Rojhilatlı kadınların barışa bakışı

Silahların imhası, Kürt siyasetinde tarihi bir dönüm noktası olarak görülüyor. Rojhilat’ta yaşayan kadınlar karşılıklı güvene dayalı bu sürecin ilerlemesi gerektiğine dikkat çekerek, “Barış tek taraflı değil, gerçek bir barış olmalı” diyor.

VIYAN MEHRPERWER

Mahabad - Ortadoğu, onlarca yıl baskı ve savaşla şekillenen bir coğrafya olarak birçok acıyla sınandı. Bu acılardan biri de Kürt sorununun çözümsüzlüğünün getirdiği katliamlar, baskılar ve savaş koşulları oldu.

Artık bu coğrafyada yeni başlangıçlara adım olarak Kürt halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” üzerine Kürdistan İşçi Partisi (PKK), 12. Kongresi’ni topladı ve silahlı mücadeleyi aşamalı olarak sonlandırma sürecine girdi.

Bu sürecin ilk adımı ise 11 Temmuz 2025 tarihinde, Süleymaniye'nin Dukan kenti yakınlarındaki Şikefta Cesane’de gerçekleşti. Burada, 15’i kadın olmak üzere 30 PKK’li gerilla, “Barış ve Demokratik Toplum Grubu” adıyla düzenlenen törende silahlarını imha etti. Törene KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat öncülük etti.

 Kadınlar barış sürecine temkinli yaklaşıyor

 Rojhilatlı kadınlar ise bu süreci heyecanla takip ederken, aynı zamanda temkinliler.

Siyaset bilimi son sınıf öğrencisi Zila H.'ye göre bu mücadele, Türkiye ve bölgedeki Kürtlere yönelik yüz yıllık inkâr, baskı ve katliamın sonucudur. Türkiye cezaevlerinde yaşanan ihlallere işaret eden Zila H., “Binlerce tutuklu hâlâ Türkiye cezaevlerinde ve birçok anne çocukları için yas tutuyor. Savaş kimse için kazanç değil. Ancak Kürtler Kürtçe konuşmaktan bile mahrum bırakıldı. Beyaz Toros arabaları ve bu araçlarla işlenen katliamlar hala hafızalarda” dedi. 

 Zila H., “100 yıllık baskı ve inkârın yükü Kürt halkının omuzlarından kaldırılırsa, neden savaşmaya devam etsinler? Kürtler, onlarca yıllık mücadelenin sonucu olan barışın öncüleridir, ancak barış iki yönlü bir süreçtir ve eğer Türk hükümeti ve halkı bunu kabul edip ona doğru adımlar atarsa, barış tüm bölgeye yayılacaktır” diye belirtti.

Ortak duygu savaşın sona ermesi

Rojhilatlı kadınların ortak duygusu, savaşın sona ermesini istemelerine rağmen Türkiye devletine duyulan güvensizlik. Hero N., “Türkiye devleti geçmişte Kürtler arasında ayrım yaratmaya çalıştı. Ancak biz Önder Apo’nun çağrısına inanıyoruz. Bu barış adımı değerlidir ama güven inşa edilmelidir” şeklinde konuştu.

Amine G. ise, “Bizden de bu mücadelede hayatını kaybedenler oldu. Barış hepimiz için önemlidir ama kaygımız, devletin bu süreci suistimal etmesidir. İran’ı da etkileyecek demokratik bir platformun oluşturulmasını umuyoruz, çünkü tiranlık sürdürülebilir değil ve mücadele sonsuz” ifadelerini kullandı.

Kadınlar barışın öncüsü

Kadınların öncülüğünde başlayan barış süreci, yalnızca siyasal değil, toplumsal dönüşüm açısından da önemli. Besê Hozat’ın öncülük ettiği silahları imha töreni, Kürt kadın mücadelesinin de dikkat çekici bir örneği.

 Tiruske A. ise, Kürt kadınların sadece cephede değil, toplumdaki ataerkil yapıya karşı da mücadele verdiğini ifade etti. Atılan barış adımının, daha özgür bir dünya için verilen kadın mücadelesinin bir parçası olduğunu ifade eden Tiruske A., Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Kadın özgür olmadan toplum özgür olamaz” sözlerini hatırlattı.