Tunus’da kadınlar şiddete karşı ‘Mazeret yok’ diyor
İnsan hakları aktivisti Reem Al-Kilani, 25 Kasım’a dair 16 günlük aktivizm günlerinde kadına yönelik şiddetin her türüne dikkat çekeceklerini belirterek “Bu yıl ‘Mazeret yok’ sloganıyla şiddetin tekrarlanmamasını istiyoruz” dedi.
İHLAS HAMRUNİ
Tunus- Tüm dünyada kadınlar 25 Kasım Kadına Yönelik Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla yaşadıkları hak ihlallerini dile getirip bu konuya dikkat çekmek için alanlara çıkıyorlar. Birleşmiş Milletler her yıl 25 Kasım’dan 10 Aralık’a kadar 16 günlük aktivizm kampanyaları düzenliyor. Kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddetin teşhir edildiği bu 16 günde eylemler ve etkinlikler düzenleniyor. Kadına yönelik şiddetin hızla arttığı Tunus’ta da kadınlar aktivizm günlerinde yaşadıkları ihlallere odaklanıyor.
Ajansımıza değerlendirmelerde bulunan insan hakları savunucusu Reem Al-Kilani, Tunus’ta kadınların bu 16 gün içinde yaşadıklarını anlatmasının ve teşhir etmesinin önemli olduğunu belirterek “Dünyanın dikkatini şiddetin son bulmasına çekmek için etkinlikler bir fırsat” dedi. Arap dünyasında kimi yasalarca kadınlara bir takım haklar verildiğini ancak yeterli olmadığını ya da yasaların uygulanmadığını söyleyen Reem Al-Kilani, özellikle bu takvimle kadın hakları konusunu pekiştirmeye çalıştıklarını anlattı.
‘Acil kanunlar çıkarılmalı ve tedbirler alınmalı’
Etkinliklerin temasının turuncu olduğunu hatırlatan Reem Al-Kilani, “Tunus ve diğer yerlerdeki feminist kuruluşlar, bağımsız kadınlar, örgütler ve insan hakları dernekleri gösteriler düzenlemeye ve şiddet karşıtı kampanya programlarına katılmaya hazırlanıyor. Geçtiğimiz yıllarda kadınların yaşamlarını tehdit eden ve özgürlüklerini kısıtlayan birçok olay yaşandı. Bu yıl ‘Mazeret yok’ sloganıyla şiddetin tekrarlanmamasını istiyoruz. Artık şiddet ve eşitlik olgusunun tartışılması ve olumlu yönde çağrı yapılması acil bir zorunluluk haline geldi. Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin azaltılmasına yönelik acil kanunlar çıkarılmalı ve tedbirler alınmalı” şeklinde konuştu.
Kadınların güvenlikleri tehdit ediliyor
Arap toplumunda şiddetin giderek yaygınlaştığına dikkat çeken Reem Al-Kilani, “Kadınlar aileden, devletten veya toplumdan kaynaklanan güvenliklerini tehdit eden ve düzgün bir yaşam sürmelerini engelleyen şiddet olgusunun açıkça yayılmasından zarar görüyorlar” dedi. Türkiye, Irak, İran ve Gazze’de kadınların yaşadıklarına işaret eden Reem Al-Kilani, özellikle kadınların devlet şiddeti ile karşı karşıya olduklarını belirtti. Tutuklama, çatışma, eşitsizlik ve daha birçok şeyin kadınların yaşamlarını etkilediğini dile getiren Reem Al-Kilani, Irak’ta değiştirilmek istenen yasalarla kız çocuklarının evlendirilmek istenmesine de değindi ve “Bu durum, başlangıçta kadınlara ve kızlara başörtüsünü dayatarak onları hareket özgürlüğünden mahrum bırakan Libya ve İran için de geçerli ve buna karşı mücadele edilmeli” dedi.
‘Kadınlar haklarını bilmeli’
Reem Al-Kilani, Tunuslu kadınların koşulları ile ilgili olarak yasaların kağıtlarda kaldığını ifade ederek buna karşı durmanın gerekliliğine dikkat çekti. Kanunların uygulanmasını ve suçluların ceza almasını sağlayacak süreçlerin işletilmesini isteyen Reem Al-Kilani, 16 günlük etkinlik süreci boyunca buna dikkat çekeceklerini anlattı. Reem Al-Kilani, “Bir insan hakları savunucusu olarak başta manevi şiddet olmak üzere birçok şiddet türüne maruz kaldım. Ancak failler delil yetersizliğinden dolayı cezalandırılmadı. Şiddet kadınlara yöneliktir ve yaygındır” diye konuştu. Kadın hakları derneklerinin, istismara uğrayan kadınların haklarını güvence altına alan yeni yasaların çıkarılması için daha fazla çalışması gerektiğini sözlerine ekleyen Reem Al-Kilani, "Kadınların mağduriyetin ciddiyetinin farkına varması için tüm bu konuların kampanya faaliyetleri çerçevesinde tartışılması gerekiyor. Haklarını alabilmeleri ve savunabilmeleri için onlara karşı işlenen bu ihlalleri bilmeliler. Kadınların haklarını bilmeleri, onları erkek zihniyetinin ihlallerinden koruyacaktır” şeklinde konuştu. Reem Al-Kilani, son olarak kadınları ortak mücadeleye çağırdı.