Haber Merkezi - Êzidî Kadın Özgürlük Hareketi (TAJÊ) ve Demokratik Alevi Kadınlar Birliği (DAKB), 2’inci Paris Katliamı’na ilişkin açıklama yaptı.

TAJÊ açıklamasında, kadın özgürlük mücadelesi tarihinde Evîn Goyî ve Sara gibi öncü kadınların özgür bir yaşamın inşası için büyük emek verdiğini vurguladı. Êzidî kadınlarının bu öncülerin direnişinden ilham alarak örgütlendiği ve özsavunmasını geliştirdiği ifade edildi.

‘Siyasi çıkarlar doğrultusunda gerçekleşen katliamlar’

Açıklamada, birinci ve ikinci Paris katliamlarının uluslararası güçlerin ve Türk devletinin siyasi çıkarları doğrultusunda gerçekleştirildiği belirtilerek, şu ifadelere yer verildi: “Evîn, Sara, Leyla ve Fîdan şahsında Kürdistan toplumunun iradesi kırılmak ve imha politikası dayatılmak istendi. Ancak kadınların örgütlü mücadelesi bu planları boşa çıkardı. Mücadele eden kadınlara yönelik her saldırı siyasidir. Paris katliamları da kadın düşmanı ve yok edici bu politikanın bir parçasıdır. Bu saldırılar iradeli, bilinçli ve özgür kadına olduğu kadar, tüm insanlığa yöneliktir.”

‘Fransa’nın tutumu, Türk devletinin rolü’

TAJÊ, açıklamasında Fransa devletinin tutumuna da dikkat çekti. Katliamların arkasındaki güçlerin bugüne kadar açığa çıkarılmadığı ve yargılanmadığı vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi: “Tüm dünya Paris katliamlarında Türk devletinin rolünü gördü. Buna rağmen Fransa devleti, siyasi çıkarları nedeniyle Kürt halkına güven verecek hiçbir adım atmadı. Paris katliamları, Avrupa demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. Kürt halkı ve özellikle kadınlar bu katliamları unutmayacak ve unutturmayacaktır. Erkek egemen devlet zihniyetinin yok edici politikalarına karşı kadın mücadelesi bugün her zamankinden daha örgütlüdür.”

DAKB: Kürt kadın mücadelesi doğrudan hedef alındı

DAKB de, Paris’te Kürt halkını hedef alan katliamlara ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in katledilmesinin sıradan bir “cinayet” olmadığına dikkat çekilen açıklamada, söz konusu saldırının Kürt kadın özgürlük mücadelesine ve Kürt halkının direniş iradesine yönelik planlı ve politik bir infaz olduğunu vurgulandı.

Açıklamada, Sakine Cansız’ın susturulmak istendiği ve Kürt kadın mücadelesinin doğrudan hedef alındığı belirtildi. Aradan geçen yıllara rağmen adaletin sağlanmadığına işaret edilen açıklamada, dosyaların kapatıldığı, gerçeklerin karartıldığı ve sorumluların açığa çıkarılmadığı ifade edildi. Bu cezasızlık politikasının yeni saldırıların önünü açtığı belirtilerek, 23 Aralık 2022’de Paris’te Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi önünde gerçekleştirilen saldırıda Evîn Goyi, Mîr Perwer ve Abdurrahman Kızıl'ın katledildiği hatırlatıldı.

10 Ocak yürüyüşüne çağrı 

Açıklamada, “Bilinmelidir ki bu halk diz çökmez, unutmaz ve mutlaka hesap sorar” denildi. Adalet sağlanana ve gerçekler açığa çıkarılana kadar mücadelenin süreceği vurgulandı. Açıklamada, tüm kamuoyunu, demokratik güçleri, kadınları ve vicdan sahibi herkesi 10 Ocak’ta Paris’te yapılacak büyük yürüyüşe katılmaya çağırdı.