Narges Mohammadi’den Nobel Barış Konferansı’na mesaj: Biz kazanacağız!

Nobel Barış Konferansı'na yazılı mesaj gönderen İranlı tutsak Narges Mohammadi, idam cezalarından korkmadıklarını belirterek, “Güneşi öpeceğiz ve dünyayı canlılık ve umutla dolduracağız. Biz kazanacağız" dedi.

Haber Merkezi- İranlı Nobel Barış Ödülü sahibi Narges Mohammadi, tutuklu bulunduğu Evin Cezaevi’nden 2024 Nobel Barış Konferansı'na yazılı bir mesaj gönderdi. Narges Mohammadi’nin mesajı konferansta çocukları Ali ve Kiana Rahmani tarafından okundu.

Mesajda şu ifadeler yer aldı:

“Jin, jiyan, azadî devrimi birdenbire ve tesadüfen oluşmadı. Daha ziyade İran halkının tarihi mücadelelerinin ve demokratik hareketlerinin devamıydı. Ancak ‘Jin, jiyan, azadî’ devriminin doğurduğu olay ve gelişmeler aslında hareketin hızlandırıcısı olmuş, demokrasiye, özgürlüğe ve eşitliğe doğru genel, tarihi ve anlamlı bir sıçrama yaratmıştır. Dünya, protestocuların sokaklarda öldürülmesine, otoriter dini hükümete karşı çıkanların tutuklanmasına, hapsedilmesine, işkence görmesine ve infaz edilmesine tanık oldu.

İran İslam Cumhuriyeti şiddet ve baskıyla protestoları bastırdı, ancak gelişmelerin sonucu büyük ve demokrasi lehine oldu. Bu inatçı tartışmada kadınların ‘meydan okuma’ ve ‘protesto otoritesinin’ gücünü kolektif ve tarihsel farkındalık düzeyine çıkarmayı başardık. Son iki yılda ‘Meydan okuma’ seslerinin yükselişi, İran halkının otoriter dini yönetimden geçişinin anlamını açıkça ortaya koydu. Kadınların kadın düşmanı ve ayrımcı yasalara, geleneklere, dini ritüellere ve otokratik, insan karşıtı ve taşlaştırıcı düşüncelerin yarattığı ahlaki değerlere karşı koyma yeteneği artıyor ve genişliyor.

İşte bu yüzden iktidar bizim de idamdan korkmadığımızı bilmeden kadınları idam için sıraya koydu. Pexşan Ezidi ve Şerife Muhammedi’ye idam cezası verilirken, Werişe Muradî, Nasim Gholami Simiari ve daha birçok kadın tutsak da idam cezasıyla karşı karşıya bulunuyor. Onların yanında duracağım ve idam cezalarına karşı mücadele edeceğim. Tahran’da Jina Mahsa Amani’nin katledilmesiyle başlayan ‘Jin, jiyan, azadî’ devriminin üzerinden iki yıl geçti. Hiçbir şey geçmişe benzemez, büyük ve kapsamlı ölçekte köklü bir değişimden bahsediyoruz.

Adaletten ve özgürlükten vazgeçmeyeceğiz.

Sevgiyi, kadınlığı ve anneliği dini tiranlık canavarının eline bırakmayacağız.

Güneşi öpeceğiz ve dünyayı canlılık ve umutla dolduracağız.

Biz kazanacağız."