Haber Merkezi - İran’da “Salı Günü İdama Hayır” kampanyası 73’üncü haftasında da 47 cezaevindeki tutukluların girdiği açlık grevleriyle devam ediyor. Kampanyaya katılan tutuklular ölüm tehdidinin birçok siyasi tutsağı tehdit ettiğine dikkat çekerek, halkı siyasi tutsaklar ile dayanışmaya çağırdı.

Kampanyaya katılan tutukluların ortak bildirisi şu şekilde:

“İran halkı, hiçbir zaman istemedikleri bir savaşın içinde yer almaktadır. Savaş ve idam, insanlardan yaşam hakkını alan aynı madalyonun iki yüzüdür. Biz, hayatını kaybeden tüm sivil insanlarla dayanışmamızı ilan ediyor ve bize iki savaşçı rejim tarafından dayatılan bu ortamda toplumsal dayanışmanın önemini vurguluyoruz.

Savaşın getirdiği özel ve krizli koşullara rağmen ölüm ve katliam makinesi durmaksızın çalışmaya devam ediyor. Despot rejim vatandaşları idam etmeyi sürdürüyor. Öyle ki, sadece Haziran ayının başından bu yana en az 126 kişi idam edildi ve yalnızca 10 Haziran günü 12 tutuklu darağacına gönderildi.

 Ayrıca, 16 Haziran Pazartesi günü, güvenlik suçlamasıyla tutuklu bulunan İsmail Fekri, hiçbir kamuoyu bilgilendirmesi olmadan Ghezalhesar Cezaevi’nde idam edildi. Bu çarpıcı idam istatistikleri sadece sayısal veriler değildir; adaletsizlikle ellerinden alınmış hayatların acı hikayesidir.

 İdam bir ceza değil cinayettir

 Bu idamların çoğu, şeffaf bilgilendirme olmaksızın, adil yargılanma süreci işletilmeden ve medya sessizliği içinde gerçekleştirilmektedir. Bu idamların çoğu yoksul halktan, farklı din ve mezhep mensuplarından ve siyasi mahkumlardan oluşmaktadır; tek suçları adalet istemek, özgürlük talep etmek ya da sadece hayatta kalmaya çalışmak olan insanlar.

Bu kişilerden biri, 2022 protestolarında tutuklanan ve yaklaşık iki buçuk yıl boyunca işkence gören siyasi tutsak Mücahid Kurkur’du. Ne yazık ki geçen hafta, savunmasız bir şekilde idam edildi.

Biz, ‘Salı Günü İdama Hayır’ kampanyasının 73. haftasında bir kez daha vurguluyoruz:
İdam bir ceza değil, bir cinayettir ve her ne sebeple olursa olsun tüm idam kararlarını en güçlü şekilde kınıyor, bu uygulamaya karşı direnmeye devam ediyoruz. Bu idamlar, hükümet eliyle işlenen cinayetlerdir. Hayatını kaybedenleri asla unutmayacağız, sessiz kalmayacağız ve geri adım atmayacağız.

Bugünkü gibi savaşın getirdiği kritik günlerde, tıpkı geçtiğimiz gece Kirmanşah Dizelabad Cezaevi'nde yaşanan olayda olduğu gibi; ölüm tehlikesi, birçok siyasi ve adli mahkumu tehdit ediyor. Cezaevi hem bombalandı hem de tutuklular cezaevi güvenlik güçlerinin ölümcül saldırısına maruz kaldı. Bu nedenle halkın varlığı ve dayanışması her zamankinden daha önemlidir.

Ey bilinçli ve özgür halk! Siz biz mahkumların tek dayanağı ve sesisiniz. Tüm siyasi ve inanç mahkumlarının serbest bırakılması ve tüm idam cezalarının derhal iptali, genel bir toplumsal talebe dönüşmelidir.
Çünkü siyasi tutuklular ve idam mahkumlarının canı ciddi tehlike altındadır. Rejim, geçmişte olduğu gibi, baskıyı ve korkuyu artırmak için bu mahkumları yeniden darağacına gönderebilir.”

Kampanyaya açlık greviyle katılan 47 cezaevi şöyle:

Evin Cezaevi (Kadın koğuşu, 4 ve 8. koğuşlar), Ghezalhesar Cezaevi (3 ve 4. üniteler), Karaj Merkez Cezaevi, Ferdis Karaj Cezaevi, Büyük Tahran Cezaevi, Varamin Khurin Cezaevi, Qazvin Chubindar Cezaevi, Ahar Cezaevi, Erak Cezaevi, Khorramabad Cezaevi, Yasuj Cezaevi, Esfahan Asadabad Cezaevi, Esfahan Dastgerd Cezaevi, Ahvaz Sheyban Cezaevi, Ahvaz Sepidar Cezaevi (Kadın ve erkek koğuşları), Shiraz Nizam Cezaevi, Shiraz Adelabad Cezaevi (Kadın ve erkek koğuşları), Fars Firouzabad Cezaevi, Zahidan Cezaevi (Kadın koğuşu), Borazjan Cezaevi, Ramhormoz Cezaevi, Behbahan Cezaevi, Bam Cezaevi, Kahnooj Cezaevi, Tabas Cezaevi, Meşhed Cezaevi, Gonbadkavus Cezaevi, Qaemshahr Cezaevi, Reşt Cezaevi (Kadın ve erkek koğuşları), Rudsar Cezaevi, Talesh Haviq Cezaevi, Lahijan Azberm Cezaevi, Kirmanşah Dizelabad Cezaevi, Erdebil Cezaevi, Tebriz Cezaevi, Urmiye Cezaevi, Selmas Cezaevi, Hoy Cezaevi, Nakade Cezaevi, Miyandoab Cezaevi, Mahabad Cezaevi, Bukan Cezaevi, Sakız Cezaevi, Bane Cezaevi, Merivan Cezaevi, Sine (Sanandaj) Cezaevi ve Kamyaran Cezaevi.