‘Sessizlik bariyerini kırmanın zamanı geldi’

İnsan hakları aktivisti Laila Majdouli, kadına yönelik şiddet ve katliama karşı kıtalararası kadın dayanışmasının önemini vurgulayarak, “Sessizlik bariyerini kırmanın zamanı geldi” dedi.

HANAN HARITE

Fas- Dünya genelinde kadınlara dönük baskı, şiddet, katletme, taciz ve tecavüz her gün artıyor. Erkek- devlet politikası olarak yapılanlar kendisini farklı şekillerde tekrarlıyor ve devam ediyor. Hindistan’ın Batı Bengal eyaletinin Kalküta kentinde 9 Ağustos’ta 31 yaşındaki stajyer kadın doktor, çalıştığı hastanenin seminer odasında tecavüze maruz bırakılarak katledildi. Olayın ardından Hindistan genelinde protesto eylemleri başlatılırken, 16 Ağustos gecesi de yüz binlerce kadın, Kürtçe ve Hintçe "Jin, jiyan, azadî" yazılı pankartlarla sokaklara döküldü.

Fas’ta insan hakları aktivisti olan Laila Majdouli, kadınlara yönelik şiddet, katliam, tecavüz ve baskıların dünya genelinde arttığına dikkat çekti. Laila Majdouli, “Kadına yönelik şiddet giderek artıyor ve artık kadınları katletme boyutuna ulaştı. Fas sivil toplumu, Fas’tan tüm dünyaya kadınların maruz kaldığı şiddete tepki gösteriyor ve kınıyor. Kadın katliamlarının küresel bir olgu olduğuna inanıyorum ve belirli bir toplumla bağlantılı olduğunu düşünmüyorum. Toplumun tüm kesimlerinin bu olguyla mücadele etmek için bir araya gelmesi ve sessizlik bariyerini kırmalarının zamanı geldi. Şiddetin devam etmesi daha fazla suçun işlenmesini teşvik ediyor. Bariyerin kırılması gerekiyor. Kadınlar yaşanan bu duruma son vermek için susmamalı ve maruz kaldıkları şiddeti ifşa etmelidirler” şeklinde konuştu. 

‘Kadın hareketlerinin birleşmesi gerekiyor’

Laila Majdouli, uluslararası feminist ağın, kadınlara yönelik şiddetin ortadan kaldırılmasında, adaletsizlik ve ayrımcılığın son bulmasında önem taşıdığına dikkat çekerek, şöyle konuştu: “Nerede olursa olsun kadınları korumak için dünya çapındaki kadın hareketlerinin birleşmesi gerekiyor. Kıtalararası dayanışma, kadınların çeşitli ülkelerde maruz kaldığı şiddetle mücadele mekanizmalarından biridir. Şiddete maruz kalan kadınların sesini uluslararası forumlar aracılığıyla yükselterek hükümetlere daha katı yasalar çıkarmaları yönünde baskı yapılmalı.”

‘Koruyucu yasalar çıkmalı’

Laila Majdouli, kadına yönelik şiddetle mücadele alanında sivil toplumun yaptığı çalışmaları değerli bulduğunu, ancak hükümetlerin bu çalışmalara ayak uydurması ve kadınlara gerekli korumayı sağlaması gerektiğini ifade etti. Laila Majdouli, “Şiddet ve kadın katliamlarıyla mücadele için yasal mevzuat üzerinde yapılan çalışmaların yanı sıra özellikle toplumun zihniyetinin de değişmesi gerekiyor. Erkek zihniyetin yarattığı şiddet kültürünü ortadan kaldırmak için çalışmalar yapılmalıdır. Kadınlara yönelik şiddet konusunu ciddiyetle ele alabilirsek kesinlikle kadına yönelik katliamlarında artışla karşılaşmayacağız. Kadınları her türlü şiddetten korumak için hızlı bir şekilde müdahale edilmesi amacıyla kadınlara yönelik daha koruyucu yasaların çıkarılmasını umuyoruz” dedi.