Sudan’da 73 kadın ve 29 kız çocuğu alıkonuldu

Sudan Doktorları Ağı, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin Batı Kordofan’daki El-Mucelled kentinde Babanusa’dan zorla nakledilen 73 kadın ve 29 kız çocuğunu insanlık dışı koşullarda alıkoyduğunu açıkladı.

Haber Merkezi- Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF), 2 Aralık’ta Sudan ordusuyla yaşanan şiddetli çatışmaların ardından Batı Kordofan Eyaleti’ndeki Babanusa kentinin kontrolünü ele geçirdi. Kentte kadınlar ve çocuklara yönelik zorla alıkoyma olayları yaşanırken, son derece ağır insani koşullar altında toplu nüfus göçü meydana geldi.

Bağımsız Sudan Doktorları Ağı, yaptığı açıklamada Hızlı Destek Kuvvetleri’nin Batı Kordofan Eyaleti’ndeki El-Mucelled kentinde 73 kadın ve 29 kız çocuğunu alıkoyduğunu duyurdu. Açıklamaya göre söz konusu kişiler, Babanusa kentinin işgal edilmesinin ardından buradan zorla nakledildi.

Ağ, yaptığı açıklamada Hızlı Destek Kuvvetleri’nin bu adımı, alıkonulan kadınların yakınlarının Sudan ordusuna mensup olduğu iddiasıyla attığını belirtti. Kadın ve çocukların zorla taşındığını, sağlık, gıda ve psikolojik destek gibi en temel ihtiyaçlardan yoksun, son derece kötü insani koşullarda tutulduklarını ekledi.

‘Ciddi sağlık riskleri var’

Ağ ayrıca, kadın ve çocukların alıkonulmasının uluslararası insancıl hukukun ve sivillerin hedef alınmasını ya da silahlı çatışmalarda baskı aracı olarak kullanılmasını yasaklayan tüm anlaşmaların açık bir ihlali olduğunu vurguladı. Bu uygulamanın, özellikle tıbbi hizmetlerin yokluğu ve hastalıkların yayılması nedeniyle, alıkonulanları ciddi sağlık riskleriyle karşı karşıya bıraktığı uyarısında bulundu.

‘Derhal ailelerine teslim edilmeliler’

Ağ, alıkonulan kadın ve çocukların güvenliğinden doğrudan ve tamamen Hızlı Destek Kuvvetleri’ni sorumlu tuttu; derhal ve koşulsuz serbest bırakılmalarını, ailelerine güvenli şekilde ulaştırılmalarını ve insani ile tıbbi kuruluşların gerekli bakımı sağlamak üzere acilen bölgeye erişiminin sağlanmasını talep etti.

Ayrıca Birleşmiş Milletler ile uluslararası ve bölgesel kuruluşlara çağrıda bulunarak, sorumluluklarını üstlenmelerini, bu ihlallerin durdurulması için Hızlı Destek Kuvvetleri üzerinde baskı kurmalarını ve özellikle kadınlar ile çocuklar başta olmak üzere sivillerin korunmasını sağlamalarını istedi.