Mısır’da şiddetin önüne nasıl geçileceği tartışılıyor
Mısır’da kimi yasaların kadınlara yönelik şiddet suçlarında failler için ağır cezalar öngörmesine rağmen, aynı suçların tekrarlanma oranı hâlâ yüksek. Avukatlar bu durumu rehabilitasyon gibi seçenekler ile çözülebileceğini savunuyor.

ASMAA FATHI
Kahire – Mısır’da kadına yönelik şiddetteki artış raporlara yansırken şiddet suçlarının ağır cezalar içermesine rağmen oranların düşmemesi tartışma konusu oldu. Dava açan kadınların çoğu, tam anlamıyla caydırıcı cezalar talep etse de şiddet verileri daha yükseği gösteriyor.
Tartışılan hassas sorulardan biri, tek başına cezanın yeterliliği ve faillerin ceza sonrası tekrar suç işlemesinin önlenip önlenemeyeceği. Rehabilitasyon yalnızca failler için değil aynı zamanda şiddete maruz bırakılan kadınlar için de bir gereklilik olarak masada duruyor.
‘Cezayı ağırlaştırmak tek çözüm değil’
Kadın hakları alanında çalışan avukat Şeyma Hasan, kadınlara yönelik şiddetin sokakta her gün artarak devam ettiğini belirterek sadece cezaları ağırlaştırmanın çözüm olmadığını söyledi. Şeyma Hasan, özellikle toplumsal cinsiyet temelli suçlarda alternatif önleyici tedbirlerin gerekli olduğunu, gençlerin bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Şeyma Hasan göre, örneğin taciz ve tecavüz gibi vakalarda rehabilitasyon yerine caydırıcı cezalar şart. Ancak farkında olmadan taciz veya şantaj yapan küçük yaştaki erkekler için psikolojik rehabilitasyon cezanın bir parçası olmalı. Ona göre, bu yaş grubundaki faillerin kadınlara ve kız çocuklarına hizmet sunarak topluma yeniden kazandırılması, hapiste daha kötüleşmelerinin önüne geçebilir.
Rehabilitasyon önerileri
Şeyma Hasan, yaşlı bakım evlerindeki gibi, küçük yaşta suç işleyenler için psikolojik ve davranışsal rehabilitasyonun yanı sıra el sanatları ve kamu hizmeti içeren merkezler kurulabileceğini söyledi. Böylece hem topluma uyumları artar hem de hapis cezasının olumsuz etkileri azalır.
‘Rehabilitasyon adaletin bir parçasıdır’
Avukat Nesma Yusuf ise adaletin yalnızca cezalandırma ile sınırlı olmadığını, caydırma ve ıslahın da adaletin hedefleri arasında yer aldığını belirtti. Nesma Yusuf, mahkemelerde karşılaştığı pek çok failin yaptıkları eylemin etkisini bilmediğini veya önemini kavramadığını, bu nedenle rehabilitasyonun zorunlu olduğunu ifade etti.
Nesma Yusuf, mağdurların rehabilitasyon fikrine ikna edilmesinin önemli olduğunu söyledi ve “Onlara, psikolojik ve davranışsal rehabilitasyonun caydırıcı cezayla birlikte veya yerine uygulanmasının toplum yararına olduğu, suçların tekrarlanmasını önleyebileceği anlatılmalı” dedi.