Mısır’da kadınlar derin yoksulluk içinde

Mısır’da kadınlar en yoksul grupların en ön saflarında yer alıyor. Kadınlar çalışabilecekleri bir iş bulsalar bile kazançlarını evdeki erkeklere teslim etmek zorunda bırakılıyor.

ESMAA FATHİ

Kahire- Ataerkil toplum, kadınların haklarını elde etmelerinin önündeki en önemli engel. Kadınlar toplumsal hayata katılmalarından karar alma süreçlerinde yer alma ve ekonomik bağımsızlıklarını elde etmelerine kadar birçok alanda baskı altında tutuluyor. Tüm dünyada kadın yoksulluğu hala değişmeyen bir gerçeklik. Mısır, kadınların yaşadıkları eşitsizlikler ve derin yoksulluğun net bir şekilde görüldüğü ülkelerden biri. 

30 bin kadın hapiste

Dünya Ekonomik Forumu verilerine göre; kadınların istihdamda yer alma oranlarına göre yapılan sırlamada Mısır 146 ülke arasında 136’ncı sırada yer alıyor. Ülkede 2021 yılının Mart ayında resmi kaynakların açıkladığı verilere göre; cezaevlerinde borçları yüzünden hapsedilmiş 30 bin kadın bulunuyor. Bu durum kadınların yaşadıkları derin yoksulluğun aslında önemli bir göstergesi. Üstelik insan hakları örgütleri bu sayının gerçeği yansıtmadığını, verilerin daha yüksek olduğunu söylüyor. Borçlarını ödeyemedikleri için hapsedilen kadınlar hakkında 3 ile 16 yıl arasında değişen hapis cezaları veriliyor.

Mısır Kadın Hakları Merkezi’ne göre; Mısırlı ailelerin üçte birinin sorumluluğu sadece kadınlara ait. Kadınların çoğunun işsiz olduğu biliniyor ve devletten hiçbir şekilde destek alamıyorlar. Okuma yazma oranının çok düşük olduğu düşünüldüğünde kadınların çalışma hayatına katılmaları neredeyse imkansız hale geliyor. Dolayısıyla yaşanılan çaresizlik kadınları borçlanmaya yönlendiriyor. 

Maaşını harcayamadı

Samar Adel, yaklaşık 20 yıldır hiç durmaksızın çalıştığını anlatıyor. Sırf kadın oldukları için yoksul olduklarını ifade eden Samar Adel, kazandığını da evli olduğu erkeğe verdiğini belirtiyor. Samar Adel tek değil. Kadınların kazandıkları geliri harcamaya hakları yok. Evlenmeden önce de çalıştığını belirten Samar Adel, o zaman da kazandığını babasına verdiğini dile getiriyor. ‘Parası olmadığı’ için hiçbir şey satın alamadığını söyleyen Samar Adel, “Evlendikten sonra da durumum pek değişmedi. İşe gitmeyi kaçış olarak değerlendirdim” diyor.

Ailesindeki diğer kadınların da çalıştığını ancak harcama hakkına sahip olmadıklarını anlatan Samar Adel, kadınların kendileri için karar verme haklarından mahrum bırakıldıklarını dile getiriyor. Kadının tüm gelirinin erkeklerin kontrolünde olduğunu belirten Samar Adel, miras hakkının da bu çerçevede değerlendirildiğini söylüyor. 

Çözüm için toplumun kadınlara yönelik farkındalığının tamamen değişmesi gerektiğine işaret eden Samar Adel, kadınların kendi kaderini tayin etmelerine, paralarını ve işlerini kontrol etmelerine olanak sağlanması gerektiğine inanıyor.

Kadınlar düşük gelirli işlerde çalıştırılıyor

Avukat Amal Joudeh, ülkede kadınların güçlenmesinden yana adımların atılmadığını belirterek, cinsiyetler arasında da iş dengesinin kurulamadığını söylüyor. Dışlanmanın üst düzey pozisyonlara kadar uzandığını ifade eden Amal Joudeh, pek çok kadının düşük gelirli ve kötü sosyal statüye sahip işleri kabul etmek zorunda bırakıldıklarına dikkat çekiyor. Kadınların kazançlarıyla aile bireylerinin tüm ihtiyaçlarının karşılandığını anlatan Amal Joudeh, bu durumun normal karşılandığını ve bir kadının görevi olduğuna inanıldığını ifade ediyor.

Kadınlara destek çağrısı

Hamile ve yeni doğum yapmış kadınların çalışmasına dair de konuşan Amal Joudeh, kadınların yaşamlarının tamamen sınırlandırıldığını bir dahaki çocuk düşüncesinin bile engellendiğini anlatıyor. İş yerlerinde her zaman erkeklere öncelik verildiğine dikkat çeken Amal Joudeh, eşitsizliğin çalışma saatlerinden izne, ücretlerden çalışma bölümüne kadar yansıdığını vurguluyor. Bir dengenin kurulması gerektiğini belirten Amal Joudeh, kadınların güçlendirilmesi ve hayatlarını kurmaları için desteklenmeleri çağrısında bulunuyor.