Süveyda’nın hafızası: 2018’den 2025’e kadınlara yönelik şiddet ve kaçırmalar

2018’de IŞİD’in saldırısıyla başlayan kadınlara yönelik sistematik şiddet ve kaçırmalar, 2025’te yeniden Süveyda’yı sarstı. Kadınlar ve aileler, kayıplar ve travmalarla baş ederken, yaşamı sürdürme iradeleri umut ışığı oluyor.

ROCHELLE JUNİOR

Süveyda- Süveyda, yıllar süren şiddet olaylarına rağmen yaşamın devam ettiği bir bölge olarak dikkat çekiyor. 2018’de IŞİD’in doğu kırsala saldırısı, kadınları hedef alan sistematik şiddeti ve kaçırmaları beraberinde getirmişti. 2025’te ise benzer ihlaller tekrar gündeme geldi; kadınlar, çocuklar ve aileler, hem fiziksel hem de psikolojik açıdan ağır bir yük altına girdi. Tüm bu trajedilere rağmen, hayatta kalanlar, umut ve dirençle yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor.

IŞİD’in Şebki’ye girişi

25 Temmuz 2018 sabahı IŞİD, Doğu Muqran köylerine, özellikle Şebki’ye saldırdı; onlarca kişi yaşamını yitirdi ve en az 36 kadın ve çocuk kaçırıldı. Kaçırılan bazı kadınlar uzun mesafeler yürümeye zorlandı, bu süreçte biri hayatını kaybetti, bir diğeri kurşunlanarak katledildi. IŞİD, korku yaymak ve propaganda yapmak amacıyla fotoğraflarını paylaştı. Kaçırılan kadınların yaşları 18 ile 60 arasında değişiyordu ve bu olay toplumu derinden sarsarak yıllarca süren korkuya yol açtı.

Özellikle kadınlar hedef alındı

İlk saldırıdan yedi yıl sonra, 2025’te Süveyda benzer acıları yeniden yaşadı; kadınlar, kaçırılma, katledilme girişimleri ve çocuklarını kaybetme gibi doğrudan ihlallere maruz kaldı. IŞİD bölgeden ayrıldıktan sonra bile acılar sona ermedi; 36 köy neredeyse tamamen boşaldı, aileler özellikle kadınlar, birden fazla aileyi barındıran ortak evlerde yaşamak zorunda kaldı. Bu durum, kadınların özel alanını ihlal etti ve ağır psikolojik ve sosyal yük oluşturdu. Kadınlar çoğunlukla evsiz, mahremiyetsiz ve çocuklarını koruyamayan durumdaydı. Toplum üzerindeki baskı ve korku nedeniyle çifte şiddetle karşı karşıya kaldılar. Silahlı gruplardan, yer değiştirmekten ve kriz zamanlarında kadınlara düşen toplumsal yüklerden kaynaklanan şiddeti gördüler.

Kişisel acı ve kolektif hafıza

Yerel halk için bu son yaşananlar, 2018’in devamı olarak görülüyor. Juhaina Thalej Cebbai, bunu “kişisel acı ve kolektif hafıza” olarak tanımlıyor. Şebki köyünden Juhaina Thalej Cebbai, saldırılarda iki kardeşini, annesini ve kız kardeşini kaybettiğini anlatıyor; saldırının sadece köye değil, Doğu Muqran’daki bir dizi köye yönelik geniş bir kampanyanın parçası olduğunu belirtiyor.

O dönemde IŞİD, köyden yaklaşık 29 kız çocuğunu ve genç kadını kaçırdı; bazı kadınlar yaşamını yitirdi ve bu olay toplulukta derin öfke ve çaresizlik duygusu yarattı. 2025’te Süveyda’daki son olaylar, 2018’in trajedilerini yeniden hatırlattı: öldürmeler, kaçırmalar ve yıkım. Saldırılar, yüzlerce hayvanın kaybına ve ekonomik kayıplara yol açtı; Juhaina Thalej Cebbai, maaşı dört ay boyunca ödenmedi ve mali yükler arttı. Kız kardeşinin mezuniyetinden bir gün önce katledilmesi acısını derinleştirdi.

Juhaina Thalej Cebbai, Haneen Cebbai’nin acıyı yaşayanlardan biri olduğunu belirterek şöyle konuşuyor: “Annesi ve kız kardeşleri evlerinde öldürülürken, Haneen kendini su tankına atarak kaçmayı başardı. Tüm ailesini kaybetmesine rağmen eğitimine devam etti ve bu yıl tıp fakültesinden mezun oldu; şimdi uzmanlık eğitimine devam ediyor.”

Juhaina Thalej Cebbai, “Mülk telafi edilebilir, ama hayatlar asla geri gelmez” derken halkın yaralarının hala açık olduğunu belirtiyor.

Saldırıların benzer özellikleri

Rimal el-Hamed de Süveyda’daki olayları 2018 Şebki saldırısıyla ilişkilendiriyor. 2025 Temmuz saldırısının, IŞİD’in 2018’deki doğu kırsal köylere yaptığı saldırıyla birçok benzer özelliği olduğunu söylüyor. Ani saldırıların yaşanması çok sayıda kişinin yaşamını yitirmesi ve yerinden edilmeler bu benzerliklerden birkaçı.  Saldırılar, dini ve mezhepsel kışkırtma içeriyor ve özellikle Dürzî topluluğuna karşı şiddeti teşvik ediyor; Rimal el-Hamed bunun toplulukta derin sosyal ve psikolojik yaralar açtığını vurguluyor.

Kadınların hedeflenmesi

Rimal el-Hamed kadınların bu tür saldırılarda “en fazla hedef alınan grup” olduğunu belirtiyor. 2018’de birçok kadın kaçırıldı ve aylar sonra geri getirildiler. 2025 Temmuz saldırısında ise bazı kadınlar hala kayıp ve haklarında güvenilir bilgi yok. Rimal el-Hamed 2018 Şebki saldırısının uzun süren bir şiddet sürecinin başlangıcı olduğunu ve Süveyda ile hükümet arasında derin bir uçurum bıraktığını belirtiyor. Rimal el-Hamed, Süveyda’da birlik olmanın önemine dikkat çekerek, toplumun “her zamankinden daha fazla dış müdahalelere açık” olduğunu ve sosyal dayanışmanın yükselişin tek güvence mekanizması olduğunu vurguluyor.