Sudanlı kadın gazeteciler geçimini sağlamak için alternatif mesleklere yöneliyor
Sudan’daki çatışmalar, birçok kadın gazetecinin mesleklerini kaybetmesine ve hayatta kalmak için yeni işlere yönelmesine yol açtı. Zorluklara rağmen, gerçekleri aktarma tutkusundan vazgeçmeyen kadın gazeteciler, uluslararası koruma talep ediyor.

MERVAT ABDÜLKADİR
Sudan- Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) arasındaki çatışmalar, kurumların tahrip edilmesi ve bilgiye erişimin kısıtlanması nedeniyle birçok Sudanlı kadın gazeteci mesleklerini kaybetti. Medyaya olan tutkuları ve hayatın zorlukları arasında sıkışan kadın gazeteciler, hem Sudan’da hem de göç etmek zorunda kaldıkları ülkelerde gazetecilik kariyerlerini bırakıp farklı mesleklere yönelmek zorunda kaldı.
Birçok gazeteci ölüm tehditleri aldı
Çatışmanın her iki tarafı da, hem erkek hem kadın birçok gazeteciyi ihanet ve karşı tarafla iş birliği yapmakla suçladı. Birçok gazeteci, RSF tarafından tutuklanıp ölüm tehditleri aldı, aileleri ve yakınları ise tacize maruz kaldı. Aynı zamanda Sudan ordusu da bazı gazetecileri RSF ile iş birliği yaptıkları iddiasıyla gözaltına aldı. Çatışmanın başlangıcında, ulusal televizyon ve radyoda görev yapan, aralarında kadınların da bulunduğu çok sayıda gazeteci günlerce gözaltında tutuldu. Stüdyolar ise hem içeriden hem de çatışan taraflardan top atışlarına maruz kaldı. Gazeteciler, uluslararası kuruluşların baskıları ve talepleri sonucunda serbest kalabildiler.
Kadın gazeteciler, Sudan ordusu ile RSF arasındaki silahlı çatışma sırasında birçok zorlukla karşılaştı; şiddet, zulüm ve hatta katliam tehdidi altında kaldılar. Bilgi edinme çabaları sırasında tehditlere, fiziksel saldırılara ve tacize maruz kaldılar.
‘Gazeteciliğe geri dönmeyi kesinlikle düşünüyorum’
Gazeteci ve fotoğrafçı Inaam Ahmadi, Batı Sudan’daki Darfur bölgesinden El Fasher’den doğu Sudan’a giderken, RSF kontrol noktasında kamera ve tüm medya ekipmanlarına el konulduğunu belirterek, “Bunun üzerine RSF gözaltı merkezine götürüldüm ve Sudan ordusunun mevzilerini videoya almakla suçlandım. Sudan ordusunun kontrolündeki bölgelere vardığımda da benzer şeyler yaşandı. Doğu Sudan’daki olayları haber yapmak için gücümü toparlayıp geri dönmeye karar verdim, ancak Sudan askeri istihbaratı tarafından tutuklandım ve bir gün boyunca gözaltında kaldım. Tüm bu tacizler nedeniyle gazeteciliği bırakmak zorunda kaldım ve geçimimi sağlamak için küçük bir sabun fabrikasında çalışmaya başladım. Fakat hayat normale döner ve özgürlük ortamı sağlanırsa gazeteciliğe geri dönmeyi kesinlikle düşünüyorum” dedi.
Kadın gazeteciler farklı işlere yöneldi
Sudan’da yaşanan çatışmalar nedeniyle birçok kadın gazeteci, geçimlerini sağlamak için el sanatları ve basit işlere yönelmek zorunda kaldı. El Balad TV sunucusu Walaa İbrahim, kanalın ofislerinin tamamen yıkıldığını ve tüm ekipmanlarının çalındığını belirtti. Maddi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla atıştırmalık ticareti yapmaya, kahve kavurup satmaya başladığını ifade eden Walaa İbrahim, en büyük zorluklarının malzeme fiyatlarının günlük gelirle karşılaştırıldığında çok yüksek olması olduğunu dile getirdi. Walaa İbrahim, medya kuruluşlarının Hartum’da yeniden faaliyet göstermesini ve kendisi ile meslektaşlarının asli görevlerine dönmesini umut ettiklerini söyledi.
‘Bilgiye ulaşmak zorlaştı’
Yayıncı ve sunucu Zuhal Salah, medya kuruluşunun yıkılması ve yaşanan bombalamalar sonucunda meslektaşlarını kaybettiğini belirtti. Gerçeği aktarmak için Orta Sudan’daki El Cezire Eyaleti’ne kaçmak zorunda kalan Zuhal Salah, Sudan askeri istihbaratının izinsiz medya çalışmalarını yasaklaması nedeniyle bilgiye ulaşmanın zorlaştığını ifade etti. Güvenlik endişeleri ve alternatif bir kariyer arayışıyla yeniden göç etmek zorunda kalan Zuhal Salah, günlük ihtiyaçlarını karşılamak için geleneksel aksesuar sektöründe çalıştığını anlattı. Ayrıca, zor koşullar altında birçok kadın ve kız çocuğuna bu zanaatı öğretip onlara gelir sağlama imkanı sunduğunu söyledi. Medyaya olan tutkusunun bu süreçte azalmadığını vurgulayan Zuhal Salah, medya kuruluşlarının ve gazeteciliğin özgürce gerçekleri aktarma hakkının yeniden sağlanmasını umduğunu dile getirdi.
Göç eden kadınlarda zor koşullarda
Birçok Sudanlı aile, güvenlik endişesi ve iş imkânı arayışıyla komşu ülkelere ve diğer bölgelere göç etmek zorunda kaldı. Bu durum, özellikle maddi istikrar sağlamak için ailelerinden ve memleketlerinden uzak kalmayı tercih eden kadın gazeteciler için de geçerli oldu. Yurtdışında medya imkânlarının sınırlı olması nedeniyle, pek çok kadın basit ve marjinal işlerde çalışmak zorunda kaldı.
‘Güvenlik arayışıyla ayrılmak zorunda kaldık’
Bu durumu doğrulayanlardan biri de, Batı Sudan’daki Nyala TV ve Radyosu’nda sunuculuk yapan Tasbeeh Hamid. Evlerinin bombalanmasının ardından Nyala’dan kaçmak zorunda kalan Tasbeeh Hamid, radyo ve televizyon kurumunun tamamen yıkıldığını ve ekipmanlarının çalındığını belirtti. Tasbeeh Hamid, “Nyala’da vatandaşlara gerçeği iletmek için çalışmaya devam ettik, ancak koşullar tamamen elverişsizdi ve sürekli hedef halindeydik. Bölgede su, elektrik, gaz, internet ve güvenlik gibi temel hizmetler yoktu. Tüm bu olumsuzluklar nedeniyle güvenlik arayışıyla ayrılmak zorunda kaldık” ifadelerinde bulundu.
‘Yaşadığım deneyimler beni güçlendirdi’
Çatışma nedeniyle medya kariyerlerini kaybeden yüzlerce kadın gazeteciden biri olduğunu dile getiren Tasbeeh Hamid, “Birçok Sudan eyaletinden geçtik ve iş bulmak için zorlu bir yolculuğa çıktık, sonunda Sudan dışına yerleştik. Kampala’da fırıncılık ve pastacılık sektöründe çalıştım ve yeni görevimde başarılı oldum. Fırıncılık ve el sanatları sektöründe çalışan mülteci kadınların çoğu Sudan’da doktor, mühendis ve çeşitli mesleklerde çalışıyordu. Ancak çatışmalar onları hayatta kalmak ve geçimlerini sağlamak için yeni alanlara yönelmeye zorladı. Bu deneyimler beni güçlendirdi ve zorluklarla nasıl başa çıkacağımı ve yeniden nasıl başlayacağımı öğretti” sözlerine yer verdi. Tasbeeh Hamid, sözlerinin sonunda Sudan’da güvenlik ve istikrarın yeniden sağlanmasını umut ettiğini kaydetti.
Tasbeeh Hamid, "Birçok Sudan eyaletinden geçtik ve iş bulmak için yeni ve zorlu bir yolculuğa çıktık, Sudan dışına yerleştik. Kampala'da fırıncılık ve pastacılık sektöründe çalıştım ve yeni görevimde başarılı oldum. Çatışma nedeniyle medya kariyerlerini kaybettikten sonra alternatif meslekler edinmek zorunda kalan yüzlerce kadın gazeteciden biri olduğunu açıkladı. Ancak başarılı oldu ve hedeflerine ulaştı. Fırıncılık ve el sanatları sektöründe çalışan mülteci kadınların birçoğu, Sudan'da aslen doktor, mühendis ve çeşitli alanlarda çalışan kişiler olduğunu ve çatışmanın onları hayatta kalmak ve geçimlerini sağlamak için alternatif meslekler edinmeye zorladığını söyledi. Bu deneyimlerin kendisini güçlendirdiğini ve ne kadar zor olursa olsun zorluklarla nasıl başa çıkıp yeniden başlayacağını öğrettiğini vurguladı.
Hakikati anlatma isteği
Gazeteci ve sunucu Fatima Taha ise, yaşadıklarını şu sözlerle özetledi:
“İşimi kaybettikten sonra Mısır’a göç etmek zorunda kaldım. Sudan’daki çatışma, gazetecilere koruma hakkı tanıyan ve bilgi edinip yayınlamalarına olanak sağlayan diğer ülkelerdeki savaşlardan çok farklıydı. Sudan’daki gazeteciler her zaman hedef alındı, her iki taraftan da ihanet ve iş birliği suçlamalarına maruz kaldık. Bu yüzden Mısır’a gitmeye ve alternatif bir meslek edinmeye karar verdim. Hediye tasarlamaya ve süslemeye başladım ve bu işimde başarılı oldum. Artık nasıl hediye tasarlayacağımı ve bunun için nasıl sıkı çalışmam gerektiğini biliyorum. Tüm bu zorluklara rağmen, Sudanlı kadın gazeteciler olarak eğer bize fırsat verilirse; çatışmanın tarafları gazetecilerin korunma hakkını ve gerçekleri müdahale olmadan aktarma özgürlüğünü uluslararası yasalar doğrultusunda garanti altına alırsa, bizler çalışmalarımıza devam edip çatışmanın kalbindeki gerçekleri anlatmaya kararlıyız.”