‘Suriye’de yaşanan katliamlar endişe yaratıyor’

Suriye’de, özellikle cihatçı Heyet Tahrir el-Şam’ın kontrolündeki alanlarda son günlerde şiddet saldırıları artarken, uzmanlar ülkenin daha geniş çaplı bir kaosa sürüklenme riskine dikkat çekiyor.

Haber Merkezi- Son günlerde Suriye’nin farklı bölgelerinde şiddet olayları ve intikam saldırıları artış gösteriyor. Özellikle cihatçı Heyet Tahrir el-Şam’ın kontrolündeki alanlarda yaşanan olaylar, ülkeyi kontrol edilmesi zor bir kaosa sürükleyebilecek potansiyele sahip.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) yaptığı açıklamada, ülkedeki güvenlik boşluğu ve artan şiddet ortamında, yüzlerce sivilin hedef alındığı katliam ve intikam saldırılarının yaygınlaştığını belirtti. Bu tür ihlaller, eski rejimin düşmesinin ardından ortaya çıkan en önemli sorunlardan biri olarak öne çıkıyor. SOHR, farklı yaş gruplarından birçok Suriyelinin kaydedildiğini ve vakaların birçoğunda mezhep temelli şiddetin belirgin şekilde arttığını vurguladı.

Bin 313 Suriyeli katledildi

İstatistikler, bu ihlallerin sadece sınırlı bir coğrafyada kalmadığını, şehirlerin çoğuna yayıldığını ortaya koyuyor. SOHR’un aylık raporlarına göre, geçen yılın sonundan bu Kasım ayının ortalarına kadar süregelen suçlar, güvenlik kaosunun derinliğini ve yasal denetim dışında gerçekleştirilen tasfiye operasyonlarının yaygınlığını gösteriyor. Gözlemevi, eski Suriye rejiminin düşüşünden 18 Kasım’a kadar gerçekleşen mezhep temelli suçlar ve tasfiye operasyonlarında hayatını kaybedenlerin sayısının bin 313 olduğunu, bunların arasında erkek, kadın ve çocukların bulunduğunu açıkladı.

Acil önlem çağrısı

SOHR, saldırılarda yaşanan kayıpların endişe verici seviyelere ulaştığını belirterek, yerel ve uluslararası yetkilileri acil önlem almaya çağırdı. Açıklamada, sivillerin korunmasının acil bir gereklilik olduğu vurgulanırken, önlem alınmazsa ihlallerin daha da artacağı uyarısı yapıldı. Gözlemevi, özellikle mezhep temelli ihlallerin sürmesinin, Suriye’yi daha geniş çaplı bir şiddet ve kaos dalgasına sürükleyebileceğini ve yeniden istikrar sağlama çabalarını zayıflatacağını belirtti. Ayrıca, işlenen suçlarla ilgili bağımsız ve şeffaf soruşturmaların açılması ve sorumluların konum veya aidiyet fark etmeksizin hesap vermesinin şart olduğunu vurguladı. Aksi takdirde güvenlik ve insani durumun daha da kötüleşeceği uyarısında bulundu.