Kürt Kadın Parlamenterler Konferansı: Örgütlenme ağları inşa edilecek

Kürt Kadın Parlamenterler Konferansı sonuç bildirgesinde, “Konferansımız, yerel, bölgesel ve küresel anlamda Kürt kadın parlamenterlerin birliğini ve örgütlenme ağlarını oluşturması yönünde tarihî bir kararı alarak çalışmalarını yürütecektir" denildi.

Amed- Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde Amed’de 28-29 Mayıs tarihlerinde Çand Amed Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Kürt Kadın Parlamenterler Konferansı, 2’nci gününde sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erdi.

Sonuç bildirgesinde şu ifadeler yer aldı:

“28-29 Mayıs 2025 tarihinde Kürt Kadın Parlamenterler Konferansı’nı, geçmişten günümüze Kürt kadın parlamenterlerin dört parça Kürdistan ve Avrupa’dan katılımıyla Amed’de gerçekleştirdik.

Kapitalist küresel güçlerin ve ulus-devletlerin sürekli savaş rejimlerinin odağında olan Kürdistan coğrafyasında biz Kürt kadınları her parçada sömürü ve katliamları yaşadık. Egemenlerin savaşı, Kürt kadınlarına yönelik bir kadın kırımı olarak yürütülmektedir. Dilimiz, kültürümüz ve kimliğimiz için mücadele etmekten bir adım geri atmayan kadınlar olarak, direnişimizi yeni bir yaşamın inşası için tüm Ortadoğu'ya ve dünyaya gösterdik.

Bakur’dan yükselen kadın mücadelesi Rojava’da yeni yaşamın modeli oldu. Başûr’da kadın katliamlarına karşı kadınların isyanı büyürken, Şengal’de kadınların örgütlenmesi kadın kırımına karşı cevap oldu. Jîna Emînî şahsında Kürt kadınlarının “Jin jiyan azadî” sözü Rojhilat’tan tüm dünya kadınlarına ulaştı.

Bugün Kürt kadınları, geçmiş yüzyıldan farklı olarak kadın savunma modelleriyle özgürlüğünü inşa etmenin adımlarını ve yollarını genişletmiştir. Mina Qazî’den Leyla Qasıma, Sakine Cansız’dan Hevrîn Xelef, onların şahsında dört parçada biz kadınların isyan ve özgürlük tarihi, 21. yüzyılı kadınların Rönesans yüzyılı olarak örmeye başladığımızı tüm dünyaya gösteriyor.

Kadın-özgürlükçü bir değişimin özneleri olacağız 

Kürdistan ve Ortadoğu’nun tarihsel bir eşikte olduğu bugünlerde Kürt Kadın Parlamenterler Konferansı’nı gerçekleştirmiş olmak, biz Kürt kadınları açısından tarihî bir öneme ve başlangıca sahiptir. Katledilen, tutsak edilen, sürgüne maruz bırakılan biz Kürt kadınların hafızası ve deneyimleri, bu coğrafyada Kürt kadınlarının ırkçılık, dincilik ve cinsiyetçilikle mücadelesinin tarihidir. Bu konferans da ortak geleceğimizi birlikte nasıl öreceğimizin kararlılığı ve birliği olmuştur. Demokratik siyasette Kürt kadınların ortak mücadelesi ile erkek egemen siyasette değişim ve dönüşümü yaratmanın olanaklarını tartıştığımız konferansta, kadın kazanımlarımızla oluşturduğumuz özerk mekanizmalar ve modellerle deneyimlerimiz birbirimize köprü oldu. Eşit ve özgür yaşamın irade ve kurucu gücü olarak biz kadınlar, parlamentodan yaşamın her alanında kadın-özgürlükçü bir değişimin özneleri olacağız.

Erkek-devlet şiddeti ve kadın kırım politikalarına karşı parlamento zemininde biz kadınların yürüttüğü mücadele, kadınların yaşamlarının savunulmasında başat bir role sahiptir. Cinsiyetçi, ayrımcı yasalara karşı ortak tutum almak kadar, Kürt kadınlarının bulundukları parlamento zeminlerinde birbirine ses olmaları elzemdir. Erken yaşta evlilik yasası, çok eşlilik, cinsel şiddet, kadınlara yönelik siyasi soykırımlar, zorla alıkonulan Êzidî kadınlar, kadın sünneti gibi yaşadığımız saldırılara karşı birbirimizin savunması ve hafızası olacağız. İstanbul Sözleşmesi, CEDAW, Rojava Kadın Devrimi belgeleri, BM 1325, eşbaşkanlık ve eşit temsiliyet gibi kazanımlarımızı örgütlenerek savunacağız, inşa edeceğiz.

Sayın Öcalan’ın barış ve demokratik toplum çağrısı ile barışın inşasında biz Kürt kadın parlamenterlerin öncü rolünü ve sorumluluğunu önemle vurguluyoruz. Çünkü biz Kürt kadınların söz, eylem ve mücadele birliği, bugün Kürtler arası birliğin de teminatı olacağı gibi demokratik toplumun dört parçada yaşamsallaşmasını sağlayacaktır. Kadın mücadelesinin çoklu kimlikleri, katılımcılığı, salt bir cins mücadelesi olmadığı gibi sınıf, kimlik, inanç, ekoloji mücadelesini de içermektedir. Siyasette kadınların temsiliyeti, halkların ve inançların barışında rol oynayabileceği kadar, demokratik bir toplumun inşasında birleştirici mekanizmaları hayata geçirebilir. Kürdistan’da kadın Rönesansı’nın fırsatlarının büyüdüğü bu dönemde, gerici, cinsiyetçi, şiddeti meşru kılmaya çalışan küresel kapitalist sistemin ve erkek egemenlikçi iktidarların her türlü savaşlarına karşı mücadelede gücümüzü birleştirerek, kadınların özgürlüğünü ve eşitliğini sağlayabiliriz. Erkek egemenliği nasıl bütün ve birleşik olarak kadınlara saldırıyorsa, biz kadınlar da parçalılığı ve kopukluğu aşan bir kadın mücadelesi ve örgütlenmesiyle bu sistemi aşabiliriz. Konferansımız, yerel, bölgesel ve küresel anlamda Kürt kadın parlamenterlerin birliğini ve örgütlenme ağlarını oluşturması yönünde tarihî bir kararı alarak çalışmalarını yürütecektir.

Bu çerçevede: 

*Kadınlara yönelik şiddete karşı her alanda ortak mücadele mekanizmaları ve örgütlenme ağları inşa edilsin.

*Kürt kadınlarının direnişinin tarihi ve hafızası oluşturulsun.

*Kürt kadınlarının farklılıklarına rağmen, ulusal birlik deklarasyonunun hazırlanması için çalışılsın.

*Her yerde Kürtçeye yönelik asimilasyon politikalarına karşı, dil ve kültür kolektif biçimde savunulsun.

*Kürt kadın parlamenterler, demokratik siyaset içinde barışın inşası için ortak bir tutum geliştirsin ve çalışma komisyonları kurulsun.

*Eşbaşkanlık ve eşit temsiliyet; toplumu ve siyaseti dönüştüren bir mekanizma olarak, tüm parçalarda benimsenmemektedir. Bu nedenle kadın mücadelesi, siyasi partileri dönüştürebilmelidir; kadın kotasının partilerin karar alma ve temsiliyet organlarında en az yüzde 50 oranında hayata geçirilmesi için mücadele yürütülsün.

*Kürt kadın parlamenterler, erkek egemenliğine ve her türlü ayrımcılığa karşı verdikleri mücadeleyle barışın inşası için ortak çalışma alanları oluştursun ve çalışmalarını örgütlü hale getirsin. Bu amaçla Kadın Parlamenterler Ağı kurulsun."