Sinemacı Viyan Mayi’den Rojava için destek çağrısı

Sinemacı Viyan Mayi Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük Türk devletinin ve çetelerinin saldırılarına karşı uluslararası kurumların sessizliğine tepki göstererek, Rojava’yı savunma çağrısı yaptı.

Haber Merkezi- Bir yandan Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılar devam ederken diğer bir taraftan da bu saldırılara dönük tepkilerde gelmeye devam ediyor.  İsveç’te yaşayan Kürt sinemacı Viyan Mayi uluslararası güçlerin sessizliğine tepki göstererek, Rojava kazanımlarına sahip çıkılması için çağrı yaptı. 

Viyan Mayi kimdir?

Colemerg’in Mayi köyünden olan Viyan Mayi kendisini şu şekilde anlatıyor: “Ben bir Kürt kadınıyım, her zamanda Kürt olduğum için gururluyum. Bir kadın olduğum için mutluyum. Sinemacıyım. Köydeki çocukluğumda evimizde anlatılan hikayeleri film yapıyordum kafamdan hiçbir film görmemiştim. Daha sonra duydum ki sinema varmış. Musul şehrine geldim ve hikayeler yazmaya başladım.”

Viyan Mayi, daha sonra İsveç'te bir anne olduktan sonra sinema okumak için fırsatı olduğunu belirterek, “Hayalim gerçekleşti. Güney Kürdistan’a geldim ve film yapmaya başladım. Şimdiye kadar 7 film yaptım. İlk filmim ‘Name’ yani ‘İsim’i bir grup İsveçli ile çektim. Daha sonra ülkeme döndüm ve 14 yılda 6 film daha çektim. İlk filmim hariç diğer filmlerimin hepsi Kürtçedir. Birçok uluslararası ve Kürt festivallerinde ödül aldım. Özellikle ‘Keça Kurdan’ yani ‘Kürt Kızı’ ve ‘Kevoka Spî’ (Beyaz Güvercin) filmlerim çok ilgi gördü” şeklinde konuştu.

Çil Kezî grubunu oluşturdu

Kürt kadınlarını yan yana getiren Viyan, 40 saç örüğü anlamına gelen Çil Kezi grubunu kurdu. Viyan Mayi o süreci şu şekilde anlattı: “Ben Duhok’ta yaşıyordum ve gördüm ki hala kadınların stran söylemesi ayıp olarak görülüyor. Bunun için birçok sanat gençlik okullarına gittim. Müzik bölümünde okuyan genç kadınları tanımak istedim. Ancak kimse onlar ile beni görüştürmedi. Ailelerinden korktular. Facebook’ta genç kadınlardan oluşan bir müzik grubu oluşturacağımızı yazdım.  Bir hafta içerisinde Êzidî, müslüman ve Hristiyan 64 kişi adını yazdırdı. Bunun üzerine öğretmen ve bir yer bulduk. İki yıldan fazla bir süre halk stranları, folklor stranları söyledik. Çok güzel genç kadınlardı. Bu şekilde adları duyulunca biz de ismini Çil Kezî koyduk.”

‘Rojava Kürdistan'daki sistemde demokrasinin olduğunu görüyorum’

Rojava'daki duruma ilişkin duygularını da dile getiren Viyan, şöyle devam etti: "Biz Kürtler yaşamımızda çok şey değiştirdik. Bu aynı zamanda Rojava Kürdistan devriminin de eseridir. Elbette kadınların sorumlu olması, yöneticilerin, siyasetçilerin, savaşçıların olması büyük bir gururdur. Kadınların her işi yapabileceğini gösterdiler. Ben bir Kürt kadınıyım, çok gurur duyuyorum ve bu her zaman bana göre kutsal bir hizmettir. Rojava Kürdistan sisteminde demokrasinin fazlasıyla olduğunu ve tüm halkların bir arada yaşadığını görüyorum. En güzeli de orada sanat gelişiyor. Filmler, klipler, şarkılar ve müzik gelişti. Aslında burası bir gurur ve başarı yeridir."

‘Avrupa medyası Kürtlerin taleplerine karşı kör’

İsveç medyasının Kürtlerden hiç bahsetmediğine dikkat çeken Viyan, üzüntüsünü şu sözlerle dile getirdi: "Kürtlerin adını söylemiyorlar. Sadece Suriye'den, değişimden, Esad'ın nerede olduğundan, nasıl yaşadığından bahsediyorlar. Çetelerin nasıl güç elde ettiklerini, kendilerine nasıl yardım edildiğini anlatıyorlar. Bana göre onlar da gerçeği biliyorlar. Kürtler demokrasiye, insan haklarına, kadın haklarına sahip olacak. Dünyaya örnek olacaklar. Bu yüzden tek düşüncesi silah satmak olan bu ülkeler gibi silah satıcıları bizi sevmiyor. Silah satmak için gruplar kuruyorlar, terörist hazırlıyorlar. Yani Avrupa'nın Kürtlere ve davalarına ve Kürtlerin ödediği bedellere karşı körler, Kürtlere yapılan katliamları umursamıyorlar ve gerçeklerden kaçıyorlar diyebiliriz.”

Rojava'yı sahiplenme çağrısı

Viyan, konuşmasının sonunda Rojava'daki devrimden duyduğu gururu dile getirerek, şunları söyledi: "Tabii ki dava bizim davamızdır. Başta Kürdistan kadınları olmak üzere tüm dünya kadınlarına çağrımdır, ‘Kendinizi iyi eğitin ve kimliğinize sahip çıkın. Rojava, Bakkur, Başur ve Rojhilat Kürdistan’a sahip çıkın. Yaşamımız birdir, varlığımız birdir, tek bir halkız. Biz sadece hakkımızı istiyoruz, toprağımızı istiyoruz, kimliğimizi ve dilimizi istiyoruz, daha başımıza ne gelecek? Ben ülkemi destekliyorum, dolayısıyla tüm Kürdistan ve dünya kadınlarını Rojava'ya destek olmaya çağırıyorum. Rojava kazansın ve hepimize örnek olsun."