Kobanê’den tüm Suriyeli kadınlara: Demokratik bir Suriye için birlik olmalıyız

Cihatçı HTŞ’nin sürdürdüğü katliamlara tepki gösteren Kobanêli kadınlar, “Cihatçılar kadınlara güvenli, özgür ve demokratik bir yaşam sunamaz, ancak biz kadınlar birliğimiz, gücümüz ve irademizle demokratik ve barışçıl bir Suriye yaratabiliriz” dedi.

BERÇEM CÛDÎ

Kobanê – Baas rejiminin çöküşünün ardından iktidara gelen cihatçı Heyet Tahrir El-Şam (HTŞ), bir yıldır Suriye’de onlarca katliam gerçekleştirdi. Daha önce Kuzey ve Doğu Suriye’ye, kıyı kentlerine ve Süveyda’ya saldırılar düzenleyen bu çetelerin en büyük mağdurları Aleviler ve Dürziler oldu. Bugüne kadar binlerce kişi hayatını kaybetti, ancak hiçbir fail hakkında hesap sorulmadı veya soruşturma açılmadı. Kobanêli kadınlar, devam eden katliamlara karşı duruşlarını ve öfkelerini dile getirirken, ajansımız aracılığıyla Alevi ve Dürzi kadınlarla dayanışmalarını da ifade ettiler.

‘Farklı milletler saldırıların hedefi oluyor’

Bêrîvan Cuma, yaşananlara dikkat çekerek, "Yıl boyunca hiçbir değişiklik olmadığını görüyoruz. Sözde geçiş hükümeti aynı zihniyet ve eylemleri tekrar sergiledi. Başlangıçta Suriye’deki azınlıklara saldırarak, yüzlerce kadın, çocuk, genç ve yaşlının katledilmesi de dahil onlarca katliama imza attı. Suriye’de farklı milletler yıllarca bir arada yaşadı, ancak yıl boyunca Aleviler, Dürziler, Kürtler gibi gruplar soykırım saldırılarının hedefi oldu" dedi.

‘Geçici hükümet halkı fiziksel olarak yok ediyor’

Cihadist HTŞ'nin Suriye'deki ulusları ortadan kaldırmak istediğini belirten Bêrîvan Cuma, “Baas rejiminin de hiçbir şey yapmadığını söylemiyoruz. O da Suriye halkını kültür, dil ve kimlik açısından asimile etti, ancak bu en azından ideolojik bir asimilasyondu. Peki Colani hükümeti ne yapıyor? Suriye halkını fiziksel olarak yok ediyor ve bu coğrafyadaki varlıklarını tamamen ortadan kaldırmaya çalışıyor. Öldürme, yağmalama, yıkım, tarihi ve kültürel mirasın yok edilmesi, demografik yapının değiştirilmesi… Suriye halkı bir yıldır tüm bu saldırılarla yüz yüze” ifadelerinde bulundu.

Kadınlardan Evîn Berewad, yaşananlara dair duygu ve düşüncelerini şu sözlerle dile getirdi:

"Suriye kanlı ve karanlık bir yıl geçirdi. Son aylarda yaşanan gelişmeler, ülkedeki durumu daha da karmaşık hale getirerek mezhep savaşına doğru sürükledi. Bir Kürt kadını olarak kıyı bölgelerinde ve Süveyda’da yaşanan katliamlara yüreğim dayanmıyor. Bu yüzden HTŞ hükümetinin tutumunu, eylemlerini ve zihniyetini büyük bir öfkeyle kınıyorum ve Suriye’nin bu karanlık tabloya mahkum olmaması gerektiğini söylüyorum.

‘Cihatçı hükümeti halkın iradesi yıkacak’

Suriye sokakları adeta kan gölüne döndü, hükümet çetelerinin vahşeti IŞİD saldırılarını bile geride bıraktı. Bu cihatçı hükümetin devrilmesi ancak halkların dayanışmasıyla mümkün olabilir. Biz Kuzey ve Doğu Suriye’de demokratik bir ulusal sistem çağrısı yaparken, Suriye’nin geri kalanında ulusal bir bölünme yaşanıyor. Azınlıkların ısrarla hedef alınması ve katledilmesi, HTŞ hükümetinin sonunu getirecektir. Suriye’deki bu cihatçı sistemin bir Newroz günü çökeceğini umut ediyorum. Nasıl ki Kawayê Hesinkar, Dehakların zulmünü sona erdirdiyse, Suriye halkının dayanışması ve iradesi de bu cihatçı hükümeti yıkacaktır."

‘Çocuklar annelerinin gözleri önünde katlediliyor’

Suriye’de kadınların maruz kaldığı ağır ihlallere dikkat çeken Fatma Xelîl de, "Suriye’deki kaosun ortasında özellikle kadınların durumuna odaklanmak ve uğradıkları soykırımı ele almak çok önemli. Ne yazık ki tarih boyunca kadınlar savaşların ve çatışmaların merkezinde yer aldı. Ortadoğu’da ve dünyada bunun sayısız örneği var ve bugün Suriye’de kadınların aynı acıları yaşadığını görüyoruz. Suriyeli kadınlar fiziksel, maddi ve psikolojik açıdan büyük zarar görüyor, bir yandan katlediliyor, diğer yandan yürekleri yanıyor. Alevi ve Dürzi çocukların annelerinin gözleri önünde katledilmesi, kadınlara eşlerinin gözleri önünde tecavüz edilmesi… Bu vahşetten daha büyük ne olabilir?" diye sordu.

‘Ortak bir mücadele cephesinde buluşmalıyız’

Suriyeli kadınların yaşadığı acıyı derinden hissettiklerini ve mücadelelerini desteklediklerini belirten Fatma Xelîl, “Suriyeli kadınlara yürekten söylüyorum; acınızın ve mücadelenizin yanındayız. Suriye’nin neresinde olursanız olun, acımız ve mücadelemiz tüm kadınların ortak paydasıdır. Bu nedenle tüm kadınları ortak bir mücadele cephesinde buluşmaya çağırıyorum. Bu iktidar ve cihatçı sistemler kadınlara güvenli, özgür ve demokratik bir yaşam sunamaz, ancak biz kadınlar birliğimiz, gücümüz ve irademizle bu yaşamı inşa edebilir ve birlikte demokratik, barışçıl bir Suriye yaratabiliriz” dedi.