BERÇEM CÛDÎ

Kobanê- Dil, insanların düşünmelerini, hissetmelerini, kendilerini ifade etmelerini sağlayan bir iletişim ve anlama aracıdır. Bu nedenle dil, ulusal bir kimlik, bir eğitim ve gelişme yolu, toplumsal ilişkilerin bir kaynağı olarak kabul edilir ve tanımlanır.

Kürt halkı her yıl 15 Mayıs'ta Kürt Dili Bayramı’nı kutluyor. Kürtler bugün de kutlamalardan çok, dili korumanın sadece sözcükleri ve ifadeleri korumak anlamına gelmediğini, aynı zamanda duyguları, kimliği, kültürü, tarihi ve geleceği korumak anlamına geldiğini belirtiyor. Kuzey ve Doğu Suriye Kobanê Okulları Yönetimi’nden Nurcan İbrahim, Rojava Kürdistan'ında Kürt dilinin durumu ve istedikleri geleceğe ilişkin değerlendirmelerini bizimle paylaştı.

'Kürt dilinin kadim kökleri vardır’

Nurcan İbrahim, Rojava Kürdistan’da son yıllarda Kürtçe dil çalışmalarının güçlendiğini belirterek, bunun temelinde de yaşanan devrimin yattığını söyledi. Nurcan İbrahim, iktidarların Kürt diline yaptığı baskı ve zulmü de şu sözlerle dile getirdi:

"Kürdistan'ın her yerinde egemen güçler tarafından Kürt kültürüne ve diline yönelik soykırım ve inkar saldırıları her zaman olmuştur. Bunun sonucunda Kürtlerin hakları her zaman ihlal edilmiş, Kürtler işgalle karşı karşıya kalmış ve her zaman sürgünde kalmıştır. Bu nedenle özellikle Kürt dili ve kültürü alanında daha da şiddetli saldırılar yaşanmıştır. Kürt dili her bakımdan zengindir, binlerce yıldır yaşamıştır ve kökleri insanlığın başlangıcına kadar uzanmaktadır, birçok lehçesi ve yüzlerce farklı aksanı vardır. Bu nedenle uzun yıllardır inkar ve soykırım saldırılarına maruz kalmıştır."

'Rojava Devrimi, anadil ve kültüre dönüş oldu'

Nurcan İbrahim, 19 Temmuz Devrimi’nin Kürt dili çalışmalarının gelişmesinde bir devrim daha yarattığını belirterek şöyle devam etti:

“Rojava Devrimi’yle ve Viyan Amara gibi öncülerin önderlik ettiği dil, ülke ve toprak sevdalıları sayesinde dilimize örtülen karanlık perde kalkmıştır. Viyan Amara belirleyici rol oynamış ve çeşitli çalışmalar yürütmüştür. Çalışmalarını hala hatırlıyorum. Bugün tüm öğrencileri onun yolunu takip etmekte ve dil alanında değerli kazanımlar elde etmiş eserlere ve kitaplara sahiptirler. Zaten 19 Temmuz Devrimi bu temelde başlamış, hedeflerinden biri de anadile dönmek ve kendi öz kültüründe yaşamaktır.”

'Yıllarca süren umutları ve hayalleri gerçeğe dönüştürdük'

Nurcan İbrahim, binlerce Kürt dili sevdalısının hayallerinin bugün Rojava Kürdistanı'nda gerçekleştiğini belirterek, "Rojava Kürdistanı'nda Kürt çocukları anadillerinde eğitim görüyor; gençler okullarda, yüksekokullarda ve üniversitelerde anadillerinde eğitim görüyor ve mezun oluyor. Hatta Kürtçe yüksek lisans derecesi bile bu iki yılda gelişti.

Bahsettiğimiz bu adımlar, kendilerini ifade etme, eğitim alma ve anadillerinde yaşama umutları olan binlerce Kürt dili sevdalısının hayalleri ve özlemleriydi. Bu nedenle bugün hayallerini yaşıyoruz ve yaşatıyoruz" dedi.

'Dilimizin tahribatına ve yok edilmesine izin vermeyeceğiz'

Nurcan İbrahim konuşmasının sonunda Suriye'deki duruma da dikkat çekti ve Kürt dilinin anayasal ve hukuki olarak resmileştirilmesi gerektiğini ifade ederek, “Görüldüğü gibi Suriye, tüm yapıların yeniden inşa edildiği bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçiyor. Dolayısıyla, en meşru hakkı anadilimizde yaşamak olan Kürt dili öğretmenleri olarak, Suriye'nin geleceği için umudumuz, Kürt dilinin resmi olarak tanınması, yani yeni Suriye anayasasında yer almasıdır. Suriye için demokratik ve barışçıl bir gelecekten bahsediyorsak, tüm bileşenlerin anadillerinde eğitim, öğrenme ve yaşama hakkına sahip olması gerekir. Baas rejimi, Kürt kimliğine ve diline zaten yeterince baskı uyguladı, yıllardır asimilasyon ve soykırım politikası izledi. Bu nedenle aynı politikanın Suriye geçici yönetimi tarafından uygulanması da mümkün değildir” şeklinde konuştu.