KJK'den 20'nci yıl mesajı: Kadın Rönesansı'nı gerçekleştirelim
Kuruluşunun 20'nci yıldönümünde açıklama yapan KJK, "Jin Jiyan Azadî ile kadın devrimine yürürken, 21’inci yüzyılı kadın özgürlük çağına dönüştürelim, demokratik konfederal sistem inşamızı yükseltelim, Kadın Rönesansı’nı gerçekleştirelim” dedi.

Haber merkezi - Komalên Jinên Kurdistan (KJK) Koordinasyonu, kuruluşunun 20'nci yılı dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. KJK Koordinasyonu’nun açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Kadın özgürlük mücadele tarihimizde yeni bir eşiği simgeleyen kadın konfederal sistemimiz olan KJK’nin kuruluşunun 20. yıldönümünü yaşamaktayız. KJK’nin kuruluşu başta bizleri özgürlük mücadelesiyle buluşturarak, kadın özgürlük felsefesinin amansız savaşçılığını gerçekleştiren Önder APO’ya ve Jin Jiyan Azadî direniş ruhuyla özgürlük yürüyüşünde yer alan, destekleyen tüm kadınlara kutlu olsun diyoruz. 18 Nisan 2005’te başlayan ve günümüzde KJK bünyesinde süren demokratik konfederal kadın mücadelemizi büyük emek ve bedellerle yoğuran Şehitlerimizi sonsuz özlem, sevgi ve minnetle anıyoruz. Uğruna can verdikleri özgür yaşamı kadın devrimiyle taçlandırma sözümüzü yineliyoruz.
‘Önder Apo Kürdistan devrimini kadın devrimi olarak tanımladı’
Önder Apo, Kürdistan devrimini özgür yaşam temelinde geliştirmeye başladığı ilk andan itibaren kadını bu mücadelenin öznesi olarak ele almıştır. Reel sosyalizmin, derinliğine yaşanan kadın kölelik kültürünü aşamadığı için dağıldığı yıllarda Önderliğimiz, Kürdistan devrimini giderek bir kadın devrimi olarak tanımlamış ve örgüsünü bu doğrultuda ilmek ilmek dokumuştur. Kadın ordulaşması, kopuş teorisi, erkeğin dönüşümü projesi, kadın kurtuluş ideolojisi, kadın partileşmesi, sonsuz boşanma, Jineolojî ve özgür eşyaşam, bu örgünün temel motiflerini oluşturmaktadır. Elinde TEŞİ’si ile komünalist yaşamı ören ana tanrıçanın diyarında bu motifler rengarenk bir nakış ile kadının demokratik konfederal sisteminin dokusunu oluşturmuştur.
‘KJK, örgütlü mücadelenin sistem düzeyine kavuşmasını ifade eder’
Konfederal sistemimizin adı olan KJK, binlerce yıldan beri erkek egemen kültürüne karşı geliştirilen kadın özgürlük mücadelesinde yeni bir aşamayı oluşturmaktadır. Zira örgütlü mücadelenin sistem düzeyine kavuşmasını ifade eder. Nitekim küresel bir sistem olarak varlığını sürdüren erkek egemenliğini aştıracak olan kadın mücadelesi de sistemsel olarak yapılandırıldığı oranda başarı sağlayabilir. Bunun somut anlamı, demokratik toplum inşası bağlamında kadın devriminin gerçekleştirilmesidir.
Önder APO, ‘Demokratik komünalist süreç ana-kadın toplumsallığının güncellenmiş halidir. Toplumsal gerçekliğe de ancak bu yöntemle varılır’ sözleriyle kadın devriminin menzilini tarif etmektedir.
Kadın öncülüğünde geliştirilen demokratik toplum inşası bu anlamda, binlerce yıl önce iktidarcı erkek egemen zihniyet tarafından bir daha dirilmemecesine gömülmek istenen toplumsal hakikatin kadim topraklarımızda yeniden canlandırılmasıdır. Bu gerçeği ifade eden Kadın Rönesans’ı o yüzden salt bir cins ile sınırlı olmayıp, özünde toplumsal yaşamın özgürleştirilmesi anlamına gelmektedir.
‘Önder APO, 21. yüzyılı kadın devrim çağı olarak tanımlamakta’
Kadın özgürlük mücadelesinin demokratik konfederal sistem doğrultusunda geliştiriliyor olması aynı zamanda onun evrenselleşme düzeyini de ortaya koymaktadır. Kürdistan kadın özgürlük hareketimiz, kökleri binlerce yıl geriye uzanan kadının direniş damarlarından beslenerek bugüne ulaşmıştır. Dayandığı bu mirası, Dünya Demokratik Kadınlar Konfederalizmi biçiminde ortak bir örgütlenme sistemine akıtarak kendi tikeli ve evrensel olan arasındaki diyalektiği yeniden kurmaktadır. Jin Jiyan Azadî sihirli formülünün dalga dalga yayılıp dünyanın dört bir yanında yankılanması bu diyalektiğin somutlaşmasıdır.
Önder APO, 21. yüzyılı kadın devrim çağı olarak tanımlamaktadır. Erkek egemen sistemin bütün karşı saldırılarına rağmen kayalıkları çatlatıp gün yüzüne çıkan çiçeklenme, kadın baharlaşmasını müjdeliyor. Ancak içinde bulunduğumuz tarihsel eşikte kadın devrimini gerçekleştirmek çok daha güçlü bir örgütlülük düzeyini gerektirmektedir. Başta Kürdistan olmak üzere bütün Ortadoğu ve dünyada özgürlük zihniyeti ve demokratik kültüre dayalı kadın öncülüğünün büyütülmesi özgürlük mücadelesi yürütenler için kaçınılmazdır. Yaşamın her alanında ana-tanrıça kültüne dayanan özgür kadın kimliğiyle demokratik toplum inşasını gerçekleştirerek kapitalist moderniteyi aşacağız ve bu yüzyılı kadın devrimleri çağına dönüştüreceğiz. Bu anlamda bütün kadınları demokratik konfederal sisteminde ortaklaşmaya ve kadının toplumsal sözleşmesini yaşamsallaştırmaya çağırıyoruz. Demokratik ilişki ve ittifaklar temelinde hep birlikte örgütlenelim, ağımızı hep daha fazla genişleterek dokusunu renklendirip güçlendirelim!
Biz kadınlara dayatılan şiddet ve kölelik kültürüne karşı kendi öz değerlerimiz temelinde yaşamın yeniden örülmesinde direnişimiz kadar ‘Nasıl bir yaşam?’ sorusunun yanıtını da kadın bakış açısıyla inşa edilmiş alternatif sistemimizle verelim. İşte kadın konfederalizminin bir anlamı da budur: Özlenen yaşamın bizzat inşa edilmesi. Bu aynı zamanda Önder APO’nun ağır işkence ve tecrit koşulları altında yeni bir çıkış yaptırdığı sosyalizmin de özüdür. Bu yönüyle mücadelemizin temel amacı, gerçek anlamda özgürlük ve eşitliğe dayanan toplumsal ilişki sistemi ve onun kültürünün inşasıdır.
‘21. yüzyılı kadın özgürlük çağına dönüştürelim’
20. kuruluş yıldönümümüzü, Önder APO’nun tarihi Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nın coşkusu ve heyecanı ile karşılıyoruz. Çağın Manifestosu olarak nitelendirdiğimiz bu çağrı, aynı zamanda kadın mücadelemizin de özünü teşkil etmektedir. En çok kadın ve çocukların yaşamlarını hedef alan erkek egemen şiddet kültüre karşı özlemini duyduğumuz demokratik komünalist yaşamın inşası, ancak kadın öncülüğünde sistemsel bir mücadele ile gerçekleştirilebilir. Bu temelde başta Kürdistan olmak üzere Ortadoğu ve dünyadaki bütün kadınları Önderliğimizin geliştirdiği çağrıyı sahiplenmeye, fiziki özgürlüğünü sağlama hamlesine katılmaya ve ortak mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz. Ve diyoruz ki: Kadınların birleşik mücadelesi İmralı tecrit ve işkence sistemini yıkacaktır!
Yeni bir baharı yaşadığımız şu günlerde, Birinci Kadın Devrimine ev sahipliği yapmış toprakları gerçek anlamda çiçeklendirmenin zamanıdır. KJK’nin 20. kuruluş yıldönümünü bu duyguyla, kadın baharlaşmasını mutlaka gerçekleştirmenin inancı ve iddiasıyla kutluyoruz. Kadın özgürlük mücadelemizin yüce Şehidi Sar –Sakine Cansız yoldaşımızın Kürdistan’ı çiçeklendirme hayaline atfen bütün kadınları bugün vesilesiyle çiçek ekme ve ağaç dikmeye davet ediyoruz. Jin Jiyan Azadî ile kadın devrimine yürürken, 21. yüzyılı kadın özgürlük çağına dönüştürelim, demokratik konfederal sistem inşamızı yükseltelim, Kadın Rönesansı’nı gerçekleştirelim diyoruz."