‘Suriye İçin Kadın İnisiyatifi’nden Alevi katliamına karşı insan zinciri

‘Suriye İçin Kadın İnisiyatifi’, Suriye'de yaşanan katliamlara karşı 24 Nisan'da Hatay'ın Samandağ ilçesinde insan zinciri oluşturacak.

Ankara- Alevi kadınlar, Suriye'de Alevi, kadın ve diğer etnik gruplara yönelik gerçekleştirilen katliamlara ilişkin Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Merkezi'nde birçok sivil toplum ve demokratik kitle örgütlerinin kadın temsilcilerinin katılımıyla basın toplantısı düzenledi.

15 Nisan'da kuruluşunu deklare eden "Suriye İçin Kadın İnisiyatifi'nin" 24 Nisan'da Hatay'ın Samandağ ilçesinde düzenleyeceği buluşmanın duyurusu yapıldı. 140 örgütün destek verdiği açıklamayı yapan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Mamak Şube Başkanı Rukiye Kara, uluslararası toplumun Suriye'deki Alevi ve kadın katliamlarına karşı sessizliğine dikkati çekti.

‘Maraş’ta, Sivas’ta, Dersim’de susanları unutmadık’

Uluslararası toplumun sessizliğini yaşanan katliamlar üzerinden kınayan Rukiye Kara "Biz bu suskunluğu biliyoruz. Maraş'ta, Sivas'ta, Dersim'de susanları da seyredenleri de unutmadık. Halepçe'den Şengal'e, Roboski'den bugüne kadar bu coğrafyada yaşatılan kıyımın tanıklarıyız. Emperyalist ülkelerin, bir yüzyıl daha Ortadoğu'yu yeniden şekillendirme planları; halkların katli, sürgünü ve kamplarda yaşatılması pahasına devam ediyor. Mezopotamya'yı ve Ortadoğu'yu kanla yeniden dizayn ediyorlar. Erkek egemen sistemin öznesi erkekler, savaşlarda kadınlara ve kız çocuklarına karşı her türlü cinsel saldırıyı hak ve meşru görüyor. Kadınlar, savaşta ve militarist ortamda tarafların işgal alanı olarak kabul ediliyor; toplu cinsel saldırılara maruz kalıyor. Bosna Hersekli kadınların, Êzidî kadınların, Arap Alevi kadınların, Kürt kadınların yaşadıkları; erkek egemen sistemin, militarizmle daha da güçlendirilmiş erkek ve devlet şiddetinin somut halidir" dedi. 

'Bir halk, bir kültür ve inanç bütün hafızasıyla silinmek isteniyor’

Rukiye Kara, Suriye halklarının 2011'den bu yana büyük bir savaşın mağduru olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: "8 Aralık 2024'te BAAS rejimi, yerini DAİŞ'in ardılı cihatçı-selefi HTŞ'ye bıraktı. Bu selefi cihatçılar; ABD, Batılı ülkeler ve Türkiye'nin desteğiyle, kanlı elleri yıkanarak ve kravat takılarak iktidar koltuklarına oturtuldular. Tüm bunlar olurken, selefi cihatçılar Suriye'de 'katli vacip' fetvalarıyla Alevi soykırımını sürdürdü. Kadınlar kaçırılıyor; akademisyen Raşha El Ali'nin cesedi elleri kesilmiş halde bir ağaca asılı bulundu. Suriye'de Alevilere yönelik insanlık dışı bir vahşet, tüm dünyanın gözleri önünde sürdü, hâlâ da sürüyor. Alevilik inancına düşman olan HTŞ, Suriye'de Alevileri katlederek ve yurtlarından kovmaya çalışarak, topyekûn bir yok oluşu hedefliyor. Bir halk, bir inanç, bir kültür; bütün hafızasıyla birlikte silinmek isteniyor."

Rukiye Kara, bu katliamlara karşı, 24 Nisan'da Hatay'ın Samandağ ilçesinde insan zinciri oluşturacaklarını duyurdu.