Suriye’de ‘görsel kimlik’ tartışması büyüyor
Suriye geçici yönetiminin tanıttığı yeni görsel kimlik ve logo, halktan kopukluk ve zamansızlık eleştirileriyle karşılandı. Süveyda’dan Avukat Tagreed Azzam, halkın temel sorunları çözülmeden sembollerle birliği temsil etmenin mümkün olmadığını söylüyor.

ROCHELLE JUNİOR
Süveyda- Suriye geçici yönetiminin tanıttığı yeni devlet logosu ve görsel kimlik sistemi, ülkedeki siyasi ve toplumsal krizlerin ortasında tepkiyle karşılandı. Üç yıldızlı yeni armada ve tarihi referanslarla şekillenen bu semboller, resmi söyleme göre “yeni ve birleşik Suriye”yi temsil ederken, halkın büyük bir kısmı için ülkede yaşanan kaos ve artan şiddet olaylarına karşılık yalnızca derinleşen meşruiyet krizinin yeni bir yansıması olarak görülüyor.
Süveyda’dan Avukat Tagreed Azzam’a göre, görsel semboller ne kadar güçlü olursa olsun, adalet, güvenlik ve temsil talepleri karşılanmadıkça halk nezdinde bir anlam taşımıyor.
‘Zamansız sembolizm’
Suriye'nin Süveyda şehrinden Avukat Tagreed Azzam, geçici hükümetin yeni bir görsel kimlik sunmasının Suriyelilerin zor yaşam koşullarla karşı karşıya olduğu zamanda gerçekleştiğini belirtti ve bu tür sembollerin öncelik olmaması gerektiğini dile getirdi. Tagreed Azzam, "Görsel kimlik ve milli marş önemli sembollerdir, ancak adalet, tutukluların kaderi ve toplumsal uzlaşma gibi temel konuların önüne geçemezler. Hala istikrarsız bir geçiş aşamasındayız ve insanlar sloganlar değil güvenlik ve adalet arıyorlar" dedi. Tagreed Azzam, ayrıca bu adımın gerçek bir halk temsili olmadan atıldığına dikkat çekti.
Yeni logonun verdiği mesajın geçmişten kopuk olmadığını ifade eden Tagreed Azzam, logonun sanatçı Khaled Al-Asali'nin 1945 tarihli bir tasarımının değiştirilmiş bir versiyonu olduğunu açıkladı. Logonun verdiği mesajı da eleştiren Tagreed Azzam, “Halk tarafından seçilmemiş ve meşruiyetten ziyade hiziplerin desteğine dayanan bir hükümet olduğunda, sloganda halkın özgürlüğünden veya temsilinden bahsetmenin bir anlamı yoktur” şeklinde konuştu.
‘Söylenenlerle tamamen çelişiyor’
Özellikle ülkenin sahil kesiminde Alevilerin yaşadıklarına işaret eden Tagreed Azzam, "Suriye kıyılarında, sahada meydana gelen ihlaller, güç dengesi ve ulusal temsil hakkında söylenenlerle tamamen çelişiyor. Hala açılmamış dosyalar var ve gerçek geçiş adaletine dair hiçbir belirti yok" dedi.
Logoda geçici Suriye yönetimi kartalı bir güç sembolü olarak yeniden tanıtıyor ve Thaniyat al-Uqab Muharebesi ve Suriye'nin fethi gibi tarihi çağrışımlardan yararlanıyor. Ancak Taghreed Azzam, tarihin bu şekilde seçici bir şekilde kullanılmasının tek taraflı bir vizyonu yansıttığına inandığını söyledi. Tagreed Azzam, "IŞİD tarafından sadece eski rejimle ilişkilendirildikleri veya belirli bir siyasi anlatıya uymadıkları için yok edilen Palmira kartalı ve tanrı Baal heykelleri gibi kültürel sembolleri göz ardı edemeyiz. 1945'ten beri kullanılan slogan Baas Partisi'ne değil, Suriye ulusal hafızasına aittir ve sadece adaletsizlik döneminde kullanıldığı için silinmemelidir" diye ifade etti.
‘Medeniyete tek bir perspektiften bakamayız’
Tagreed Azzam, gücü ve birliği temsil ettiği varsayılan kartalın sembolizmi ile gerçekleşen mezhepsel toplumsal parçalanma arasındaki paradoksa da işaret etti ve şöyle devam etti:
"Kartalın kanatlarının savunmacı bir dengede olduğu ve tüylerinin sayısının şehirleri ve bölgeleri temsil ettiği söylenir. Ancak, Suriye'nin bugünkü gerçekliği, mezhepçilik ve devam eden ihlaller nedeniyle artan bölünme ve parçalanmayı göstermektedir. Çözülme belirtileri derinleşirken devletin birliğinden nasıl bahsedebiliriz? Medeniyete tek bir perspektiften bakamayız. Tarih tek bir olay veya sembolle sınırlı değildir, daha ziyade bir anlatılar mozaiği ve tüm bir halkın kimliğidir."
‘Aidiyet duygusu olmadan bir şey ifade etmez’
Öte yandan görsel kimliğin anayasa çalışmalarının dışında tutularak oluşturulduğunu vurgulayan Tagreed Azzam, "Madde 5, ulusal sembollerin yasama otoritesi tarafından çıkarılan bir yasa ile tanındığını şart koşuyor, ancak henüz seçilmiş bir Halk Meclisi'nin gerçek bir varlığı yok. Elimizde, mevcut başkan tarafından kısmen atanmış bir organ var. Bu nedenle, olanların gerekli yasal veya politik kapsamı yok" dedi. Bu tür adımların, ulusal mutabakattan yoksun bireysel kararlar değil, kapsamlı siyasi reform bağlamında gelmesi gerektiğini dile getiren Tagreed Azzam, son olarak "Suriye halkı açlık, yoksulluk ve yerinden edilme yüzünden bitkin durumda ve hala çocuklarının kaderini bilmeyen anneler var. Görsel bir sembol onların umutlarını geri getirebilir mi? Görsel kimlik, halk için gerçek bir kimlik, onurları ve aidiyet duygusu olmadığında hiçbir şey ifade etmez. Olan şey, halk ile hükümet arasındaki uçurumu derinleştiriyor. Semboller, toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla inşa edilmeli, geri kalanına tek bir siyasi bağlılık tarafından dayatılmamalıdır” şeklinde konuştu.