NEXEM ÇAÇAN

Qamişlo- Kürt kadınlar, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan tarafından geliştirilen sürecin ilerlediğini ancak tecridin sona erdiğini gösteren bir adımın atılmadığını belirterek Türk devletinin tecrit politikalarına son vermesi gerektiğini belirtti.

Cizre Kantonu'na bağlı Qamişlo kentinden kadınlar, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ve mevcut süreç hakkında ajansımıza konuştu. Demokratik Birlik Partisi (PYD) Üyesi Süreyya Mustafa, konuşmasının başında, birçok mücadele ve direnişe rağmen Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin bugün de devam ettiğini belirterek, "50 yıldır onurlu ve özgür bir yaşam için verilen mücadele ve direnişle birlikte Önder Apo'nun toplumun özgürlüğü için demokratik projeler ortaya koymasının ardından, uluslararası devletler onu İmralı cezaevinde tutsak ettiler. Üzerindeki tecridi sürekli olarak daha da ağırlaştırdılar. Önder Apo, İmralı Cezaevini özgür yaşamın fikir ve felsefesinin kaynağı haline getirdi. Toplumun nasıl kendini yönetebileceğini ve tüm bileşenlerinin bir arada yaşayabileceğini gösteren onlarca kitap ve yol haritası yayınladı" dedi.

'Barış tek başına işe yaramaz'

Süreyya Mustafa, Abdullah Öcalan'ın tüm bileşenlerin bir arada yaşayabilmesi için Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nda bulunduğunu hatırlattı. Türk devletinin ciddi bir adım atmadığını belirten Süreyya Mustafa, şöyle devam etti:

"Önder Apo'nun Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı tüm halklar ve toplum tarafından kabul gördü. Bu çağrı, barış istemeyenlerin engelleriyle karşılaştı. Önder Apo, komünal bir toplum inşa etmek ve iktidar projelerini yıkmak için barış çağrısında bulundu. DEM Parti heyeti, Önder Apo'nun görüşlerini devletlere ve ilgili taraflara ileterek kendi barış projelerini geliştirmelerini istedi. Kürdistan İşçi Partisi (PKK), Önder Apo'nun çağrısını hayata geçirerek 12. Kongresini gerçekleştirdi ve silahlı mücadeleyi durdurarak toplumsal mücadeleyi büyütmek için adım attı.  Türk devleti değişim yapmalı ve Barış ve Demokratik Toplum Projesine doğru ciddi adımlar atmalıdır, barış tek başına sağlanamaz."

‘Önder Apo'nun özgürlüğü, kadınların özgürlüğüdür’

Süreyya Mustafa, bir dünya savaşını önlemek için Türk devletinin Ortadoğu'daki durumu ciddiyetle değerlendirmesi gerektiğini belirterek, "Soykırım, katliam ve yerinden etme her zaman var. Bu sorunların çözülmesi gerekiyor. Önder Apo, herkesin eşit ve barış içinde yaşayabileceği bir komünal toplum inşa etmek istiyor. Kadınlar olarak mücadelemizi büyütelim, Barış ve Demokratik Toplum Projesini hayata geçirelim. Önder Apo'nun özgürlüğü, kadınların özgürlüğüdür. Önder Apo tüm toplumun ve özellikle de kadınların özgürlüğü için mücadele etti" dedi.

‘Biz kadınlar Önder Apo'nun fiziksel olarak özgürleşmesini istiyoruz’

Şehit Aileleri Meclisi Üyesi Xêriya Xelef, Abdullah Öcalan'ın barış için birçok adım attığını, ancak Türk devleti ve uluslararası devletler tarafından hiçbir adım atılmadığını belirterek, "Önder Apo bir süredir birçok adım atıyor, ancak Türk devleti onu tecrit etmeye devam ediyor. Biz kadınlar Önder Apo'nun fiziksel olarak özgürleşmesini istiyoruz, sokaklardayız, direnişimiz ve mücadelemiz devam ediyor. Önder Apo'nun arzusu özgür bir yaşam, özgür bir ülke ve tüm toplumların barış, huzur ve eşitlik içinde bir arada yaşamasını istiyor." diye konuştu.

‘Önder Apo, fikirleriyle kadınları özgürleştirdi’

Arap toplumundan Delal Bedûr da Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünün kadınların özgürlüğü olduğunu söyledi. Delal Bedûr, Türk devletinin Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridi kaldırması gerektiğini belirterek, "Önder Apo, fikirleriyle kadınları köklerinden özgürleştirdi ve her köşede kadın varlığını tesis etti. Kadınlar olarak arzumuz, Önder Apo'nun fiziksel olarak özgür olması ve Türk devletinin kendisine uygulanan tecridi kaldırmak için somut adımlar atmasıdır" şeklinde konuştu.