Narin Nadirova: Kürtler niye hâlâ tanınmıyor?

Barış ve Demokratik Toplum Konferansı’nda konuşan Narin Nadirova, “Türkiye’de Alaska Türklerinin hakkı bile tanınıyor ama Kürtler niye hâlâ tanınmıyor onu sormak istiyorum” dedi.

Haber Merkezi- Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), İstanbul’da gerçekleştirdiği “Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı”nın ikinci gününde ikinci oturum devam ediyor. 

İkinci oturumda “Özgürlük, Barış ve Gelecek Perspektifleri” başlığındaki tartışmaların moderatörlüğünü İnsan Hakları Derneği (İHD) eski Eş Genel Başkanı Eren Keskin yürütüyor. Oturumda Kazakistan Halk Meclisi Üyesi Narin Nadirova, Marksist filozof John Holloway, İtalyan Parlamentosu İnsan Hakları Komitesi Başkanı Laura Boldrini, Demokratik Modernite editörü Haydar Ergül ve Simon Dubbins konuşuyor. Ayrıca Nobel Barış Ödüllü Shirin Ebadi’nin video mesajı da yayınlanacak.

Kazakistan Halk Meclisi Üyesi Narin Nadirova ilk olarak söz aldı.

Kürtler için bu konferansın büyük önemde olduğunu belirten Narin Nadirova, “Bildiğiniz gibi ben eski Sovyet Kürtlerinden, Kırgızistan’danım ama Serhad’dan oraya göç ettik. Şeyh Said hareketi sırasında sınırlar çekildi ve biz sınırların ardında kaldık. Sürgünlük çok kötü bir durum. Birçok acısı ve zorluğu var, hepiniz bilirsiniz. Aramızda fiziki sınırlar var ama gönlümüz hep buradaydı. 1937 yılına kadar da böyleydi. 37’den sonra birçok Kafkasya Kürdü Orta Asya’ya sürgün edildi. Büyüklerimizin bize anlattıklarına göre neleri varsa 24 saatte toplayın ve trene binip yola çıkacaksınız denilmiş. İnsan hazırlıklarını yapıp Orta Asya çöllerine sürgüne gönderiliyor. Bunlardan biri babam Nadir Nadirov’dur. O da sürgün edilmişti” diye belirtti.

 Sürgünde ailelerin hayatının acı içinde ve hasretle geçtiğini dile getiren Narin Nadirova, “Gürcistan’da da o dönemde başka halklar da sürgün edildi. Sadece Kürtler sürgün edilmedi çünkü toplulukları tehlike olarak görüp Orta Asya’ya sürüyordu. Orada çekilen zorluklar… Orta Asya’ya geçmeden önce de Erivan’daki durumdan bahsetmek istiyorum. Sovyet döneminde orası Kafkas Kürtlerinin merkeziydi. Gazeteler yayınlanıyor, radyo yayınları yapılıyor. Erivan Radyosu’nu bilmeyen yoktur. Erivan bir anlamda Kürt kültürünün merkezi haline geliyor. Ve Sovyetlerin dağılmasıyla yeni bir sürgün dönemi başlıyor. Ailelerin hayatlarına baktığımızda birçok acı ve zorluk yaşanıyor” sözlerini kullandı.

‘Alaska Türklerinin hakkı bile tanınıyor ama Kürtler niye hâlâ tanınmıyor’

Devamında Narin Nadirova şunları ifade etti: “Ermenistan’da doğdum ama 30 yıldır Kazakistan’da yaşıyorum. 100 tane halk Kazakistan’da nasıl birlikte yaşıyor onu anlatmak istiyorum. Birçok arkadaş soruyor, Kürt olarak Kazakistan’da nasıl yaşıyorsunuz diye. Sürgün olarak oraya gelen halkların kendi ulusal kimliğini yaşama hakkı verildi. 30 yıldan fazladır Kazakistan’da Kürtlerin kimliği tanınıyor. Ben hiç problem olduğunu görmedim, bunlar önemlidir. Özellikle Serhad bölgesinden sürgün edilen Kürtler ülke hasreti yaşıyor. Birçok insan bu hasretle mezara gitti. Topraklarına dönemediler. Türkiye’de Alaska Türklerinin hakkı bile tanınıyor ama Kürtler niye hâlâ tanınmıyor onu sormak istiyorum. Buradan sürülmüşler ama kendi atalarının topraklarına dönerek neden bu kimliği alamıyor? Bu demokrasi ve barış sürecinin amacına ulaşmasını diliyorum.”