ROCHELLE JUNİOR 

Süveyda – Süveyda’da kadınlar, sistematik şiddetin gölgesinde yalnız bırakılan hayatlarını yeniden ayağa kaldırmanın yollarını tartıştı. Kadına yönelik şiddetle mücadelede 16 Günlük Kampanya kapsamında düzenlenen panelde, kadının sosyal, ekonomik ve psikolojik olarak güçlendirilmesinin yalnızca bireysel değil, toplumsal bir kurtuluş olduğu vurgulandı.

Süveyda’daki “Kadın Hayattır” Derneği tarafından, kadına yönelik şiddetle mücadelede 16 Günlük Kampanya kapsamında bugün, bir panel düzenlendi. Panelde, kadınların maruz kaldığı sistematik şiddet ile bunun toplum, çocuklar ve aile üzerindeki etkileri ele alındı.

‘Kadını desteklemek güvenli bir alana ulaşmanın şartıdır’

Eğitmen, dernek üyesi ve çocuk alanı sorumlusu Semer El-Cezzar, kadınların üstlendikleri ağır sorumluluklara ve zor yaşam koşullarına rağmen, çatışma sonrası süreçte gerçek bir ortak olabileceklerini söyledi. Ülkenin ekonomik ve sosyal krizden, altyapı eksikliklerinden geçtiğini belirten Semer El-Cezzar, kadının sosyal, ekonomik ve psikolojik olarak desteklenip güçlendirilmesinin güvenli ve istikrarlı bir alana ulaşmanın temel koşulu olduğunu vurguladı.

Kadının iyileşmiş ve güçlü olmasının sağlıklı bir aile kurmasını ve yeni nesli olumlu bir geleceğe hazırlamasını sağladığını ifade eden Semer El-Cezzar, çocukların eğitimine ve mesleki kurslara destek vermenin güçlenen kadının öncelikleri arasında yer aldığını belirtti. Semer El-Cezzar, çocukların geleceğin doktorları, mühendisleri ve zanaatkârları olduğunu hatırlattı.

Kadının doğası gereği insani yönünün güçlü olduğunu ve özellikle çatışma dönemlerinde sağlık, eğitim ve öğretim alanlarında daha etkin rol alabildiğini belirten Semer El-Cezzar, kadınların yardım ve gönüllülük çalışmalarında da ön saflarda yer aldığını söyledi. Kadınların krizden çıkışta ve barışın inşasında temel bir aktör olduğunu dile getirdi.

‘Zehirli ilişkiler konusunda farkındalık kadınları psikolojik olarak korur’

Panel katılımcılarından Lüceyn Cubai, kadınların günlük yaşamda maruz kaldığı ancak çoğu zaman fark edilmeyen şiddet türlerine dikkat çekti. Oturum sayesinde kadınların zehirli ilişkiler, siber şiddet ve zorbalık gibi şiddet türlerini tanıma imkânı bulduklarını ifade eden Lüceyn Cubai, bu farkındalığın kadınların psikolojik olarak kendilerini korumalarını sağladığını söyledi.

Bazı kişilerin toplum baskısı ya da vicdani sebeplerle şiddetten kaçındığını, ancak çoğu zaman bunun yeterli olmadığını belirten Lüceyn Cubai, kadın haklarının korunabilmesi için açık ve caydırıcı yasalara ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Kırsal ve kentsel alanlarda kadınların güçlenmesi arasındaki farklara da değinen Lüceyn Cubai, kırsalda ekonomik ve kültürel imkanların daha sınırlı olduğunu; kentlerde ise kadınların gazetecilik, siyaset ve sivil toplum gibi pek çok alanda daha geniş olanaklara sahip olduklarını ifade etti. Lüceyn Cubai bu tür etkinliklerin kadınların bilinçlenmesine ve günlük zorluklarla mücadele etmelerine katkı sunduğunu belirtti. 

‘Siber şiddet kadınları tehdit eden en tehlikeli alanlardan biri’

Uluslararası eğitmen Gıda Ez-Zubaa, panelin amacının kadının toplum içindeki etkin rolü konusunda farkındalık yaratmak olduğuna dikkat çekti. Kadına yönelik her türlü hakaretin ve ihlalin ciddi bir tehlike olarak görülmesi gerektiğini vurguladı.

Önceki oturumlarda sözlü, fiziksel, sosyal ve ekonomik şiddet türlerinin ele alındığını aktaran Lüceyn Cubai, kültürel birikimlerin kadınları çoğu zaman bu şiddet türlerini kabullenmeye ittiğini söyledi. Lüceyn Cubai özellikle psikolojik ve sosyal şiddete karşı farkındalığın artırılması gerektiğini vurguladı.

Siber şiddetin kadın ve kız çocuklarını tehdit eden en tehlikeli alanlardan biri olduğuna dikkat çeken Lüceyn Cubai, dijital medya hesaplarının ele geçirilmesi yoluyla yapılan şantaj vakalarının yaygınlaştığını ifade etti. Lüceyn Cubai bu nedenle siber güvenlik alanında bilgilendirme programlarının hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.