Kayıp yakınları eylemlerinin 866’ncı haftasında adalet istedi
Kayıp yakınları, Amed’de gerçekleştirdikleri eylemde, 1995 yılında kaybedilen Mehmet Zafer Demirkıran’ın akıbetini sordu.

Haber Merkezi- İnsan Hakları Derneği (İHD) ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganıyla Amed’deki eylemlerine bu hafta da devam etti.
İHD Amed Şubesi ile kayıp yakınları eylemlerinin 866’ncı haftasında Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde buluştular. Kayıp yakınları bu haftaki eylemlerinde 12 Eylül 1995 tarihinde, Rezan ilçesinde, kendilerini polis olarak tanıtan silahlı kişiler tarafından evinden zorla alınarak kaybedilen Mehmet Zafer Demirkıran’ın akıbetini sordu.
Mehmet Zafer Demirkıran’ın hikayesini, İHD Amed Şubesi Kayıp Komisyonu üyesi Avukat Berfin Elçi okudu.
‘Toros araçla götürüldü’
Berfin Elçi, şunları dile getirdi:
“Zafer Demirkıran ailesi ile birlikte Diyarbakır/ Bağlar’da yaşamaktadır. Çalışmak için önce İstanbul ardından Mersin’e gider. Mehmet Zafer askerlik celbi gelince çalıştığı Mersin’den 30 Ağustos 1995 tarihinde Diyarbakır’a döner. 31 Ağustos’ta askerlik dairesine giderek işlemlerini başlatır. Ardından askere sevk belgesini alır ve ailesinin yanında birliğe gideceği günü beklemeye başlar. 12 Eylül 1995 tarihinde saat 22.00 civarında Demirkıran Ailesi’nin evi kendilerini polis olarak tanıtan silahlı 6-7 kişi tarafından basılır. Plakasız bir Toros ve yalnızca ön tarafında 21 R 789 plakası bulunan beyaz Şahin araçla gelen bu kişiler, Mehmet Zafer’i ‘İfadesi alınıp bırakılacak’ diyerek beyaz toros araca bindirip götürür. Gitmeden önce de evin telefon kablolarını keserek haberleşmelerini engeller.”
‘Ailenin başvuruları yanıtsız kaldı’
Ailenin Zafer Demirkıran’dan haber alamadığını söyleyen Berfin Elçi, “Hemen karakola giden aile ‘bizde yok’ cevabını alınca Diyarbakır’daki bütün karakol noktalarına giderek oğullarını sorar. Aldıkları cevap hep aynıdır; ‘bizde yok!’ OHAL Valiliği, DGM Savcılığı, Jandarma ve Emniyet’e yaptıkları başvurular da sonuçsuz bırakılır. Aile Mehmet Zafer’in Saraykapı’daki JİTEM merkezine götürüldüğü duyumunu alır. Bunun üzerine anne Behiye Demirkıran, sürekli JİTEM merkezinin bulunduğu Jandarma Merkez Komutanlığı’na giderek oğlunu sorar. Annenin ısrarlı soruları üzerine kapıdaki nöbetçi asker, ona oğlunun tarifine uyan birinin oraya getirildiğini söyler” şeklinde konuştu.
İnkar ve cezasızlık
Berfin Elçi, Zafer Demirkıran’ın ailesinin İHD’ye başvurduklarından bu yana mücadelelerinin sürdüğünü söyledive şöyle devam etti:
“Başvuruları sonuçsuz kalan aile İHD Diyarbakır Şubesi’ne başvurur. Yasal girişimlerde bulunan İHD, Uluslararası Af Örgütü ile de temasa geçer. Gerekli araştırmaları yapan Uluslararası Af Örgütü, 18 Ekim 1995 tarihinde yayınladığı ‘kayıp’ başlıklı raporla gözaltına alındığı kabul edilmeyen Mehmet Zafer Demirkıran’ın can güvenliğinden endişe ettiklerini uluslararası kamuoyuna duyurur. Ailenin, İHD’nin ve Uluslararası Af Örgütü’nün girişimleri sonuçsuz bırakılır. 29 yıldır Mehmet Zafer’i arayan aile inkar ve cezasızlıkla karşılaşır. Baba Demirkıran, oğlunun akıbetine ve adalete ulaşamadan 2001 yılında vefat eder. 90 yaşındaki anne Behiye Demirkıran ise hala oğluna ve adalete ulaşmak için mücadele etmektedir.”
Açıklama, 1 dakikalık oturma eylemi ile sona erdi.