Mizgîn Xelîl: Komünler toplumu örgütlemenin en önemli aracıdır

Komünlerin toplumsal ve örgütsel bir yapı inşa etmenin en temel aracı olduğuna dikkat çeken Mizgîn Xelîl, yeni kurdukları Özgür Bir Arada Yaşama Komitesi’nin de toplumsal bilincin değiştirilmesi ve dönüştürülmesi amacıyla çalışacağını kaydetti.

BERÇEM CÛDÎ

Kobanê- Kuzey ve Doğu Suriye’de Demokratik Özerk Yönetimi, 12 yıldır süren sistematik çalışmalarının ardından, komünlerin örgütlenmesi ve konferansların düzenlenmesine yönelik adımlar atmaya başladı. Fırat Kantonu Yürütme Konseyi Başkan Yardımcısı Mizgîn Xelîl, kantonlarda yürütülen çalışmaları ajansımıza değerlendirdi.

Mîzgin Xelîl, komünleri “toplumu örgütlemenin en önemli birimi” olarak tanımlayarak, “Demokratik Özerk Yönetim Sistemi Önder Apo’nun Demokratik Ulus Projesi’ne dayanmaktadır. Bu nedenle komünlerin örgütlenmesi ve kurulması sistemin temel direklerinden biridir. Komünler, toplumu örgütlemenin en etkili sistemi ve birimidir. Aynı zamanda toplumsal ve örgütsel bir yapı inşa etmenin en temel aracıdır. Komünler, toplumun tüm kesimlerini kapsayan ortak ve toplumsal yaşamı somut olarak hayata geçiren örgütlenmelerdir” dedi.

‘Komünler büyük önem taşıyor’

Komün sisteminin demokratik siyaseti ve hem ahlaki hem de siyasi yaşamı güvence altına aldığını dile getiren Mîzgin Xelîl, “Dünyada ulus devlet bilincinin toplumları böldüğü bilinmektedir. Bu nedenle birey toplumdan koparılmış, toplum da bölünmüş bir şekilde yaşamaktadır. Egemen ve hegemonik sisteme karşı demokratik ulus sistemi ve özellikle komünler bir alternatif olarak öne çıkmaktadır. Komünler, toplumun bölünmesine karşı kolektif birliği sağlar ve bireyin toplum olmadan, toplumun da birey olmadan var olamayacağını ortaya koyar. Sistemimiz tüm baskın ve hegemonik yapılara karşıdır. Bizim için komün, sistemimizin temel hücresi, demokratik siyasetin merkezi ve ahlaki ile siyasi yaşamın örgütlenmesidir. Bu nedenle komün büyük bir önem taşır” ifadelerinde bulundu.

‘Konferanslar düzenliyoruz’

Tüm koşullara rağmen komünlerin halkın güvenebileceği bir yer haline geldiğini açıklayan Mîzgin Xelîl, sözlerine şöyle devam etti:

“Komün sistemi 2014 yılından beri uygulanmaktadır. Özerk Yönetimin sürekli tehdit, saldırı ve acil durumlarla karşı karşıya kaldığı bu yıllarda, komünler de halkımızın güvenebileceği ve faydalanabileceği bir yer haline geldi. Yürüttüğümüz çalışmalara gelince; komünlerin örgütsel altyapısının zayıf olduğunu ve henüz istenen seviyeye ulaşmadığını fark ettik. Başka bir deyişle, komünler birer beden olarak varlar, ancak bu bedene hayat vermeli ve onu toplumda canlı hale getirmeliyiz. Bu bağlamda, Özerk Yönetim olarak komünleri yeniden yapılandırmaya ve bu tür çalışmaları yürütmeye karar verdik.

Yürüttüğümüz çalışmalar düzeltme amaçlıdır ve bu sayede sistemimizi egemen ve hegemonik zihniyetten koruyoruz. Merkezi sistemleri eleştiriyor ve kabul etmiyoruz. Sistemimizi bu anlayıştan koruyabilmek için, tüm sosyal sorunlar, çözümler ve kararlarla belediyelerin ilgilenmesi gerektiğine inanıyoruz. Başka bir ifadeyle, belediyeler yerel yönetim düzeyinde örgütlenmeli ve aktif hale getirilmelidir. Şu anda sorunları tespit etmek ve buna göre çözümler üretmek amacıyla belediye konferansları düzenliyoruz.”

‘Komünler çözüm aracı olmalı’

Komünlerin örgütlendiği komitelere, özellikle de kadınların rolüne dikkat çeken Mîzgin Xelîl, “Komünler, toplumsal ihtiyaçlara göre oluşturulmuş birçok komiteyi içerir. Bu nedenle, uzlaşma komitesi doğrudan mahallelerle ilgili sorunlarla ilgilenmeli ve bir çözüm aracı olmalıdır. Aynı zamanda, hizmet, eğitim ve öğretim komiteleri de vardır. Öte yandan, büyük önem taşıyan bir kadın komitesi de bulunmaktadır. Bu komite aracılığıyla kadınlar kendi özerklik sistemlerini kurmalı ve mahalledeki tüm kadınları desteklemelidir. Komün, paylaşımlı, toplumsal ve demokratik bir yaşam inşa etme için en büyük fırsattır” şeklinde konuştu.

‘Komite bir yanıt niteliğinde’

Özgür Bir Arada Yaşama Komitesi ile zihniyet değişimini artırdıklarını ifade eden Mîzgin Xelîl, “Kuzey ve Doğu Suriye'deki toplumsal diyalog çerçevesinde komünlerin örgütlenmesiyle ilgili izleme ve çalışmalarımızı yürüttükten sonra ‘Özgür Bir Arada Yaşama Komitesi’ adında yeni bir komite kurduk. Bu komite, toplumsal bilincin değiştirilmesi ve dönüştürülmesi amacıyla çalışacaktır. Gerici, cinsiyetçi ve baskın bir bilinç yerine özgür ve toplumsal bir zihniyet ile birlikte yaşam inşa edebilir, özgür bir arada yaşama kültürünü güvence altına alabiliriz. Komite, özellikle kadınları yıllarca esir alan sistem ve bilince yanıt niteliğinde olacaktır” dedi.

Özerk Yönetim olarak amaçlarının örgütsel altyapıyı ve toplumsal yaşamı komünler aracılığıyla organize etmek olduğunu söyleyen Mîzgin Xelîl, sözlerinin sonunda, “Hedefimiz sorunlarımızı çözmek ve zayıf yönlerimizi gidermektir. Bu şekilde, tek taraftan yönetilen merkezi sistemlerden kendimizi koruyabilecek ve bunun yerine topluma dayanan bir komün sistemi kurabileceğiz" ifadelerinde bulundu.