Hanaa Ameri, “Yerel ve Bölgesel Ulusal Konseyi” seçimlerinde erkek egemen bir yönetim biçimi ile karşı karşıya kaldıklarını belirterek, kadınların bundan sonrasında da birçok sorunla karşılaşabileceği uyarısında bulundu.

Cinsiyet eşitliğinden uzak bir seçim

Adayları ön plana çıkaran Seçim Kanunu’nda yapılan değişimin cinsiyet eşitliğini baltaladığını söyleyen Hanaa Ameri, ataerkil düzen içinde erkeklerin daha avantajlı olduğunu vurguladı. Seçim sonuçlarına göre il meclislerinde 3 kadın, yerel meclislerde de başkanlık eden 24 kadın olduğu bilgisini paylaşan Hanaa Ameri, bu rakamların eşitlikten çok uzak olduğunu dile getirdi.

"Eşitlik yasası daha önce benzeri görülmemiş kadın temsiline sahip belediyeler üretti" diyen Hanaa Ameri, yeni yasa ile Tunus'un tanık olmadığı farklı bir temsile sahip bir yerel yönetimin açığa çıktığının altını çizdi. Hanaa Ameri, kadınların oy verme işlemi sırasında da baskı altına alındığını belirterek, bunda bağlı bulunulan aşiret ve ailelerin etkisinin de olduğunu kaydetti.

‘Kadınlar ekonomik olarak desteklenmedi’

Hanaa Ameri, kadınların ekonomik olarak desteklenmemelerinin de aday olma ve seçim çalışması yürütme konusunda temel bir eksikliği oluşturduğunu belirterek, “Kadınların dışlanmasının en önemli nedeniydi, çünkü genellikle desteklerini kazanmak için mümkün olduğunca çok seçmene, özellikle de kadınlara ulaşmak amacıyla seçim projelerini ve programlarını duyurmak için kampanyalar başlatacak araçlara ve bütçeye sahip değillerdi” dedi.

‘Kadınlar daha fazla mücadele etmeli’

Seçim sonuçlarının kadınların kazanımlarında da etkili olacağının altını çizen Hanaa Ameri, erkek egemen bir meclisin kadınların lehine çıkacak yasaları da engelleyeceğini düşünüyor. Hanaa Ameri, kadınların karar alma mekanizmalarında, yönetici olarak daha çok görünür olmaları için mücadele etmeleri gerektiğini dile getirerek, bu konuda sivil toplum örgütlerine ve siyasi partilere görev düştüğünü kaydetti.