SORGUL ŞÊXO

Hesekê- Buğdayın korunması amacıyla Kuzey ve Doğu Suriye’de Özerk Yönetim’e bağlı tüm bölgelerde olağan üstü hal ilan edildi ve koruma komiteleri oluşturuldu. Cizre Kantonu Yürütme Meclisi’nin 2 Haziran'da açıkladığı yangınların bilançosuna göre; 1495 dönüm sulu buğday, 2324 dönüm susuz buğday, 142 dönüm sulu arpa, 10326 dönüm susuz arpa olmak üzere toplam 49936 dönüm alan yandı. Ayrıca 84 dönüm kişniş ve 40 dönüm mercimek tarlası ile aynı zamanda 602 dönüm yeni filizlenen buğday ve 176 dönüm yeni çıkan arpa yandı.

Buğday ve arpa için şu ana kadar birçok tedbir alındı. Yaşanan zorluklar ve çiftçiler durumuyla ilgili Til Temir Meclis Eşbaşkan Yardımcısı Madlên El-Ibêd ve Kuzey ve Doğu Suriye Ziraat ve Sulama kurulu yönetimi üyesi Emîra Mihemed ajansımıza konuştu.

‘Ortaklaşma birçok tarlanın yanmasını önledi’

Madlên El-Ibêd konuşmasının başında tarlaları koruma komitesi, çiftçiler ve toplum arasındaki birlik ruhunun arpa ve buğday tarlalarının korunmasında da kendini gösterdiğini belirterek, "Komitenin oluşturulmasının ardından alanların korunması için Toplumsal Savunma Güçleri (HPC) ve Kadın Toplumsal Savunma Güçleri'nden (HPC-JIN) oluşan koruma ekiplerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda su tankerleri ve itfaiye ekipleri görevlendirildi.  Dumandan kaynaklı çok sayıda boğulma vakasının yaşanması nedeniyle Heyva Sor a Kurd’a ait ambulanslar da hazırlandı. Bütün imkanlarımızı tarlaların korunması için seferber ettik, az ama halkımız ve çiftçilerimizle birçok yangının önünü alabiliriz. Yangınların sebebi işgalci Türk devleti ve onun gizli elleriydi.  Saldırıların ortasında ve az imkanla bunları yapmamız büyük başarıdır” dedi.

‘Elektrik şebekeleri ve su hatları da zarar gördü’

Tarlalarda çıkan yangının elektrik şebekelerine ve su hatlarına zarar verdiğini söyleyen Madlên El-Ibêd, sözlerine şöyle devam etti: "Yangın, çok sayıda elektrik şebekesinin su hatlarıyla birlikte yanmasına neden oldu ve birçok köy elektriksiz kaldı. Yangın söndürmeleri sırasında çok sayıda dumandan boğulma ve etkilenme Heyva Sor a Kurd tarafından tedavi edildi. Elok istasyonundan Til Temir ve Hesekê’ye kadar gelen suyun bir yılı aşkın süredir işgalci Türk devleti tarafından kesildiğini de unutmayalım. Su bulmak, kuyulardan su temin etmek ve yangın yerine ulaşmak zorlaşıyor bu nedenle tarlaların korunmasında aktif rol oynayarak çiftçilerin ve bölgenin daha fazla zarar görmesini engelleyebiliriz."

 ‘Türk devleti ekonomik olarak abluka oluşturmaya çalışıyor’

Madlên El-Ibêd, konuşmasının sonunda, tarlaların korunması ve Türk işgalinin amaçlarının gerçekleşmesini engellemek için toplumun seferberliğini sürdürmesi gerektiğini belirterek, şunları söyledi: " Bahçelerin yakılması ile Türk devleti burada ekonomik olarak abluka oluşturmaya çalışıyor. Özellikle Til Temir'de Elok İstasyonu’nun suyunun kesilmesi nedeniyle yaşanan su krizinin yanı sıra, tarlaları da yakarak halkı ekonomik krizle karşı karşıya bırakmak istiyorlar.  Ayrıca sınır hattındaki köyleri boşaltmak buradaki halkı göç ettirmek için bunları yapıyor. Bu kadar işgalci saldırılara rağmen halkın buğday, arpa, tohumlar ekmesi büyük bir direniştir. Halk çiftçileriyle buğday ekmesiyle işgalcilere biz buradayız ve topraklarımız üzerinde yaşayacağız mesajını veriyor. Bu nedenle komite sezon sonuna kadar gece gündüz demeden tarlaları koruyacaktır."

Çifçilere yardım ediliyor

Emîra Mihemed, tarım alanında çiftçilere ne kadar ve ne şekilde yardım ettiklerine değinerek şöyle konuştu: "Buğday 54 bin 541 dönüm araziye ekildi, 1 milyon 347 bin 314 litre tarımsal mazot dağıtıldı.78 patos kayıt altına alındı ve şu anda çiftçilere buğday çuvalı dağıtılıyor ancak yangınlar nedeniyle yaklaşık 35 dönüm buğday, 100 dönüm arpa ve 92 dönüm yeni ekilen buğday ve arpa alanı yandı. Yangının pek çok nedeni var, bunlardan en önemlisi işgalci Türk devleti ve çeteleridir, bazen elektrik motorundan kaynaklıda çıkabiliyor.”

Emîra Mihemed, Til Temir şehrinde buğday hasat sezonunun yeni başladığını açıklayarak "Yaklaşık 10 gündür buğday hasadı sezonu başladı, öyle görülüyor ki 10 gün içerisinde tüm tarlalar hasat edilecek. Artık tarlaların yüzde 10'u kaldırılmış durumda ama hem bizim hem de çiftçinin gözü tarlalarda. Çiftçiler hem kendi bahçelerini hem de komşularınınkini korumalı” dedi.