Sudan’da kadın öğretmenler zorluklara rağmen eğitimi ayakta tutuyor
Sudan’da devam eden çatışmalar eğitimi çökme noktasına getirirken, 14 milyon çocuk okula gidemiyor. Kadın öğretmenler, tüm zorluklara rağmen eğitimi ayakta tutmak için mücadele ediyor.
MAYSA AL QADİ
Sudan – Son iki yıldır Sudanlı kadın öğretmenler, ülke eğitim tarihinin en zorlu dönemlerinden birini yaşıyor. Başkentte ve birçok kentte art arda başlayan çatışmalar, ülkeyi eşi görülmemiş bir krize sürükledi. Yaklaşık 14 milyon çocuğun okula gidemediği Sudan, bugün dünyadaki en ağır eğitim krizlerinden biriyle karşı karşıya. Bu durum, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki en büyük eğitim krizi olarak da kayıtlara geçiyor.
‘Kadın öğretmenler eğitim sisteminin bel kemiğidir’
İlkokul öğretmeni Dalia Muhammed, kadınların Sudan’daki eğitim sisteminin bel kemiğini oluşturduğunu vurguladı. Kadınların yeni nesillerin yetişmesinde, çocukların yönlendirilmesinde ve eğitiminde temel bir rol üstlendiğini belirten Dalia Muhammed, bu katkının ülkenin geleceğini inşa eden en önemli unsurlardan biri olduğunu söyledi. Dalia Muhammed, kadın öğretmenlerin görevlerini en iyi şekilde yerine getirebilmesi için gerekli ilgi ve desteğin mutlaka sağlanması gerektiğini ifade etti.
‘Kadın öğretmenlere gerekli destek sağlanmalı’
Kadın öğretmenlerin hem maddi hem de manevi desteğe ihtiyaç duyduğunu dile getiren Dalia Muhammed, kadınların öğretmenlik mesleğine teşvik edilmesinin büyük önem taşıdığını belirtti. Eğitim kaynaklarının yeterli şekilde sunulması ve öğretmenlerin toplumdaki statülerinin tanınmasının hayati olduğuna işaret eden Dalia Muhammed, “Bu takdir ve destek sağlandığında, kadın öğretmenler yeni nesillere en iyi şekilde hizmet edebilir ve ülke için daha parlak bir geleceğin kurulmasına güçlü bir katkı sunabilir” dedi.
‘Çocuklara güvenli bir ortam sağlamalıyız’
Çatışmaların eğitime etkisini anlatan Dalia Muhammed, durumun öğretmenler ve öğrenciler üzerindeki yıkıcı sonuçlarına dikkat çekerek şöyle konuştu:
“Birçok öğretmen, çatışmalar nedeniyle evlerini ve işlerini terk etmek zorunda kaldı. Zorlayıcı koşullar, çocukların öğrenmesini güçleştirdi ve ruh sağlıklarını olumsuz etkiledi. Buna rağmen biz öğretmenler, çocukları desteklemek ve onlara güvenli, istikrarlı bir öğrenme ortamı sunmak için tüm imkanlarımızla çaba gösteriyoruz. Çatışma bölgelerinde eğitim ciddi şekilde aksadı, öğrenci sayıları düştü. Pek çok meslektaşım, öğrencilerin öğrenme süreçlerinin tamamen kopmaması için onları evlerinde toplayarak sıfırdan eğitim vermeye başladı.”
‘Uzaktan çalışarak mesleki yetkinliğimizi kanıtladık’
Acının yalnızca yerinden edilen öğretmenlerle sınırlı olmadığını vurgulayan Dalia Muhammed, daha güvenli bölgelerde çalışan eğitimcilerin de ağır bir yük altında olduğunu söyledi. Dalia Muhammed, “Bu öğretmenler, mevcut okulları ayakta tutmaya ve zorluklarla başa çıkmaya çalışıyordu, fakat kendilerinin de desteğe ihtiyacı vardı. Yerinden edilen öğrencilerin yoğun şekilde gelmesi, artan öğrenci nüfusuna yetişebilmek için öğretmenlerin sabah ve akşam uzun saatler çalışmasına neden oldu. Yerinden edilmiş öğretmenler olarak, okullar dolu olduğu ve ek personele ihtiyaç duyulmadığı için iş bulmakta büyük zorluk yaşıyorduk. Ancak uzaktan çalışarak da olsa mesleki yetkinliğimizi kanıtlamayı başardık” ifadelerinde bulundu.
‘Maaşlar düzensiz ödeniyor’
Yerinden edilmenin en büyük zorluklarından birinin, göç edilen bölgede öğretmenlerin tanınmaması olduğunu belirten Dalia Muhammed, bu durumun işe alınma ihtimalini de ciddi şekilde azalttığını vurgulayarak, ayrıca maaşların düzensiz ödenmesi ve sık sık kesintiye uğramasının, yerinden edilmiş öğretmenlerin durumunu daha da ağırlaştırdığını kaydetti.
‘Geleceğe doğru adım adım ilerliyoruz’
Savaşın eğitim üzerindeki etkisine değinen Dalia Muhammed, ‘Elbette çatışma eğitim sürecini derinden etkiledi. Ancak sürdürülen çabalar sayesinde durum yavaş yavaş istikrara kavuşuyor. Birçok okul yeniden açıldı ve öğretmenler müfredatı tamamlamak için yoğun bir şekilde çalışıyor. Yıkılanları yeniden inşa ediyor, öğrencilerin maddi durumlarını gözeterek onlara uygun destek sağlamaya çalışıyoruz. Umut ve iyimserlikle geleceğe doğru adım adım ilerliyoruz” şeklinde konuştu.
‘Engeller kız çocukların yaşamını etkiliyor’
Eğitim uzmanı Profesör Suriya Ali El-Hasan ise, kadınların eğitim alanında karşılaştığı en önemli sorunun eğitime erişim olduğuna dikkat çekerek, “Yoksulluk, birçok kız çocuğunu ailelerine destek olmak için okulu bırakıp çalışmaya zorluyor. Erken yaşta evlilik ise onları tamamen eğitim fırsatından mahrum bırakıyor. Bu engeller kız çocukların geleceğini etkiliyor, yaşam fırsatlarını daraltıyor ve toplumun gelişimini doğrudan olumsuz etkiliyor” diye kaydetti.
Ailelere çağrı: Kız çocuklarınızı eğitimde destekleyin
Ailelerin kız çocuklarını desteklemesi gerektiğini vurgulayan Suriya El-Hasan, “Aileler, kızlarının eğitim sürecini takip etmeli, gerekli maddi imkanları sağlamalı ve onların okula devam etmesi için cesaretlendirmelidir. Toplum ise güvenli bir öğrenme ortamı oluşturmalı, öğretmenleri sürekli eğitim ve gelişim programlarıyla desteklemelidir. Yerel toplulukların da güvenli bir çevre hazırlayarak uygun okul koşulları sağlaması büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı.
‘Kadınlar toplumun temelidir’
Suriya Ali El-Hasan, son olarak kadınların eğitimde desteklenmesi için okul sayısının artırılması, burs imkanlarının sunulması, uzaktan eğitim programlarının geliştirilmesi, eğitim ortamının iyileştirilmesi ve kadınların eğitim ile kalkınmadaki rolüne dair farkındalığın güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. “Kadınlar toplumun temelidir” diyen Suriya Ali El-Hasan, “Anne bir okuldur, onu iyi hazırlarsanız, erdemli bir toplum yetiştirirsiniz. Bu nedenle kurumlarla iş birliği yaparak kız çocuklarına daha fazla fırsat sunmak mümkündür” şeklinde konuştu.