Sudanlı kadınlar için adalet ve barış çağrısı
“Kadınlara Baskıya Hayır” Girişimi, Sudan’daki kadınlara yönelik sistematik şiddeti kınayarak, ihlallerin cezalandırılması, kadınların barış ve demokratik dönüşüm süreçlerine aktif katılımının sağlanması için çağrıda bulundu.
Sudan- “Kadınlara Baskıya Hayır” Girişimi, Sudan’da kadınlara yönelik ihlallerin cezalandırılması ve kadınların barış ile demokratik dönüşüm süreçlerine katılımının sağlanması için acil ulusal ve uluslararası bir tavır alınması çağrısında bulundu.
Kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında yürütülen 16 Günlük Kampanya çerçevesinde, “Kadınlara Baskıya Hayır” Girişimi, bir açıklama yayımlayarak, Sudan’daki kadınların şiddetten, günlük yaşamın bir parçası haline gelmiş acıdan ve savaşın sürekli bir gerçeklik olduğu bir ülkede erkek egemen güçten beslenen şiddetten bıktığını vurguladı.
‘Sistematik bir saldırı var’
Açıklamada, 15 Nisan 2023’ten bu yana Sudan’da kadınları doğrudan hedef alan bir savaşın başladığı, bu savaşın erkek askeri iktidarını ihlal, yerinden etme ve kadınların güvenlik, geçim, çalışma ve eğitim haklarından mahrum bırakma yoluyla yeniden üretmeye çalıştığı belirtildi. Açıklamada, bu savaşın kadın bedenine ve temel haklarına yönelik sistematik bir saldırı olduğu, kamusal alanlardan dışlanmalarına ve toplum içindeki rollerinin zayıflatılmasına yönelik bir çaba olduğu ifade edildi.
‘Haklarımızı ihlal edenlerle hiçbir pazarlığı kabul etmiyoruz’
Açıklamada “Kadınların bugün maruz kaldığı olaylar rastgele eylemler değil, yapısal ve sistematik şiddettir; yüzyıllardır süregelen erkek egemen baskı ve sınıfsal sömürünün bir uzantısıdır” denildi. Kadınlara yönelik şiddetin yalnızca savaş alanlarında değil, her sokakta, evde ve kamu ile özel alanlarda var olduğuna dikkat çekilen açıklamada kadınların sessizliğe zorlandığı bu ortamda, sosyal medyada gerçekleşen dijital şiddetin iftira,hakaret, gözetim ve şantaj aracı olarak kullanıldığı vurgulandı. Açıklamada şöyle denildi:
“Kadınlara yönelik dijital şiddetin bir savaş suçu olduğunu açıkça ve doğrudan ifade ediyoruz; çünkü bu şiddet, kadınları terörize etmek, susturmak ve politik, sosyal ve ekonomik katılımlarını yok etmek için bir silah olarak kullanılıyor. Bu nedenle, bize karşı şiddet uygulayanlarla veya bedenlerimizi ve haklarımızı ihlal edenlerle hiçbir pazarlığı kabul etmiyoruz.”
‘Tavır alın’
Girişim açıklamasında, gerçek barışın kapsamlı bir kadın adaleti olmadan sağlanamayacağı ve yeniden imar süreçlerinin kadınların temel hakları ve onurları üzerinde inşa edilemeyeceği vurgulandı ve “Tarihi olarak sınıfsal ve cinsiyetçi baskı biçimlerini pekiştiren askeri rejimlerin yeniden canlandırılma girişimlerini kesinlikle reddediyoruz” denildi. Açıklamada, Sudan’daki savaş karşısında acil bir ulusal ve uluslararası tavır alınması, kadınlara yönelik tüm ihlallerin cezalandırılması ve kadınlara yönelik hak ihlallerine karışan herkesin adil bir yargılama süreciyle hesap vermesinin sağlanması talep edildi. Ayrıca dijital şiddetin resmi olarak bir baskı ve savaş aracı olarak tanınması, kadınların barış ve demokratik dönüşüm süreçlerine gerçek yetki ile katılımının sağlanması ve ekonomik ve sosyal koruma politikalarıyla kadınların onurlu yaşam, çalışma ve güvenlik haklarının geri verilmesi gerektiği vurgulandı.
‘Kadınların mücadelesi kapsamlıdır’
Açıklama, kadın sesinin yükseltilmesinin önemine dikkat çekerek şu ifadelerle sona erdi:
“Kadınların her türlü ihlale karşı mücadelesi sadece bireysel bir savaş değil; hayatımızı kontrol eden ve adaletsizliği yeniden üreten erkek ve askeri otoriteye karşı kapsamlı bir mücadeledir. Biz burada dirençliyiz; acıyı güce, baskıyı devrime, kadınların çığlıklarını ulusal ve özgürleştirici bir feminist projeye dönüştürüyoruz. Bu proje, Sudan’ın geleceğinin inşasında adalet ve onuru merkezine koyuyor. Kadına yönelik şiddete hayır! Erkek ve askeri rejime hayır! Kadınları ezmeye hayır! Kadınların özgürlük, adalet ve eşitlik mücadelesi yaşasın!”