Haber Merkezi- Tevgera Jinen Azad (TJA) Suriye’de yönetimi ele geçiren HTŞ çetelerinin Aleviler başta olmak üzere farklı kimliklere yönelik büyük katliam politikalarını hayata geçirdiğini belirterek yazılı bir açıklama yaptı.

Açıklamada, katliamların paylaşılan görüntü ve fotoğraflarıyla bir korku rejimi yaratılmaya çalışıldığı ifade edilerek şöyle denildi:

“Başta Suriye olmak üzere Orta Doğu’da Son 15 yılda yaşanan ve tüm bu soykırım politikalarına açıkça göz yuman ulus devletçi iktidarları IŞİD’in, El Nusra’nın, ÖSO’nun farklı kimliklere yönelik soykırım katliamlarına sessiz kalmasından hatta bu çeteleri çok yönlü beslemesinden tanıyoruz. Bugün Suriye’de yalnızca isim değiştiren IŞİD zihniyetli HTŞ çeteleri Alevi halkına yönelik kaçırma, infaz etme gibi insanlık suçları işlemekte; onların ibadet yerlerini yok etmekten çekinmemektedir. Onlara bu cesareti veren erkek egemen ulus devletlerin doymayan hırslarına karşı halkların bir arada eşit ve özgürce yaşayabileceği hakikatini açığa çıkaran Rojavalı kadınlar ve oradaki tüm kimlikler tarihsel bir direniş ve mücadele gösteriyor. Hama, Humus, Tartus, Lazkiye ve birçok yerleşimde Alevi halkına yönelik her gün bir katliam yaşanmakta. Son olarak Reem Süleyman, eşi Ahmed Jamul ve oğulları Fatar'ın cansız bedeninin bulunduğu tüm kamuoyuna yansıdı. Kaçırılan ve infaz edilen kadınlar, çocuklar ve aileleri...

Rojava ve Alevileri sahiplenme çağrısı

HTŞ bir soykırım politikasını Alevi halkına yönelik devreye koymuşken, birlikte savaş diplomasisi yürüttüğü AKP-faşist iktidarı ise Tişrîn’de Kürt halkına yönelik her gün bir saldırı gerçekleştirmektedir. Saldırılara karşı mücadele eden, en temel protesto hakkını kullanan halkla birlikte direnişi de tüm dünyaya gösteren gazeteciler, iktidarı savaş uçaklarıyla her gün katledilmektedir. Büyük bedeller vererek inşa ettiği Rojava Kadın Devrimi ve halkların devrimini yok sayarak onlara katliamı dayatanlar bilmelidir ki başta Alevi halkımız olmak üzere diğer tüm farklı kimlikleri yok saymak herkes için yıkım ve kaosu getirecektir. Kadınları yok sayan, farklı kimliklere düşmanca yaklaşan erkek egemen gerici anlayışlara karşı başta kadınlar olmak üzere Kürdistan’dan Türkiye’ye demokratik tüm kesimleri, uluslararası kurum ve kuruluşları; demokratik ve özgür bir Suriye’nin inşasının açığa çıkması için Suriye’de yaşanan soykırıma karşı Rojava Devrimi’ne ve Alevi halkımıza sahiplenmeye çağırıyoruz”