‘PKK, güçlü ve köklü mirası olan ideolojik bir hareket’

Yıllardır özgürlük mücadelesinde aktif rol alan Hemdiya Kûtê, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın barış çabasını desteklediklerini belirterek, feshetme kararı alan PKK’nin de güçlü ve köklü mirası olan ideolojik bir hareket olduğunu kaydetti.

SORGUL ŞEXO

Til Temir – Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı "Barış ve Demokratik Toplum” çağrısının ardından, PKK 5-7 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirdiği 12’nci Kongresi'nde silahlı mücadeleyi sona erdirme kararını kamuoyuna açıkladı.

Uzun yıllardır özgürlük mücadelesinin içinde aktif rol alan Hemdiya Kûtê, Abdullah Öcalan’ın bu tarihi çağrısını desteklediklerini ve üzerlerine düşen görev ve sorumluluğu yerine getireceklerini belirtti.

Hemdiya Kûtê, 1990’lı yıllardan beri PKK öncü ve militan kadrolarıyla dostluk kurduğunu, birçok faaliyet ve cephe çalışmalarında aktif rol aldığını söyledi. Bir kız çocuğunun da özgürlük hareketine katılarak “Jinda” adını aldığını ifade etti.

‘PKK ve Önder Apo’nun felsefesi olmasaydı, dünya bizden ilham almazdı’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile birlikte PKK’yi kuran iki büyük devrimci şehit Ali Haydar Kaytan (Fûat) ve Rıza Altun’u anarak sözlerine başlayan Hemdiya Kûtê, “Bu iki arkadaşımızın şehadeti bizleri derinden etkiledi. İşgalci Türk devletinin baskı ve saldırılarına karşı büyük direniş gösterdiler. Keşke bugün yanımızda olsalardı ve Önder Apo’nun barış çağrısını yaşayabilselerdi” dedi.

PKK’nin bir yaşam felsefesine sahip olduğunu vurgulayan Hemdiya Kûtê, “Eğer PKK ve Önder Apo’nun felsefesi olmasaydı, dünya bizden ilham almazdı ve bizi dinlemezdi. Önder Apo’nun çağrısını destekliyor, onun kararlarına bağlı kalacağız” diye konuştu.

‘Türkiye siyasetinde köklü değişiklik gerekli’

Abdullah Öcalan’ın barış çağrısının sadece Kürt halkına değil, tüm Türkiye halkına yönelik olduğunu belirten Hemdiya Kûtê, “Türkiye’nin bu çağrıyı doğru anlaması ve siyasetinde köklü bir değişiklik yapması gerekir. Aksi takdirde Türkiye büyük kaoslara sürüklenir” dedi.

1990’larda başlayan barış sürecinde Türkiye’nin tavrını değiştirmediğini, barış gruplarının tutuklandığını ve silahlı mücadelenin devam ettiğini ifade eden Hemdiya Kûtê, “Biz zayıf bir parti değiliz; barışı kabul ediyor ve savaşı çözüm olarak görmüyoruz. Avrupa, NATO ve büyük devletlerin desteğine rağmen PKK yok edilemedi. Çünkü PKK’nin köklü bir yaşam felsefesi var” dedi.

‘Kürtler onurlu bir yaşam için mücadele ediyor’

Türk devletinin tek bayrak, tek dil ve tek millet anlayışını eleştiren Hemdiya Kûtê, “Türkiye’de yaşayan birçok ulus, dillerini ve haklarını kullanamıyor. Kürtler çaresiz değil, mücadelemiz sonunda onurlu bir yaşam kazanacağız. Erdoğan’ın müzakere masasına somut adımlarla oturması gerekiyor” diye konuştu.

PKK’nin Kürtleri dünyaya tanıttığını, Ortadoğu’da değişim yarattığını vurgulayan Hemdiya Kûtê, “PKK, özgürlük, eşitlik ve barış temelinde demokratik bir toplumun inşasını savunuyor” dedi.

‘Şimdi her zamankinden daha aktif olmalı’

Kadınların mücadeledeki rolüne dikkat çeken Hemdiya Kûtê, “, Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü için mücadeleyi sürdürmeliyiz. Demokratik toplumun inşası için kadınların bir araya gelmesi ve dünya kadınlarının bu değişime katılması gerekiyor. 21’inci yüzyıl, demokratik toplumun inşa çağı olacak” dedi.

Sakine Cansız’dan öğrenilenler

Devrimci Sakine Cansız’la dostluğunu anlatan Hemdiya Kûtê, “Sakine yoldaş, zindanlarda yaşadığı baskılara rağmen kararlı ve güçlüydü. Ona ‘Bu kadar zulüm görseydim tekrar bu örgüte katılmazdım’ dediğimde, ‘Düşman sıradan değil, her koşulda direneceğiz’ yanıtını vermişti. Bu sözler benim için çok değerli” diye belirtti.

PKK, güçlü bir ideolojik hareket

Hemdiya Kûtê, PKK’nin köklü ve güçlü bir ideolojik hareket olduğunu vurgulayarak, “PKK olmasaydı Kürtler bu kadar tanınmaz, Kürt dili korunmazdı. PKK’nin mücadelesi dünya gündeminde Kürt sorununu tartıştırdı ve çözüm arayışlarını başlattı. Bugün Önder Öcalan’ın barış çağrısını sonuna kadar destekleyeceğiz. Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlamak, işgal altındaki kentleri kurtarmak ve şehitlerin kanıyla yükselen zafer bayrağını daha yükseğe çıkarmak en önemli görevimiz” dedi.