Kuzey ve Doğu Suriye halkları Demokratik Ulus sisteminde ısrarcı
Kuzey ve Doğu Suriye'de halklar Demokratik Ulus sisteminde ısrar ederek, tek bayrak, tek dil ve tek kültür anlayışını yıkarak yerine, kadın özgürlüğünü esas alan, özerk, eşit, ekolojik ve komünal bir yaşamı inşa ediyor.

BERÇEM CÛDÎ
Kobanê- Kapitalist modernite, kendisini ulus devletler biçiminde örgütleyerek, tarihin en büyük kaos ve savaşlarını yaratmıştır. Tarihi gerçekliği inkâr eden ve yok eden bir rejim, insanları kontrol eder ve toplumu marjinalleşmeye sürükler.
Ulus-devlet sistemi tüm sorunların merkezinde yer alıyor
Kürdistan ve Ortadoğu'da binlerce yıllık kültürel zenginlik, toplumsal yaşamla iç içe geçmiş ve ortak bir karakter oluşturmuştur. Kapitalist sistemin tüm inkâr ve soykırım saldırılarına rağmen, bu gerçeklik hâlâ toplumda kendini gösteriyor. Geçmişte ve günümüzde ulus-devletler, halkları baskı altında tutmak için ayaklanmaları bastırmak amacıyla ulus devlet modelini geliştirmişlerdir. Ancak, temel toplumsal sorunlara çözüm üretmek ve yeni bir yaşam modelinin geliştirilmesi yerine, insanları toplumsal krizlerin içine sürükleyerek karın tokluğuna, yaşamsal ve günlük sorunlara odaklıyorlar.
Jineoloji Araştırma Merkezi Üyesi Sedîqe Xilo, ulus-devlet zihniyetinin büyük tehlikeler barındırdığını vurgulayarak, şunları belirtti:
"Ulus devlet sistemi, içerik ve ideolojik olarak demokratik ulus sisteminin tam tersidir.
Ulus devlet zihniyeti köklerini Sümer şehir devletlerinden alarak tanrı ve kölelik sistemine dayanır. Bununla birlikte, toplumsal parçalanma gelişir ve birinci, ikinci ve üçüncü doğalar yaratıldı ve uygulandı. Bu nedenle, tüm dünya genelinde egemen sistemler tanrılara ve kölelere dayanan bir zihniyet anlayışı geliştirdi."
Abdullah Öcalan’ın çözümü
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, kapitalist moderniteye karşı, Demokratik Ulus Projesini çözüm modeli olarak geliştirerek, temelinde toplumsal ilişkilere dayanan, milliyetçi anlayışları parçalayan, demokratikleştiren bir zemin sunmaktadır. Abdullah Öcalan bu konuda şunları ifade ediyor: "Demokratik modernite sistemi özerkliği, eşitliği ve binlerce yıllık kültürel mirasın özgürleşmesini amaçlamaktadır. Doğru bir yoldur, Mutlu ve huzurlu bir yaşama ve toplumsal barışa giden güzel bir yaşamdır. Bu temelde, Demokratik Ulus; toplumları sistem krizlerinden kurtaran, düşünsel bir anahtar olarak ele alınan alternatif bir modeldir.”
Alternatif bir yol
Kuzey ve Doğu Suriye'de halk, Baas rejiminin merkeziyetçi sistemine karşı Demokratik Ulus Projesini benimseyerek Demokratik Özerk Yönetim modelini pratikte uygulamaya koydu. Fırat Kantonu Yürütme Konseyi Üyesi Mizgin Xelîl, bu sistemi tarihi bir başarı olarak değerlendirerek, şöyle konuştu:
"Birinci Dünya Savaşı ile birlikte toplum ve dünya düzeni, ulus-devlet sistemine evrildi. Bunun sonuçları büyük krizlere ve kaoslara yol açtı. Bu nedenle azınlık olarak adlandırılan halklar, sürekli olarak inkâr ve yok etme politikalarına maruz kaldı. Rojava Devrimi’nden bu yana ve şu ana kadar Kuzey ve Doğu Suriye'de Demokratik Ulus Projesi hayata geçirilerek uygulanıyor. Özerk Yönetim sistemini pratikte uygulamak, bileşenlere ve azınlıklara yıllardır dayatılan karanlığı aydınlatabilir ve yoğun saldırılarla baskılar karşısında varlığını sürdürebilir. Mevcut modernite anlayışına karşı alternatif bir yol olarak gelişebilir."
Kadınlar, Demokratik Ulus’un temel aktörleridir
Demokratik Ulus, halkın bilincinde gerçekleşen önemli ve en büyük devrim olarak değerlendirilmelidir. Demokratik Özerk Yönetim sistemi aynı zamanda Kuzey ve Doğu Suriye’de halkların oluşturduğu en anlamlı sistemdir. Kadınlar, Demokratik Ulus’un temel aktörleridir. Demokratik Ulus, bin yıllık kültürel mirası canlandırmayı hedefliyorsa, bu kültürün yaratıcıları ve inşacıları kadınlardır. Kadınların özgürlüğü, görüşü, katılımı ve varlığı olmadan demokratik bir ulus mümkün değildir.
Jineoloji Araştırma Merkezi üyesi Sedîqa Xilo, kadınların özgürlüğü, görüşü, katılımı ve varlığı olmadan demokratik bir ulusun mümkün olamayacağına dikkat çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bugün konuştuğumuz mesele, kapitalist modernitenin günümüzde tüm toplumu modern köleliğe sürüklemesiyle ilgilidir. Modern köleler de bu sistem tarafından çok kolay kontrol ediliyor ve tamamen beyinleri yıkanmış durumda. Önemli toplumsal sorunlarla ilgilenmek yerine, yüzeysel ve anlamsız konularla toplum boş meselelerle meşgul etmektedir. Şüphesiz ki kadınlar, bu sistemin merkezinde yer alıyor. Kadınların köleleştirilmesiyle birlikte aile, toplum ve doğa arasındaki uyum da bozuldu. Bu uyumu yeniden inşa etmek ancak kadınların özgürleşmesiyle mümkündür."
Demokratik Özerk Yönetim modeli
Ulus-devlet sistemi çöküşün eşiğine geldiğini ve sömürgeciliği sürdürmeye çalıştığı böylesi bir süreçte, Kuzey ve Doğu Suriye halkları kendi sistemlerini savunmakta ve kalıcı kılma konusunda daha kararlıdır. Özellikle Ortadoğu'nun yeniden dizaynında ve yeni bir Suriye'nin inşası aşamasında Demokratik Özerk Yönetim modelinden başka bir seçenek istemiyorlar.
Fırat Kantonu Yürütme Konseyi Üyesi Mizgin Xelîl, sonuna dek özgür ve demokratik bir yaşam için örgütleneceklerini ve mücadele yürüteceklerini duyurarak, şu şekilde tamamladı:
"Kuzey ve Doğu Suriye bileşenleri olarak, çözüm modeli ve kültürel, kimliksel ve toplumsal varlıklarını koruma adına en doğru yol olarak bu sistemi görüyoruz. Özellikle bu süreçte, ulus-devletin baskıcı ve otoriter zihniyetlerinden kurtulmamız için tarihi bir fırsat var. Bu nedenle Kuzey ve Doğu Suriye'de yaşayan Kürtler, Araplar, Türkmenler, Süryaniler, Çerkesler ve Ermeniler olarak bizler, varlığımızı ve sistemimizi korumak için mücadele etmeye devam edeceğiz."