NUCAN ARAS

Hesekê- Baas rejiminin devrildiği 8 Aralık 2024’ten bu yana Suriye, hızlı ilerleyen bir dönemin değişim ve dönüşümlerine şahitlik ediyor. Suriye'nin geçici yönetimine gelen cihatçı Heyet Tahrir El Şam (HTŞ), bir süre önce Suriye’deki çeşitliliği göz ardı eden ve bileşenlerin haklarını tehlikeye atan bir Anayasa taslağını imzaladı. Suriye’de yaşayan tüm bileşenleri kapsamayan bu taslak tepkilere neden oldu.

Anayasa taslağının farklı inanç ve kültürleri yok saydığını ifade eden Suriye Kadın Meclisi Koordinasyon Üyesi Ebir Hesaf, Esad rejiminin devrilmesi ardından, Suriye de yeni bir dönemin başlamasıyla beraber, belirsizliklerin olduğu kaos ve krizli bir aşamaya girildiğini belirtti.

'Anayasa taslağı, Baas rejiminin bir tekrarı'

Taslağın bu topraklar üzerinde yaşayan kültürel ve mezhepsel birçok çeşitliliği yok saydığını ve halkın umudunu kırdığını kaydeden Ebir Hesaf, "Bu taslak Baas rejiminin iktidarının tekrarı gibi” dedi. Ebir Hesaf, bölgede üç ayda ciddi gelişmelerin yaşandığını ve yaşananların halklar tarafından korkuyla karşılandığını vurgulayarak, “Suriye'nin bütünlüğünü sağlayan ve çeşitliliğini oluşturan halklar adına Anayasa'nın yeniden yazılması gerek. Bu taslak Suriye'nin köklü tarihini, kültürel yapısını tehdit ediyor” diye belirtti.

'Tüm bileşenlerin hakları güvece altında olmalı '

Suriye'de tüm toplumların kültürel çeşitliliği ve varlığının güvence altına alınması gerektiğine dikkat çeken Ebir Hesaf konuşmasını şöyle tamamladı: “Yeni Anayasa taslağı geçici bir dönemi kapsayıp, oluşsa da Suriye'nin yeni geleceğinde temel bir zemin oluşturacaktır. Özelde kadınlara sert şeriat kanunlarını dayattığını görmekteyiz. Yine Kürt halkının ve farklı halkların Anayasa’da hakları belirsizliğini koruyor. Umuyoruz ki, Suriye'nin geçici hükümeti, imzaladıkları Anayasa taslağını yeniden ele alır. Suriye’de bulunan tüm bileşenlerin varlığını, haklarını demokratik anayasa çerçevesinde güvence altına almaları ve korumaları gerekiyor.”