Suriye’de kadınlar ülkenin gerçek ortağı olmak istiyor
Suriye’de kadın hakları mücadelesi geçtiğimiz yıllarda belli sınırlar içerisinde kaldı. Suriyeli kadınlar bugün hala bir meydan okuma içerisinde olduklarını belirterek, “Karar alma, yasama ve barış inşasında ortak olmak istiyoruz” diyor.

LAMİS NASSER
Şam- Suriye’de özellikle 2011’den önce kadın haklarını konuşmak ve bunun mücadelesini yürütmek kadınların bireysel ve kolektif çabalarına rağmen daha çok Esad rejiminin çizdiği dar kalıplar içinde gerçekleşiyordu. Kadınlar bir yandan güçlendirilirken bir yandan da varlıkları sınırlı bir çerçevede kalıyordu. Sıklıkla devletin "modernleştirici" söyleminin bir parçası olarak kullanılan kadınlar, siyasi ve fiili karar alma, iktidardaki dar bir erkek grubunun münhasır alanı olarak kalmıştı.
Kadınlar bütün sınırlamalara karşın kültürel ve sosyal alanlarda kendi varlıklarını ortaya koydular ve yasakların duvarlarında küçük pencereler açmayı başardılar. Bugün kadınlar, sembolik olarak değil gerçek bir temsiliyete dikkat çekerek kadınların yeni bir Suriye inşa edeceklerini belirtiyor.
Hayat Vakfı'nda sanat küratörü olan Samia Nahhas, her zaman iktidarın koyduğu sınırlar çerçevesinde sanatsal çalışmalar yapabildiğini anlattı. Samia Nahhas, kimi zaman kadınların iktidar tarafından rejimin imajının korunması adına kullanıldığını ifade ederek ancak yine de kadınlara sınırlı bir çerçevenin reva görüldüğünü belirtti. Yine de kadınların iradesinin gerçek olduğunu ve yasakları aşma deneyimlerinin olduğunu söyleyen Samia Nahhas, farkındalık ve direnişlerle kadınların farklı bir yol açtıklarını dile getirdi. Samia Nahhas, “Bugün hayallerimiz daha net: iktidarın iyiliklerine değil, kadınların toplumda doğal aktörler olmalarına dayanan gerçek ekonomik, sosyal ve kültürel güçlendirme konuşuluyor" dedi.
‘Kadınları ortak olarak tanıyan bir ülke istiyoruz’
Sivil aktivist Dana Abdeen de ülkedeki karışıklıklardan önce sivil toplum örgütleri ile çalıştığını belirterek "Bazı kadınlar için konferanslar, atölyeler ve medya programları konuşuluyordu, ancak her şey rejimin söylemiyle düzenleniyordu. Aile içi şiddeti, ayrımcı yasaları veya siyasi özgürlükleri tartışmak imkansızdı” dedi. Esad rejimiyle birlikte güçlendirmenin gerçek anlamda hiçbir zaman yaşanmadığını anlatan Dana Abdeen, kadınların kendi varlıklarını kendilerinin ortaya koyduğunu vurguladı. Dana Abdeen, “2011, kadınların yüksek bedellere rağmen siyasi ve toplumsal tartışmalara katılmaya başlamasıyla bu zincirleri kırmanın bir anıydı. Bugün hayalini kurduğumuz şey 'sınır' aşamasına geri dönmek değil, kadınları karar alma, yasama, medya ve barış inşasında ortak olarak tanıyan bir ülke” diye konuştu.
‘Geçmiş bir örnek değil, bir derstir’
Dana Abdeen, kadınların geçmişi eleştirel bir bakış açısıyla okuduklarını ifade ederek bundan sonrası için de kadınların nasıl bir pencere açacaklarını bildiklerini söyledi. Suriye’de karmaşık bir sürecin yaşandığını anlatan Dana Abdeen, “Kadınlar hala bir meydan okuma pozisyonundalar. Toplum içinde, otoriter rejimlerin söyleminin dışında rollerini geri almak, nostaljiyi motivasyona, hafızayı bir projeye ve hırsı gerçek bir politik ve toplumsal programa dönüştürmek görevimiz” diye ifade etti.