Kazablanka’da açılan 86 sığınma evi kadınların ihtiyaçlarını karşılamıyor

Şiddete maruz bırakılan kadınlar için sığınma evleri ve dinleme merkezlerinin sayısının artırılması çağrısında bulunan Bushra Abdo, siyasi aktörlerin de kadın haklarının savunulması konusuna müdahil olması gerektiğini vurguladı.

HANAN HARITE

Fas- Yaklaşık 4 milyonu aşan nüfusuyla Fas’ın en büyük şehirlerinden biri olan Kazablanka da, kadına yönelik şiddet oranının yüksek olduğu bir şehir.

Sığınma evleri yetersiz

Fas'ta şiddete maruz kalan kadınlar için 86 sığınma evi bulunuyor ve bu sayı, yetkililere ulaşan şiddet şikayetlerinin sayısıyla orantısız. Zorluklara rağmen Kazablanka kentindeki barınma ve dinleme merkezleri, birçok kadın için cankurtaran olmaya devam ediyor.

Dernekler tarafından hazırlanan raporlara göre, Kazablanka şehri, kadına yönelik şiddet vakalarının en yüksek oranda görüldüğü iller arasında yer alırken, barınma ve dinleme merkezlerinde herhangi bir artış görülmemesi, şiddete maruz kalan kadınların barınma sorununu gündeme getiriyor. Şehirde şiddet mağduru kadınlara destek sağlayan derneklere bağlı çeşitli merkezler var, ancak bu merkezlerde birçok eksiklik bulunuyor.

Merkezler arasında koordinasyon eksikliği var

Ayrıca devlet kurumları, sivil toplum kuruluşları ve merkezler arasındaki zayıf koordinasyon, şiddet mağduru kadınlar için kapsamlı destek sağlama sürecini karmaşık hale getiriyor.

‘Kadınlar intihara sürükleniyor’

Eşitlik ve Vatandaşlık Mücadelesi Derneği Başkanı Bushra Abdo, kadına yönelik şiddet ve barınma sorunlarına ilişkin ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.

Bushra Abdo “Barınma merkezleri, Kazablanka şehrinde istismara uğrayan kadınların yaşadıkları zorlukların üstesinden gelmelerine yardımcı olan en önemli araçlardan biridir” dedi.

Barınma merkezleri hakkında bilgi veren Bushra Abdo, “Bunlar güvenli alanlardır ve destekleyici bir ortamdır. Kadınların psikolojik, sosyal ve hukuki bakım alabilmesini sağlar. Çalışma yaşamında istismara uğrayan kadınların yüzdesi artıyor ve Kazablanka’da şiddete maruz kalan kadınların daha fazla kabul, dinleme ve rehberlik merkezlerine ihtiyacı var. Kazablanka şehrinde bu merkezlerin yokluğunda kadınlar ya intihara sürükleniyor ya da şiddetin kurbanı oluyor” dedi.

‘Barınma maliyetleri yüksek’

Kazablanka şehrindeki kadınların barınma maliyetinin yüksekliğinden şikayetçi olduğunu kaydeden Bushra Abdo, “Dolayısıyla kadınlar koruma ve destek araçlarından mahrum kalıyorlar. Derneklerin barınma merkezleri var ama şiddet oranlarının yüksekliği nedeniyle yeterli değiller. Bugün sessizlik duvarını kırmak ve kadınlara yönelik şiddeti azaltmak için güvenli merkezlere ihtiyacımız var. Dinleme merkezleri kadınların evlerine ne kadar yakınsa, raporlamaya daha fazla teşvik edilecekler. Artan ihtiyaçları karşılamak için Kazablanka'nın çeşitli illerinde yeni merkezler kurularak şiddete maruz kalan kadınlar için kapsamlı destekler sağlanmalıdır. Bunun için de merkezler, devlet kurumları ve sivil toplum arasında etkili bir koordinasyonun oluşması gerekiyor” şeklinde konuştu.

‘Yaşadıkları sorunlar gündeme getirilmeli’

Cinsiyet eşitsizliğine karşı siyasetçilerin topluma karşı sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiğine dikkat çeken Bushra Abdo, sözlerine şöyle devam etti: “Siyasi gündemde kadınların yaşadığı sorunlar konuşulmalı. Siyasiler, şiddete maruz kalan kadınlar için dinleme, barınma ve rehabilitasyon merkezlerinin oluşturulmasına katkıda bulunması gerekiyor. Dinleme merkezleri, istismara uğrayan kadınların dinlenebileceği, desteklenebileceği, yönlendirilebileceği ve dosyalarının takip edilebileceği ilk kapıdır. Kadınlar kendi bölgelerinde ne kadar çok dinleyen bulursa, seslerini o kadar yükseltebilecek ve kendilerine yönelik her gün uygulanan şiddetin her türlüsüne karşı çıkabileceklerdir.”

‘Barınma süresi yeterli değil’

Sığınakların yüksek bütçeler gerektirdiğini belirten Bushra Abdo, “Dernekler bu merkezlere sahip olsalar bile kapasitesi çok küçüktür. Şiddete maruz kalan kadınların barınmalarına izin verilen süre ise 72 saat. Süre yeterli değil, sivil toplum ve kadın derneklerinin üzerindeki yükü ne kadar azaltırsak, kadınları da o kadar koruyabiliriz. Masrafların ve eğitimlerin karşılanması için eyaletlerin sorumluluk üstenmesi gerekiyor. Bunu yapabilirsek kadına yönelik şiddetin rakamlarını azaltabiliriz” ifadelerinde bulundu.

Öte yandan, Eşitlik ve Vatandaşlık Mücadelesi Derneği, Kazablanka Toplum Konseyi'ne, kamusal alanlarda ve tesislerde kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddete karşı yeterli korumanın bulunmadığını açıklayan bir dilekçe sundu. Kadınların ve kız çocukların şiddetin ve ayrımcılığın pek çok türüne karşı savunmasız olduğu belirtilen dilekçede, şiddete maruz kalan kadınlara ve kız çocuklarına koruma sağlamak amacıyla barınma ve dinleme merkezlerinin kurulması gerektiği belirtildi.