Sudan’da barışın anahtarı kadınların ellerinde

Sudanlı aktivist Manal El-Awal, “Kadınlar barış masasında yoksa, barış da kalıcı olmaz” diyerek Sudanlı kadınların savaşın ortasında hayatta kalmaya, haklarını savunmaya devam ettiğini vurguladı.

ZOUHOUR MECHERGUI

Tunus - Sudan’da 11 milyonu aşkın insan yerinden edilmiş durumda. Bu kitlenin büyük çoğunluğunu kadınlar ve çocuklar oluşturuyor. “Güvenli” olduğu söylenen bölgelerde, okullar ve camiler gibi mekânlarda barınan bu insanlar, çoğu zaman hizmetlerden mahrum, temel ihtiyaçlara ulaşamadan hayatta kalmaya çalışıyor. Kadınlar ise bu ağır tablonun en görünmez ve en çok zarar gören yüzünü temsil ediyor.

Sudanlı siyasi aktivist, 2020 Juba Barış Anlaşması müzakere heyeti üyesi ve 2024 Cenevre görüşmelerinde yer alan 14 kadın temsilciden biri olan Manal El-Awwal, savaşın en ağır bedelini kadınların ödediğini söyledi. “Bu savaş kadınların bedenleri üzerinde yürütülen bir savaş” diyen Manal El-Awwal, iki yılı aşkın süredir devam eden çatışmalarda kadınların sistematik cinsel şiddete ve toplumsal cinsiyete dayalı saldırılara maruz kaldığını belirtti.

Kadınlar direnişin öncüsü

Manal El-Awwal, 2,5 milyondan fazla yerinden edilmiş kız çocuğunun eğitim hakkından mahrum kaldığını, bu kızların erken yaşta evlendirildiğini ve aile içi şiddete maruz kaldığını söyledi. “Savaş bölgelerinde ise çoğu kadın, ailelerinin tek geçim kaynağı haline geldi” diyen Manal El-Awwal su ve yiyecek temini için evden çıkan kadınların hava saldırıları ve silahlı güçlerin tehdidi altında yaşamaya devam ettiğini anlattı.

‘Kameraların görmediği gerçek çok daha karanlık’

Sudanlı kadınların yaşadıklarının büyük kısmının kamuoyuna yansımadığını belirten Manal El-Awwal, “Görüntülenenler korkunç ama kameraların ardında yaşananlar çok daha vahim” diyerek, kadınların sürekli tecavüz, kaçırma ve öldürülme korkusuyla yaşadığını vurguladı. Manal El-Awwal birçok kadının toplu tecavüze uğradığını, bu suçların ise cezasız kaldığını ifade etti.

Komşu ülkelere göç ettirilen kadınlar da güvende değil. Özellikle Uganda’daki kamplarda ciddi yetersizlikler yaşandığını söyleyen Manal El-Awwal, “Kamp koşulları felaket. Bir öğün yemek zor bulunuyor. Kadınlar temel ihtiyaçları karşılamak için sabun yapımı gibi el işleriyle geçinmeye çalışıyor” dedi. Kadınlara yönelik sağlık hizmetlerinin yetersizliğine dikkat çeken Manal El-Awwal, hamile kadınların ve taciz- tecavüze uğrayanların acil psikososyal desteğe ihtiyaç duyduğunu kaydetti.

‘Kadınlara yardım eden kadınlar katlediliyor’

Aktivist kadınların da hedef alındığını belirten Manal El-Awwal, “Sadece destek veren kadınlar bile katlediliyor. Bir yerden bir yere gitmek bile artık suç sayılıyor” dedi. Manal El-Awwal son dönemde, desteklediği gerekçesiyle haksız yere gözaltına alınan bir kadının neredeyse idam edileceğini söyledi.

Sudan’da önceki çatışmalarda da barış anlaşmaları yapılmasına rağmen, kadınların bu süreçlere dahil edilmediğini hatırlatan Manal El-Awwal, “Barış masalarında kadınların yeri hep dışarda bırakıldı. Ajandalarımıza hiç kulak verilmedi” dedi. “Cenevre’de 14 kadının katıldığı son müzakerelerde sadece insani yardım ve sivillerin korunması gündeme geldi” diyen Manal El-Awwal, ordunun görüşmelere katılmadığını bu nedenle de alınan kararların hayata geçirilmediğini belirtti.

2019 yılında Sudan’daki ayaklanmalara kadınların öncülük ettiğini hatırlatan Manal El-Awwal, “Kadınlar büyük bedeller ödedi ama ayaklanmalardan sonra hak ettikleri yeri bulamadılar” dedi. Bu nedenle kadınlar arasında gerçek bir birlik ve ortaklaşma oluşturulması gerektiğini vurgulayan Manal El-Awwal, “Kadınların hakları verilmez, alınır. Bu yüzden ortak bir planla hareket etmeliyiz” şeklinde konuştu.

‘Savaş Sudan’da unutturulmak isteniyor’

Manal El-Awwal, Afrika ve uluslararası düzeyde Sudanlı kadınlarla daha fazla dayanışma çağrısında bulunarak, kadın odaklı medyanın seslerini duyurma konusundaki önemine şu sözlerle dikkat çekti:
“Bu röportaj bile sesimizi duyurmak için önemli bir adım. Dünya duymalı ki, Sudan’da unutulmak istenen bir savaş var.”