Tişrîn direnişine katılan sanatçı ve sinemacı kadınlardan çağrı
Türk devleti saldırılarına karşı Tişrîn Barajı direnişine katılan sanatçı ve sinemacı kadınlar, tüm dünyadaki sanatçı ve sinemacılara da direnişe destek çağrısında bulundu.
SORGUL ŞÊXO
Tişrin – Suriye’nin ikinci büyük barajı olan Tişrîn Barajı’na yönelik Türk devletinin saldırıları devam ederken, Kuzey ve Doğu Suriye halkı da saldırılara karşı devrimci halk mücadelesi ruhuyla 8 Ocak’tan bu yana direnişini sürdürüyor. Direnişe katılan sanatçı ve sinemacı kadınlar, ajansımıza konuştu.
‘Toprak ve kültür birdir’
Sanatçı Sîmav Ebdê, işgal politikalarıyla sadece toprakların değil, aynı zamanda o toprakların kültür ve sanatının da işgal edildiğini belirterek, "Bu topraklar ve baraj korunmalıdır, çünkü topraklar işgal edildiğinde kültürümüzde işgal edilmiş anlamına gelir. Toprak ve kültür birdir. İşgalci Türk devletinin saldırısı hem toprağı hem de kültürü hedef alan bir saldırıdır, bu nedenle kültürümüzü korumamız ve savaşçıların direniş destanlarına sahip çıkmamız çok önemlidir. Dünyadaki tüm sanatçıların direnişimizi desteklemelerini istiyoruz. Kuzey ve Doğu Suriye’yi Tişrîn Barajını birlikte koruyalım. Tişrîn Barajı kutsal bir barajdır, birbirimize destek olalım ve devrimin kazanımlarını koruyalım" çağrısında bulundu.
Sîmav Ebdê, sözlerinin ardından direnişe destek amacıyla kısa bir stran da seslendirdi.
‘Belgesel çekimi için yönünüzü Tişrin Barajı’na verin’
Ermeni Sinemacı Sîlva Hosêb, direnişi yakından görmek için Tişrîn Barajı’na geldiklerini söyleyerek, "Gelecekte Tişrîn Barajı direnişini anlatan bir belgesel yapacağız. Halkın direnişini yakından görmek ve bu direnişi deneyimleyebilmek için bizlerde baraja geldik. Çünkü direnişi acısıyla ve neşesiyle görmek ve deneyimlemek, onu uzaktan duymak ve görüntüleriyle izlemek aynı şey değildir. Gelecekteki yeni nesillerin Tişrîn Barajı'nda neler yaşandığını, nasıl bir direniş olduğunu görmelerini sağlamak ve bunu sinema yoluyla göstermek çok önemli ve bu bizim başlıca görevimizdir. Bu nedenle dünyanın dört bir yanındaki film yapımcılarına çağrımız; belgesel çekimi için yönünüzü Tişrîn Barajı’na verin” ifadelerinde bulundu.
Kuzey ve Doğu Suriye halkının şu anda Tişrîn Barajı'nda tarihi bir direniş yazdığının altını çizen Sîlva Hosêb, sözlerini şöyle tamamladı:
“Çünkü burada insanların nasıl hedef alındığını, yaralandığını ve katledildiğini kendi gözlerimizle görüyoruz. Gördüğümüz anların kaydedilmesi önemlidir. Bu nedenle, film yapımcıları olarak, olayın içinde bulunmalı, her anını yaşamalı, kaydetmeli ve belgeselini yapmalıyız. Buraya gelen herkesin anlatacak onlarca hikayesi var. Ermeniler olarak bu saldırıları iyi anlıyoruz, çünkü aynı katliamları yaşadık. 1915 yılında Ermeni kadınlara, çocuklara ve insanlara yapılanlar unutulamaz. Ermeni halkımıza şunu söylemeliyiz; 1915 katliamlarının bir daha yaşanmaması için her Ermeni, nerede olursa olsun Tişrîn Barajı'na yönelmeli ve QSD’ye desteğini göstermelidir."