Suriye’de ‘kamu ahlakı’ yasaklara kılıf yapılıyor
Suriye’de cihatçı HTŞ’nin geçici yönetiminin kadınlara kamuya açık alanlarda kıyafet kısıtlılığı kararına tepki gösteren hak savunucusu Ayşe Şaban, “Neden kadınlar ‘kamu ahlakı’ adı altında özgürlükleri pahasına bedel ödüyor?” diye sordu.

RAMA XALAF
Şam- Suriye’de cihatçı Heyet Tahrir El-Şam’ın (HTŞ) geçici yönetimi kadınlara kamuya açık alanlarda kıyafet kısıtlılığı uyguluyor. Son olarak, geçici yönetimin Turizm Bakanlığı’nın plajlar ve havuzlarda kadınların kıyafetlerini düzenleyen kararı, kadınlar tarafından tepkiyle karşılandı. Suriye’de kadınların hak ve özgürlük mücadelesi, resmi açılımlara rağmen sahada karşılaşılan kısıtlamalara karşı devam ederken, kadınların sesi ve tepkisi de dinmiyor.
Hak savunucusu Ayşe Şaban, HTŞ yasaklarına dönük yaptığı değerlendirmede, Suriye’nin etnik ve inanç bakımından çeşitliliğine vurgu yaptı ve yasakların, denetimin olduğu bir Suriye değil, özgür bir Suriye istediklerini belirtti.
‘Karar şok edici ve kabul edilemez’
Ayşe Şaban, yasakların kadınlara yönelik doğrudan bir ‘varlıklarının şartlı olduğu’ mesajı içerdiğini vurgulayarak, “Turizm Bakanlığı’nın plaj ve havuzlarda kadınların kıyafetlerine dair getirdiği yeni karar şok edici ve kabul edilemez. Kadınlar neden sürekli mercek altına alınıyor? Erkeklere kıyasla daha fazla kısıtlama neden biz kadınlara uygulanıyor?” diye sordu.
Ayşe Şaban, konuşmasının devamında, “Kadınlardan burkini ya da vücudu tamamen örten kıyafetler giymeleri istenirken, erkeklerin sadece su dışındayken gömlek giymesine izin verilmesi açık bir haksızlık ve cinsiyet ayrımcılığıdır” sözleriyle yaşananlara tepki gösterdi.
‘Herkesin seçim özgürlüğüne sahip olması gerekiyor’
Suriye’nin herkesin ülkesi olduğunu belirten Ayşe Şaban, “Burkini giymeyi tercih edenler olduğu gibi, mayo giymeyi seçenler de var. Herkesin seçim özgürlüğüne sahip olması gerekiyor, yeter ki karşılıklı saygı göstersinler ve kimseye zarar vermesinler.
Kıyafet kişisel bir özgürlüktür; devletin bunu dayatması doğru değil, özellikle turistik alanlar herkesin rahatça vakit geçirebileceği yerler olmalı” ifadelerini kullandı.
‘Neden kadınlar bedel ödüyor’
Ayrıca, kararın özünde kadınlara “varlıklarınız belli şartlara bağlıdır” mesajı verdiğini söyleyen Ayşe Şaban, bunun pek çok kadının kendisini dışlanmış hissetmesine ve bedenlerini gizlemek zorunda kalması gerektiği düşüncesine yol açtığını belirti. Ayşe Şaban, “Neden toplumda farkındalık ve karşılıklı saygı varken, yasak ve zorlamalar tercih ediliyor? Kadınlar neden ‘kamu ahlakı’ adı altında sürekli kendi rahatlıkları ve ifade özgürlükleri pahasına bedel ödüyor?” diye sordu.
‘Gerçek özgürlük ve adalet istiyoruz’
Ayşe Şaban, özgür bir Suriye için mücadele ettiklerini vurgulayarak, “Suriye’nin herkesin ülkesi olmasını istiyoruz, farklılıklarımızla bir arada yaşamayı istiyoruz. Geleneklere saygı, özgürlüklerin yok edilmesi anlamına gelmez. İster muhafazakâr kıyafet giysin ister daha farklı olsun, yeter ki mekân ve insanlara saygı göstersin. Biz bedenlerimize yönelik denetim değil, gerçek özgürlük ve adalet istiyoruz” diye konuştu.