Sudanlı kadınlar: Savaş uzadıkça durumumuz daha da kötüleşiyor
Sudan’da ikinci yılına giren iç savaşta ülkelerini terk etmek zorunda kalan kadınlar, kadın ve çocuklarının hayatlarının risk altında olduğunu söyleyerek, savaşın uzun sürmesi halinde durumlarının daha da kötüleşeceğini belirtiyor.
MAYSA AL-QADİ
Sudan- Sudan ordusu ile Hızlı Destek Güçleri arasında başlayan çatışmalar ikinci yılına girerken, yerinden edilen 8,6 milyon Sudanlının varlığı dünyanın en büyük insani krizine işaret ediyor. İç savaşın başlamasından sonra yerlerinden edilen basın çalışanları yaşadıklarını ajansımıza anlattı.
Başkent Hartum'da başlayan iç çatışmalar ile başka bir ülkeye göç etmek zorunda kalan kadın hakları savunucusu gazeteci ve yazar Malaz Essam, 15 Nisan 2023’te başlayan ve hala devam eden savaşı kendi yaşamı üzerinden, “İşimi bıraktım ve yaşadığım bölgeyi terk etmek zorunda kaldım. Başka bir bölgede yeni bir hayata başlamak kolay değil” sözleri ile anlatıyor.
‘Kadınların ve çocukların yaşamları risk altında’
Savaşın etkilerinin hala devam ettiğini ve çoğalarak tüm Sudanlıları etkilediğini dile getiren Malaz Essam birçoğu şu anda komşu ülkelerde mülteci kamplarında bulunan kadınlar için daha yoğun ve zorlu olduğunun altını çizdi. Malaz Essam, “Kamplardaki kadınlar fiziksel şiddet ve tacizle karşı karşıya kalıyor ve yiyecek de dahil olmak üzere temel yaşam ihtiyaçlarını sağlayamıyorlar. Hartum, Darfur ve Gezira'daki savaş bölgelerinde çatışmaların ortasında kalan kadınlar kurşunlara ve cinsel saldırılara maruz kalıyor. Bu kadınların ve çocuklarının hayatları risk altında” şeklinde konuştu.
Ayrıca kadınların fiziksel şiddete daha fazla maruz kaldığını değerlendiren Malaz Essam, savaştan önce asgari düzeyde de olsa kadınların maddi yardım alabildiğini ancak savaş ile birlikte bu şanslarının kalmadığını belirtti.
‘Kamplarda zor şartlar altında yaşıyoruz’
Başka bir ülkeye göç eden gazeteci ve TV sunucusu Mahasen Ahmed, gittiği ülkedeki durumun da zor olduğunu, çünkü çevreye uyum sağlamada zorluklar yaşandığını kaydetti. Mahasen Ahmed, yüksek fiyatlar nedeniyle iş bulma ve konut edinmede zorluklar yaşandığını, Sudan'da olduğu gibi yaşamayı sağlayacak hiçbir şey olmadığını ifade ederek şunları söyledi: “Durum tamamen farklı, kamplarda zor şartlar altında yaşanıyor. Bazı kamplar barınmaya hiç uygun değil, fakat uyum sağlamaktan başka bir çaremiz yok.”
Mahasen Ahmed, 2003 yılında Darfur'da çıkan savaş nedeniyle yerinden edildikten sonra Hartum'a taşındığını anlatarak, “2003 yılında Darfur'da savaşa tanık olduk, ancak daha sonra Hartum'da patlak vermesini beklemiyorduk. Hartum'a eğitimimizi sürdürmek, çalışmak, güvenlik ve istikrar elde etmek için taşındık. Ancak 15 Nisan’daki savaştan sonra artık yerleşmek için güvenli bir yer yok” dedi.
‘Müzakere masalarında kadınlar yok’
“Hartum'da bulunduğum süre zarfında kadınların çektiği acılara tanık oldum” diyen Mahasen Ahmed devamında şunları söyledi: “Doğum hastanesine gittim ve çok sayıda hamile kadın ve hasta çocuğun hastaneye girmek için kuyrukta beklediğini gördüm. Sağlık personeli yoktu, hizmetler durmuştu. Kadınlar çeşitli ihlallere maruz kalıyor ve bunları durduracak herhangi bir mekanizma ya da yasa yok. Kadınlar devam devam eden ya da gelecekteki müzakerelerde görüşlerini ifade etmek için bu diyalog masalarında bulunmuyor ve savaş ne kadar uzun sürerse durumumuz o kadar kötüleşiyor.”