Savaşın ortasında küçük bir ada: Al-Wafa Köyü
Gazze’de kurulan “Al-Wafa Köyü” yetimler için bir sığınak ve yıkımın ortasında bir umut vahası olarak karşımıza çıkıyor. Al-Wafa Köyü, savaşın yaratığı travmalardan çocukları uzaklaştıran ve onlara güvenli, yeni hayat sunan bir alan.

NAGHAM KARAJEH
Gazze- Gazze’de yaşanan büyük yıkımın ardından insanlar, her taşın altında umut arıyor. Yakınlarını, komşularını kaybedenler aynı zamanda salgın hastalıklar ve kıtlıkla mücadele ederken, bir yandan da yıkıntıların arasında kendilerine yeni bir yaşam kurmaya çalışıyor.
Tüm bu tablonun içinde bir de kimsesiz kalan çocuklar var. “Al-Wafa Köyü” hikayesi, Gazze Şeridi'nde yaşanan savaş koşullarında ve acılarla dolu bir gerçeğin ortasında umut ve dayanışmanın nasıl yeşerebileceğinin güçlü bir örneği. Bu girişim, yalnızca fiziksel barınma veya temel ihtiyaçları karşılamayı değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal destek sunarak yetim çocukların iç dünyalarını yeniden inşa etmeyi hedefliyor.
‘Bir gecede her şeylerini kaybettiklerini gördüm’
Wafaa Abu Galala, köyde müdür ve aynı zamanda rehabilitasyon ve özel eğitim uzmanı. 7 Ekim 2023'ten bu yana bir gecede her şeyini kaybeden çocukların yaşadığı trajik gerçekliğe bir yanıt olarak ortaya çıkan bu iddialı fikri hayata geçiren Wafaa Abu Galala, şunları söyledi: "Çocukların ailelerini, evlerini, hayallerini bir anda nasıl kaybettiklerini gördüm. Masumiyetlerinin nasıl korkuya, sessizliğe ve yalnızlığa dönüştüğünü gördüm. Savaşın başlangıcından bu yana barınma merkezlerinde onlara psikolojik destek sağlamak için çalışıyorum. Bu faaliyetlerin olumlu etkisini görünce, girişimi en kırılgan ve etkilenen kesim olan, desteksiz ve barınaktan mahrum kalan yetimleri kapsayacak şekilde genişletmenin benim görevim olduğunu hissettim. Bu çocukların yeniden hak kazanabilmeleri için psikolojik ve sosyal rehabilitasyona ihtiyaçları var
Mülteci kamplarında kurduğu ve çocuklara yönelik eğlence ve psikolojik desteğin sağlandığı güvenli bir alan olan "Renkli Çadır" aracılığıyla çalışmalarına başlayan Wafaa Abu Galala, çocukların daha fazlasına ihtiyaç duyduğunu anlattı.
Çocukları savaşın kasvetinden uzaklaştırmak için…
Kaynak kıtlığı ve çocuklar için malzeme bulmanın zor olduğunu ifade eden Wafaa Abu Galala, hiçbir zaman pes etmedi ve çocuklar için bir köy kurmayı başardı. Çalışmalarının çocukların kaybettikleri masumiyeti, oyun oynama özgürlüğünü ve sevgi dolu bir ailenin sıcaklığını yeniden bulmalarına olanak tanıdığını vurgulayan Wafaa Abu Galala, köyün tasarımının da vizyonun bir parçası olduğunu ifade etti. Köyde parlak renklerden oluşan yapılar ve “Şirinler” çizgi film serisinden ilham alınarak yaratılan neşe dolu atmosfer, çocukların savaşın kasvetinden uzaklaşmasına yardımcı oluyor.
Wafaa Abu Galala, bu seçimin, sadece estetik bir karar değil, aynı zamanda psikolojik iyileşme sürecinde önemli bir rol oynadığını dile getirdi.
‘Hayat renklerle dolu olmalı’
"Çocukları yıkım dolu bir dünyadan renkli bir dünyaya taşımak istedim. Savaş siyahın ve molozun rengidir, ancak hayat renklerle dolu olmalı. Bir çocuk çevresini güzel gördüğünde, yavaş yavaş güvenlik duygusunu yeniden kazanmaya başlar ve bu, psikolojik tedavi sürecinin önemli bir parçasıdır" diyen Wafaa Abu Galala, projesini hataya geçirmenin kolay bir süreç olmadığını, başta geçişlerin kapatılması ve en basit ihtiyaçların karşılanmasını son derece zorlaştıran hammadde kıtlığı olmak üzere pek çok engelin yaşandığını söyledi.
Wafaa Abu Galala, yetimler için psikolojik bakımın önemi konusunda toplumun farkındalığının olmamasının, projenin başlangıcında gerekli desteği alma konusunda bazı zorluklarla karşı karşıya kalmasına neden olduğunu şu sözlerle anlattı: "Tüm zorluklara rağmen umutsuzluğa kapılmadık. Bizim için en önemli olan çocuğun geçici bir barınak değil, sıcak ve güvenli bir yerde olduğunu hissetmesidir."
200 çocuk eğitime katılıyor
Şu anda Al-Wafa Köyü, savaşın yıkımlarını yaşamış ve savaştan çeşitli psikolojik ve davranışsal yaralanmalarla çıkmış yaklaşık 200 erkek ve kız çocuğuna hizmet veriyor. Yetim çocukların sadece yiyecek ve barınmaya değil, aynı zamanda iç dengelerini yeniden sağlayan entegre bakıma da ihtiyaçları olduğundan, köy, bireysel ve grup terapi seansları aracılığıyla psikolojik rahatlama ve duygusal destek içeren çeşitli programlar sağlamayı amaçlıyor. Uzmanlar, çocukların korku ve kaygı duygularıyla başa çıkmalarına ve travmalarını sağlıklı bir şekilde ifade etmelerine yardımcı oluyor. Köyde pek çok çocuğun psikolojik travma sonucu konuşma sorunları yaşadığı bir dil rehabilitasyon departmanı da kuruldu. Wafaa Abu Galala, "Bu travmaları yaşayan çocukların yalnızca şefkate ihtiyacı yok. Ayrıca kişiliklerini yeniden inşa edecek özel rehabilitasyon programlarına da ihtiyaçları var. Bu çocukların çoğu, maruz kaldıkları korku ve dehşet nedeniyle istemsiz idrara çıkma veya tam sessizlik sorunu yaşadı, bu nedenle her duruma ayrı ayrı uygun bilimsel çözümler sunmak için çalışıyoruz" dedi.
‘Filistinli kadınlar olarak dimdik ayaktayız’
Konuşmasına Filistinli kadınların yaşadıklarına da dikkat çeken Wafaa Abu Galala, "Filistinli kadın sadece savaştan sağ kurtulan biri değil, aynı zamanda toplumun yeniden inşasında temel bir direk. Koşulların iyileşmesini beklemiyoruz, bunun yerine sıfırdan fırsatlar yaratıyoruz. Yıkımla birlikte, çocukları karanlıktan kurtaracak bir ele acil ihtiyaç vardı ve ben bu elin Filistinli bir kadının eli olması gerektiğini düşündüm. Çünkü kaybın ve dayanıklılığın anlamını herkesten daha iyi kadınlar biliyor. Biz Gazze’de kadınlar olarak kelimenin tam anlamıyla dimdik ayaktayız. Tüm engelleri aşarız. Acılara rağmen yıkılmıyoruz. Tüm gücümüzle hayata tutunuyoruz ve çocuklarımıza her düşüşten sonra ayağa kalkmanın, hayatta kalmanın tek yolu olduğunu öğretiyoruz” şeklinde konuştu.
‘Yerel ve uluslararası toplumun desteğine ihtiyacımız var’
Devam eden zorluklara rağmen Wafa Abu Galala, projenin kapsamını Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerindeki daha fazla sayıda yetim çocuğu da kapsayacak şekilde genişletmeyi umuyor. Wafaa Abu Galala son olarak şunları söyledi: "Onlara çocukluklarını yaşama, hayal etme, öğrenme, hâlâ bu dünyanın bir parçası olduklarını hissetme fırsatı vermek istiyoruz. Bu çocuklar bizim geleceğimiz ve bugün onlara sahip çıkmazsak bütün bir nesli kaybedeceğiz. Al-Wafa Köyü sadece bir başlangıç ama yerel ve uluslararası toplumun daha büyük desteğine ihtiyacımız var; çalışmalarımızı sürdürmek ve bu acıların ortasında kendisine uzatılan ele ihtiyacı olan her yetim çocuğa ulaşmak için. Savaşın parçaladığı bir yerde, Al-Wafa Köyü, fırtınalı bir denizin ortasında, yetim çocukların savaş alanlarında kaybettiklerini buldukları küçük bir ada gibi kalıyor: güvenlik, sevgi ve hak ettikleri gibi yaşama fırsatı.”