DÎDAR ŞEHLA

Silêmanî- Türk devletine bağlı çetelerin Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırı ve işgali 27 Kasım'dan bu yana artarak devam ediyor. Federal Kürdistan’daki yurttaşlar, Türk devleti ve çetelerinin saldırıları nedeniyle Kuzey ve Doğu Suriye’de göçe maruz kalan halk için yardım kampanyası başlattı. Ancak KDP’nin Sêmalka Kapısı’nı kapatması nedeniyle yardımlar göçmenlere ulaştırılamıyor.

Türk devleti ve çetelerinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları ve yaşanan gelişmeleri değerlendiren siyasetçi Geşe Dara, “Dört parça Kürdistan’ın yaşanan saldırılara karşı tek ses, tek tavır alması gerekiyor. Şu anda Rojava Kürdistan büyük bir saldırı ile karşı karşıya. Dört parçada Kürdistan’daki Kürtler ve dostları, bu duruma karşı tek ses ve duruş sergilemeli. Özellikle Güney Kürdistan'daki Kürtlerin görevlerinin sorumluluğunu üstlenmeleri gerekiyor. Ayrıca uluslararası insan hakları kuruluşlarına da çağrıda bulunmalıyız” ifadelerinde bulundu.

‘Sınır kapısı açılmalıdır’

Geşe Dara, Sêmalka Kapısı’nın göçmenlere kapatılmasıyla ilgili olarak da şunları söyledi: "Bu sorun eskiye dayanıyor. 11 yıl önce IŞİD saldırıları başladığında Rojava Kürdistan’da göçler başlamıştı. Ben ve birkaç milletvekili sınıra gitmiştik. Yapılan girişimler sonucu sınır kapısı göçmenlere açılmıştı. Göçmenlerin büyük bir kısmı Silêmanî’ye, bir kısmı da Hewler’deki kamplara yerleştirildi. Gerek göçmenlerin gelişi gerekse de yardımların ulaştırılması için şimdi de sınır kapısı açılmalıdır. Onların çocuklarını kendi çocuğumuz gibi görmeliyiz. Gerekli kıyafet ve yiyecek olmadan soğukta nasıl yaşayabilirler? Bu nedenle yetkililerin şunu bilmesi gerekiyor; ulusal bir sorun olduğunda tüm Kürtler tek sestir.”

‘Kürtlerin birlikteliği büyük bir güce sahiptir’

Sêmalka Sınır Kapısı’nın kapatılmasının anayasa ve kanunlara aykırı olduğuna dikkat çeken Geşe Dara, "Çünkü bu sınır kapısı meclis kararıyla açıldı ve yalnızca iktidarların yararına kullanılıyor. Bu siyasi gerilimler nedeniyle Silêmanî ve Hewler kentleri arasında ayrım yapılıyor. Silêmanî’de Rojava Özerk Yönetimi'ne izin verilirken, Hewler’de verilmiyor. Yasalara göre Güney Kürdistan'ın iki şehri arasında hiçbir fark yok. Güney Kürdistan Kürtleri bu ulusal meseleye karşı sorumluluklarını tam olarak ortaya koymuşlardır. Bu ulusal sorunda Kürtlerin birlikteliği büyük bir güce sahiptir. Türk devleti Efrin'de Kürtleri katlederken, Kürtlerin Türk rejimine çok iyi direndiğini, Kürtlerin Kobanê Direnişi’nde de aynı şekilde birlik ve beraberliğini gösterdiğini unutmamalıyız” diye belirtti.