MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed- Geleke (Yücebağ), Reşan (Karasu), Der Mezrası, Dirine (Yetkinler) dün akşam saatlerinde Amed'in Çınar ve Mêrdin'in Mazıdağı ilçelerinde elektrik tellerinin kopması sonrası yaşanan yangınlarda çok sayıda köy zarar gördü. Şiddetli rüzgarın etkisi ile yayılan yangın onlarca köyü etkisi altına alırken yaşanan yangınlarda edinilen bilgilere göre biri kadın 5 kişi yaşamını yitirdi. Sağlık ve Sosyal Emekçiler Sendikası (SES)'in açıklamasına göre 57 kişinin yaralandığı yangın sabah saatlerinde kontrol altına alınabildi. İlk 4 saat hiçbir müdahalenin yapılmadığı köylerde ciddi mal kaybı da yaşanırken, yangına dair Diyarbakır Valiliğinin yaptığı "Anız yakma" söylemleri ise halk tarafından yalanlandı.

Konuya dair olayın tanıkları ilk olarak ajansımıza konuşan yurttaşlar, müdahalenin çok geç yapıldığını ve aramalarına rağmen itfaiyelerin gelmediğini dile getirdi.

Yaşanan yangında yaşamını yitirenler Amed’deki hastanelerin morguna götürülürken, yaralı yurttaşlar ise ilçe devlet hastanelerine gönderildi. Yaralı yurttaşların birçoğunun yaşanan yangına müdahale etmek isterken yaralandığı öğrenildi. Mazıdağı'na bağlı Yücebağ (Geleke) köyünde yaşayan Halil Demir, bir anda ortaya çıkan yangının önce ahırlarını ardından ise evlerini küle çevirdiğini anlattı.

‘Çok geç müdahale ettiler’

Müdahale etmek istemelerine rağmen yangının şiddeti nedeniyle yangını durduramadıklarını ifade eden Halil Demir, “Her şey bir anda oldu. Canımızın derdine düştük. Eğer köyden çıkmasaydık hepimiz yanardık, şimdi herkes bir yerde hastanede. Köyde 30’dan fazla yaralı var. Ben de hastanede o yaralıları arıyorum. Aradan saatler geçmiş ama daha yeni yeni müdahale ediliyor. İtfaiye yeni bizim köye girdi. Eğer erken gelselerdi bu kadar insan yanmazdı. Daha erken gelmeleri gerekiyordu. Aramadık yer bırakmadık ama kimse gelmedi, kimse bize yetişmedi” sözlerini kullandı.

‘Erken gelselerdi bunlar olmazdı’

Çınar’ın Medyan köyünden Melek Kavaklı ise yeğenleri ile beraber yaralanan isimlerden biri. Ambulans ekiplerinin gelmesi ile ölümden kurtulduklarını anlatan Melek Kavaklı, “Normalde yangın olduğunda anında müdahale etmeleri gerekmez mi? Etmediler çok geç kaldılar biz köyde cehennemi yaşadık. Şimdi hastanedeyiz ama şans eseri kurtulduk. Bizim gibi yaralanan onlarca insan var. Köyümüz hala yanıyor, insanlar perişan oldu. Herkes mağdur oldu” dedi.

‘Vali yalan söylüyor suçlu olan DEDAŞ’

Valiliğin açıklamasının yanı sıra yangının yıllardır yenilenmeyi bekleyen elektrik telleri yüzünden yaşandığını anlatan muhtarlar, yaşanan duruma tepki gösterdi. Valiliğin halkı suçladığını ama asıl suçlunun DEDAŞ olduğunu belirten köylüler, “Mesele anız değil, biz defalarca dilekçe verdik ama bir şey yapmadılar. Burada asıl suçlu onlar, teller yan yana geldi sonra yangın çıktı ben olayın birebir tanığıyım. Kimse halkı suçlamasın” ifadeleriyle valiliğe tepki gösterdi.

‘Büyük ihmaller var’

Son olarak konuşan DEM Mêrdin Milletvekilli Saliha Aydeniz ise yaşanan korkunç yangının büyük bir ihmal sonucu meydana geldiğini ve anında müdahale edilmesinin ihmaller zincirini artırdığını söyledi. Saliha Aydeniz, “Akşamdan beri halkla beraberiz. İnsanların tek söylediği olayın ihmal sonucu olduğu. Yangına saatlerce müdahale edilmedi. Çok sayıda can ve mal kaybı var. Bu durum kabul edilemez. Yaşanan bu sürecin takipçisi olacağız. Bu durum basit bir şekilde açıklanamaz. İhmali olan herkes hakkında gereken yapılmalı” açıklamasında bulundu.