Taliban’ın yönettiği Afganistan’da kırbaç cezaları yeniden başladı

Taliban rejimi altında Afganistan’da halk önünde kırbaçlama uygulamaları devam ediyor. Adil yargılamaların olmaması, kadın ve erkeklerin onurunu hedef alan cezalar, ülkede korku ve şiddeti derinleştiriyor.

BAHARİN LEHİB

Afganistan- Taliban’ın 2021’de iktidara gelmesinin ardından Afganistan’da uygulanan cezalardan biri, halk önünde kırbaçlama oldu. Rejim, bunu “şeriatın uygulanması” olarak savunsa da, insan hakları örgütleri bu uygulamayı işkence ve ciddi bir insan hakları ihlali olarak nitelendiriyor. Cezalar genellikle spor alanları, hükümet binaları ve camilerde gerçekleştirilirken, halk da izlemeye zorlanıyor. Özellikle kadınlar, sosyal ve psikolojik olarak en ağır bedeli ödeyen kesim olarak öne çıkıyor.

‘Adil yargılama süreçlerinden yoksun mahkemeler’

Taliban’ın iktidara gelmesinin ardından Afganistan’da uygulanan kırbaç cezaları, adil yargılama süreçlerinden yoksun mahkemeler tarafından veriliyor. Mağdurlar çoğunlukla zorla alınan itiraflar veya aile şikayetleri temelinde cezalandırılıyor. “Evlilik dışı ilişki yaşamak”, “evden kaçmak”, “yanında bir erkek olmadan yalnız dışarı çıkmak” veya “alkol içmek” gibi suçlar nedeniyle uygulanan bu cezalar, uluslararası hukukta suç sayılmasa da Taliban tarafından “İslami suçlar” kapsamında değerlendiriliyor. Özellikle kadınlar, kamu önünde cezalandırılmanın sosyal sonuçları nedeniyle en ağır şekilde etkileniyor.

‘Kadınlarda derin psikolojik etkiler yaratıyor’

Medya ve insan hakları örgütlerinin raporlarına göre, Faryab, Badghis, Takhar, Gazni, Herat, Kabil, Bamyan, Ghor ve diğer illerde çok sayıda kadın, tanımadığı biriyle konuşmak, aile içi şiddetten kaçmak veya yanında bir erkek olmadan yalnız dışarı çıkmak gibi gerekçelerle halk önünde kırbaçlanıyor. Cezayı çeken kadınların bir kısmı, aileleri ve toplum tarafından dışlanıyor, damgalanıyor ve kınanıyor. Kırbaç cezası sadece fiziksel zarar vermekle kalmıyor, kadınlarda kalıcı korku, depresyon, kabuslar ve özgüven kaybı gibi derin psikolojik etkiler yaratıyor.

‘Veriler gerçekte olanın küçük bir kısmını yansıtıyor’

Birleşmiş Milletler, İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Uluslararası Af Örgütü, şimdiye kadar birçok kırbaçlama vakasını belgeledi. Ancak bu rakamların, gerçekte yaşanan olayların yalnızca küçük bir kısmını yansıttığı belirtiliyor. Çünkü birçok ceza, uzak bölgelerde meydana geliyor ve halk, Taliban korkusuyla ihbar edemiyor. Medya kısıtlamaları, bağımsız gazetecilerin yokluğu ve baskı ortamı, bu vakaların kaydedilmesini ve doğrulanmasını büyük ölçüde engellerken, mevcut istatistikler ise çoğunlukla kağıt üzerinde kalıyor veya pratikte herhangi bir yasal işlem yapılmıyor.

Afganistan’da şiddet korku ve güvensizlik artıyor

Din uzmanları, İslami şeriatın uygulanmasının güvenilir tanıklar, titiz yargı süreçleri ve sanığın tam savunma hakkı gibi çok sıkı koşullar gerektirdiğini vurguluyor. Ancak Taliban’ın yargı sistemi bu koşulların hiçbirini sağlamıyor. Bu nedenle halk önünde kırbaçlama, gerçek bir şeriat uygulaması olmaktan çok, sosyal kontrol ve siyasi güç gösterisi olarak görülüyor. Uygulama, toplumda korku yaratmakta, bireysel özgürlükleri kısıtlamakta, kadınlar üzerindeki baskıyı artırmakta ve ülkenin hukuk sistemini zayıflatmakta. İnsanlar, basit bir ihbar veya şikayet nedeniyle her an kamu önünde aşağılanabileceklerini hissediyor.

Özetle, Taliban rejimi altında kamuya açık kırbaçlama uygulamaları, Afganistan’da şiddeti, korkuyu ve güvensizliği artırırken özellikle kadınlara ciddi fiziksel, psikolojik ve sosyal zararlar veriyor. Adil yargılamaların olmayışı, cezaların siyasi amaçlarla kullanılması ve kadın ile erkeklerin onuruna ve güvenliğine yönelik saldırılar, ülkede ciddi bir insan hakları krizine yol açmış durumda. Bu tür cezalar durdurulana ve adil bir yargı yapısı kurulana kadar, insanlar ve özellikle kadınlar, korkuya, zarara ve adaletsizliğe maruz kalmaya devam edecektir. Bu durum, daha fazla acı ve baskıyı önlemek için ulusal, bölgesel ve uluslararası kurumların acil ilgisini gerektirmektedir.