TransformEurope Başkanı Barbara Steiner: Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmalı
TransformEurope Başkanı Barbara Steiner, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşması gerektiğini vurgulayarak, “Hala tecrit altındayken nasıl barıştan söz edebiliriz?" diye sordu.

Haber Merkezi- Avrupa Sol Partisi'nin eğitim vakfı TransformEurope’un başkanı ve Avusturya Komünist Partisi (KPÖ) üyesi siyaset bilimci Barbara Steiner, ANF’ye değerlendirmelerde bulundu.
Barbara Steiner, PKK’nin silahlı mücadeleyi sonlandırma kararı ve sembolik silah yakma adımını "tarihi ve cesur bir adım" olarak nitelendirirken, kalıcı barış için Kürt halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün sağlanması ve Türkiye’nin Kürtlere yönelik baskılarını sonlandırması gerektiğini vurguladı.
‘Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü sağlanmalı’
Barbara Steiner, PKK’nin adımının tarihi ve cesur bir adım olduğunu belirterek, Bu süreç, sadece Kürtler ve Türkler için değil, Türkiye devletinin Kürtlerle olan çatışmasının ötesinde büyük bir örnek teşkil etmektedir” dedi. Barbara Steiner, Türkiye devletinin bu süreçte parlamentoda bir komisyon kurarak müzakereciler için yasal dokunulmazlık sağlaması, siyasi tutsakları serbest bırakması ve özellikle Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün sağlanmasının hayati olduğunu belirtti.
‘Umutluyuz, süreç başarılı olacak’
“Öcalan’ı ziyaret etmek istiyorum” kampanyasını desteklediğini ancak sadece ziyaretin yetmeyeceğini, tecridin kaldırılarak serbest bırakılması gerektiğini ifade eden Barbara Steiner, “Öcalan, barış görüşmelerinde baş müzakereci konumundadır” sözlerini kullandı. Barbara Steiner, Türkiye devletinin Kürtler üzerindeki baskıyı, siyasi, dilsel, medya ve kültürel alandaki kısıtlamaları sona erdirmesi gerektiğini söyledi. Barış sürecinin uluslararası toplumda büyük ilgi ve destek gördüğünü ifade eden Barbara Steiner, bu sürecin geçmişte başarılı olmadığını ve günümüzde başarılı olacağına dair umutlu olduğunu belirtti; silahsız, demokratik ve şiddetin sona erdiği bir barışın gerekliliğine dikkat çekti.
‘Kürtlere karşı baskı sona ermeli’
Barbara Steiner, Türk devletinin Kürtlere yönelik baskıları sona erdirmesi gerektiğini, ayrıca barış sürecinin yalnızca kurumlar arasında kalmaması gerektiğini dile getirerek, “İstanbul’daki heyetin de vurguladığı üzere, sokaklarda ve toplumun tüm kesimlerinde benimsenmesi gerekiyor. Barış için toplumla doğrudan iletişim kurulmalı ve birlikte inşa edilmelidir” sözlerini kullandı.
‘Abdullah Öcalan tecrit altındayken nasıl barıştan söz edebiliriz?’
Barbara Steiner, “Abdullah Öcalan hâlâ tecrit altındayken nasıl barıştan söz edebiliriz?” diye sordu. Abdullah Öcalan’ın 26 yıllık tecridinin sona erdirilmesi ve barış görüşmelerine iyi bir atmosferde katılması için uluslararası taleplerin yükseldiğini belirtti. Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün sadece kendisi için değil, toplumun özgürlüğü için de önemli olduğunu ifade etti. Bu sürecin sağlıklı ilerlemesi için Abdullah Öcalan’ın katılımının şart olduğunu vurguladı.
Barbara Steiner, uluslararası toplumun Türkiye devletine barış sürecini doğru şekilde ilerletmesi için baskı yapması gerektiğini, Kürt Özgürlük Hareketi’nin kriminalize edilmesinin sona erdirilmesi, PKK yasağının Avrupa Birliği, ABD ve diğer ülkelerde kaldırılması gerektiğini savundu. Bu sebeple, PKK faaliyetleri nedeniyle tutuklananların serbest bırakılması gerektiğini belirtti. Avrupa’nın barış görüşmeleri için tarafsız bir zemin olabileceğine dikkat çeken Barbara Steiner, tarihin tarafsız yerlerde, üçüncü taraf garantisiyle barış çözümlerinin daha kolay bulunduğunu gösterdiğini ifade etti.
Barbara Steiner, “Bu süreç sadece Kürtleri veya Türkiye’yi ilgilendirmiyor. Türkiye ve Kürdistan’daki ezilen halklarla sınırlı kalmıyor; bu, tüm Orta Doğu’yu ve demokratik yollarla başarıya ulaşması gereken küresel barış süreçlerini kapsıyor” ifadelerini kullandı.