Kirmanşahlı kadınlar artan tacize karşı seslerini yükseltiyor
Kirmanşah’ta kadınlar yaşamın her alanında erkekler tarafından cinsel saldırıya maruz kaldıklarını belirterek sessizlik duvarının yıkılmasını istiyor.

NASİM AHMEDİ
Kirmanşah- Kadınlar her gün sokakta, iş yerinde hatta evde cinsel saldırıya maruz kalıyor. Sessizlik ve yasaların yetersizliği, faillerin cesaretini artırıyor. Buna rağmen birçok kadın, toplum baskısı ve etkisiz yasalara karşı ses çıkararak bedenlerini ve haklarını savunmaya devam ediyor.
‘Sessizlik tacizcileri cesaretlendiriyor’
Kirmanşahlı Atife, erkekler tarafından cinsel tacize maruz kalan kadınlardan biri. Atife yaşadıkları ile ilgili olarak “Kalabalıkta defalarca tacize maruz kalıyorum. Otobüste ayakta durduğumda, ani sarsıntıları bahane ederek erkekler beni taciz ediyordu. Eskiden utancımdan susardım ama artık yüksek sesle tepki gösteriyorum, çünkü sessizlik tacizcileri daha da cesaretlendiriyor” diyor.
Toplumda utanç ve tabu algıları, faillerin daha rahat hareket etmesine yol açıyor. Kadınlar ses yükselttiğinde “sorun çıkaran” veya “suçlu” ilan ediliyor; erkekler ise aklanıyor. Bu, tacizcilerin kendilerini güçlü hissetmelerine neden oluyor.
Yasal boşluklar ve kadınların ötelenmesi
Hukuk öğrencisi Roya da şikâyet sürecinin zorluğunu şu sözlerle anlatıyor: “Tacizciye dava açmak isteyen kadın önce karakola gitmeli. İlk istenen şey şahit. Şahit bulunsa bile dava uzun ve yorucu bir sürece dönüşüyor. Çoğu kadın yarı yolda vazgeçiyor. Ayrıca kadın şikâyetini geri çekerse, tacizciye hiçbir ceza uygulanmıyor. Bu yasalar kadınları değil tacizcileri koruyor.”
İş yerinde taciz edildi
43 yaşındaki Lili ise iş yerinde tacize uğradığını “Bir şirkette çaycı olarak çalışmaya başladım. Temizlikçi erkek sık sık beni taciz etmeye çalışıyordu. Tepki gösterince patron beni suçladı ve ‘sen onu cesaretlendirmişsin’ dedi. Sonunda beni işten çıkardılar” sözleri ile anlatıyor.
Failler, “kız kardeşim gibisin” gibi ifadelerle kendilerini aklamaya çalışıyor. Uzmanlara göre de bu dil çevredeki insanların tepki göstermesini engelliyor. Kirmanşahlı bir psikoloğa göre en yaygın cinsel saldırı vakaları çocuklukta ve çoğunlukla yakın akrabalar tarafından gerçekleşiyor. Failler “kızım” veya “yeğenim” gibi ifadeleri kalkan olarak kullanarak çocuklara yaklaşabiliyor.
Başörtüsü baskısı
Öte yandan toplumsal klişeler ve başörtüsü baskısı da tacizi körüklüyor. Başörtüsü takmayan kadınlar, tacize uğradıklarında suçlu ilan ediliyor. Priya M. yaşadığını şöyle aktarıyor: “Gece saat 10 civarı taksiye bindim, başımda şal yoktu. Şoför bir anda bana taciz etmeye çalıştı. Bağırıp araçtan indim. Ona şikâyet edeceğimi söyledim. Hemen ‘Ben sana başörtüsü uyarısı yaptım, sen de bana iftira atıyorsun’ diyerek kendini savundu.”